Beslenme etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Beslenme etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kurban bayramı için beslenme önerileri

Kurban bayramı için beslenme önerileri

Kurban bayramı için beslenme önerileri


Sevdikleriniz ile beraber mutlu ve sağlıklı bir kurban bayram geçirmek için bu bayramda da dengeli ve yeterli beslenmeyi gözardı etmeyin, sizin için hazırladığımız beslenme önerilerini okuyun. 

Hepinize  sağlıklı ve mutlu bayramlar diliyoruz.


* Kurban Bayramında Beslenme Önerileri

* Kurban bayramında dikkat edilmesi gerekenler

* Kurban eti nasıl tüketilmeli ?

* Kurban Etini Saklarken Nelere Dikkat Etmeliyiz?

* Kurban Etlerini Nasıl Pişirmeliyiz?


Etiketler:Kurban Bayramında Beslenme Önerileri, Kurban bayramında dikkat edilmesi gerekenler, Kurban eti nasıl tüketilmeli, Kurban Etini Saklarken Nelere Dikkat Etmeli, Kurban EtleriNasıl Pişirilmeli
Evde turşu yapmak için kolay tarif

Evde turşu yapmak için kolay tarif



Ev yapımı turşu yapmak için kolay tarif

Evde turşu yapmak için saatlerce uğraşmanıza hiç gerek yok. Hem kolay, hem lezzetli hem de ucuz turşu yapmak istiyorsanız bu tarif tam size göre. 
Değişik sebzelerden yapılmış turşular sofralarımızın vazgeçilmezidir. Sonbahar mevsimine girdiğimiz şu günlerde  yavaş yavaş evlerde turşu yapma hazırlıkları başladı bile. 

Eğer daha önce turşu yapmayı hiç denemediyseniz, evde turşu yapmak size zor geliyor olabilir. Aslında işin sırrı, malzemeleri doğru ölçülerde kullanmakta. 


Evinizde kolayca hazırlayabileceğiniz turşu tarifi:

Malzemeler
  • Salatalık, havuç, patlıcan, lahana, biber, domates,  gibi turşuluk sebzeler
  • Deniz veya kaya tuzu
  • Sirke
  • Su

Yapılışı
1 çay bardağı sirke ile 2,5 çorba kaşığı deniz veya kaya tuzunu 1 litre suya koyup karıştırın.

Dikkat! İyi bir turşu yapmanın ön şartı bu ölçüyü bozmamaktır.

  • Kullanacağınız sebzeleri ne kadar birbirine yakın dizerseniz görüntüsü de tadı da o kadar güzel olacaktır. 

  • Turşuyu yapacağınız kavanozun steril olmasına özen gösterin. Eğer temiz olduğundan emin değilseniz kaynar su ile yıkayın.

  • Turşu kavanozunun içine alternatif olarak dereotu, nohut, sarmısak koyabilirsiniz. Böylece turşuya farklı bir tat katmış olursunuz.

  • Kavanozun dibine nohut mutlaka ekleyin. Bu, turşunun daha çabuk mayalanmasını sağlayacaktır.

  • Turşu yapacağınız malzemeleri kavanoza dizdikten sonra kapağını sıkıca kapatın. Turşunuzu ne kadar iyi muhafaza ederseniz ömrü de o kadar uzun olur.

Yaklaşık 1 hafta-10 gün kadar beklettikten sonra ev yapımı turşunuz artık hazır.

Afiyet olsun...

Saçlarım neden dökülüyor?

Saçlarım neden dökülüyor?

Saçlarınız neden dökülüyor?
 
Saçlarınız dökülmeye başladıysa aman dikkat! Buna sağlığınız ile ilgili önemli değişiklikler neden oluyor olabilir..
 
Hızlı kilo kaybetmek saçların dökülmesine neden olmakta
 
Kullandığınız ilaçlardan beslenme alışkanlıklarınıza kadar bir çok faktör saçlarınızın dökülmesine  neden olabilir.

 

Saç dökülmelerinin yaygın sebepleri arasında kan sulandırıcı, tansiyon düşürücü, guatr ilaçları ve lipid düşürücülerin de aralarında yeraldığı ilaçların dışında kemoterapi ve radyasyon gibi kimyasal maddelere maruz kalmak  yer almaktadır. 

Sıkı diyetler, hormonal nedenler  ve hızlı kilo kaybetmek gibi beslenme faktörleri, gebelik, ateşli hastalıklarve anemi de saç dökülmelerinde etkili olmaktadır. Vitamin ve özellikle çinko ve selenyum gibi mineral eksiklikleri, yaşlılık, tiroid ve bağışıklık sistemi hastalıkları, yaygın veya bölgesel deri hastalıkları, psikolojik veya fiziksel stres gibi sebepler de saç dökülmelerine yol açıyor."
 
Saçı  her gün yıkamak doğru değil
 
Saçınızın dökülmesini önlemek için önce buna sebep olan hastalıkların tedavi edilmesi gerekir.
 
Bunun dışında beslenme alışkanlıklarına, özellikle proteinden zengin, karbonhidrattan fakir beslenmeye, yeşil sebze, süt, yumurta, baklagiller tüketimine dikkat edilmeli. 

Saçınıza mümkün olduğu kadar jöle, boya, fön gibi fiziksel ve kimyasal uygulamalar yapmayın. Yazın güneş ve deniz suyunun oluşturduğu kuruluğa, kışın ise soğuğa  karşı gerekli önlemleri alın. 

Saçı her gün yıkamak doğru değil. İki üç günde bir PH değeri 5,5 olan şampuanlar ile yıkamak yeterli. Saçı sık yıkamak saçın yağ dengesini bozar. Eğer bu hususlara dikkat edilirse zaten saç dökülmesi de en aza indirilir."
 
Sağlıklı saçlara sahip olmak için deniz mahsulleri tüketin
 
Saç dökülmesinin en önemli sebeplerinden birisi dengesiz beslenmektir. 

Sağlıklı saçlara sahip olmak için öncelikle;
 
* Folik asit (yeşil yapraklı sebzeler, mısır ve mercimek),

* B12 vitamini (karaciğer, börek gibi sakatatlar, deniz ürünleri ve süt),

* Bakır (lahana, karnabahar ve diğer yeşil yapraklı sezeler)

* Yeterli protein ve çinko (özellikle yumurta, deniz ürünleri, fasulye, ceviz ve süt),
 
* Selenyum (deniz ürünleri, soğan, sarımsak) gibi vitamin ve minerallerin yeterli düzeyde almaya dikkat eetmeniz gerekiyor.
 
Ayrıca saç sağlığınız için sigarayı bırakmak da önem taşıyor.
 
Sanılanın aksine saçların gürleşmesi için saçları kısa kestirmenin doğrudan bir bağlantısı bulunmuyor. Sadece saçların uzaması ile saç telleri daha kırılgan bir hale geliyor. 


etiketler: Saç bakımı, saç dökülmesi, sağlıklı saçlar için, saç kırılması, saç dökülmesinin nedenleri


Doğal bronzlaştırıcılar

Doğal bronzlaştırıcılar

Doğal bronzlaştırıcı besinler

Karpuz: Karpuz
ferahlatıcı bir yaz meyvesi olmasının yanısıra aynı zamanda içeriğinde C vitamini de bulunur.
 
Kavun: Kavun tatlı tadıyla en sevilen yaz meyvelerden biridir. Kavun içeriğinde bulunan yüksek karotenile bronzlaştıran besinlerin başında gelmektedir.
 
Kayısı: Kabızlığı önleme etkisisinin yanı sıra içeriğinde bulunan yüksek potasyum sayesinde kas kramplarını önleyici etkiye de sahip.

 

Şeftali: Yaz ishallerine karşı koruyucu olmasının yanında şeftalinin bronzlaştırıcı etkisi vardır.
 
Havuç: Bronzlaştırıcı besinler listesinin en başında yüksek karoten içeriği nedeni ile havuç yer alıyor.
 
Peynir: Peynirin iyi bir kalsiyum kaynağı olmasının yanısıra  bronzlaşmayı hızlandıran etkisi olduğu bilinmektedir.
 
Ispanak: iyi bir folik asit kaynağı olan ıspanak aynı zamanda bronlaşmayı kolaylaştırır.
 
Bu besinlerden oluşan zengin bir beslenme planı uygulayan kişilerin, bu besinleri nadir tüketen kişilere göre ten renklerinin bronz renge daha yakın olduğu saptanmıştır.

Sağlıklı bronzluk için E vitamini


Güneş ışınlarının cildimiz üstünde yıpratıcı etkileri de olmaktadır. Bu yıpratıcı etkilerden korunmak için E vitamininden zenginleştirilmiş kremler haricinde beslenmemizde de E vitaminine yer vermemiz gerekmektedir. E vitamini bakımından zengin olan yiyecekler; bitkisel sıvı yağlar ve kuruyemişlerdir. 

Salatalarınıza az miktarda da olsa sıvı yağ eklemeli, günlük beslenmenize de 1 avuç kadar fındık, badem ve ceviz gibi kuruyemişler ilave etmelisiniz.

Etiketler: Doğal bronzlaştırıcı besinler, Doğal bronzlaştırıcı, Doğal bronzlaşma, Doğal bronzluk, sağlıklı bronzluk, Doğal bronzlaştırıcılar

 
Urmu dutunun faydaları

Urmu dutunun faydaları

Urmu dutunun faydaları

Ülkemizde Kahramanmaraş'ın yüksek yaylarında yetişen Urmu dutu doğal antibiyotik olarak bilinir.
 
Urmu dutu ile yapılan şerbet yaz aylarında serinleticidir hem de sıcak havanın verdiği olumsuz ruh halinden kurtarıcıdır.

Urmu dutu ile yapılan reçel ve pekmez ise kış mevsiminin getirdiği hastalıklara karşı koruyucudur.

Urmu dutu ağız yaralarına, öksürüğe, bronşite, karaciğere, bademciğe, astım hastalığına ve şeker hastalığına faydalıdır.  

Urmu dut pekmezi bir beze sürülüp boğaza sarıldığında  boğaz şişkinliğini giderir. 

Bir kaşık urmu dut pekmezi yutulursa, boğazdaki tahriş olan bölgeler hızla iyileşir.

Urmu dutu % 90 kan yapma özelliğine sahiptir.

Karadutun faydaları

Karadut Şurubu ve Faydaları  

Etiketler: Urmu dutu, Urmu dutunun faydaları, Urmu dutu suyu
Alkali su nasıl yapılır? - Ender Saraç

Alkali su nasıl yapılır? - Ender Saraç

Evde Alkali su nasıl yapılır? 
 
Doktor Ender Saraç vücudumuzu alkali hale getirmek, hücrelerin yenilenmesini sağlamak için evde Alkali suyun nasıl yapılacağını anlattı.

Alkali su  tarifi

Alkali su elde etmek için 2 litre suyun içine 1 yemek kaşığı kadar karbonat koyduktan sonra karbonat eriyene kadar iyice karıştırın. Gün boyunca hazırlamış olduğunuz bu Alkali suyu için. 

Hatta  soğuk ya da sıcak  içeceklerinizde bile bu suyu kullanabilirsiniz.

Alkali beslenme ve alkali suyun önemi video izleyin







Gece görüş kabiliyetini artırmak için Mavi yemiş tüketin

Gece görüş kabiliyetini artırmak için Mavi yemiş tüketin

Gece görüş kabiliyetini artırmak için Mavi yemiş olarak bilinen yaban mersini tüketin.

Daha önceki yazılarımızda faydalarını anlattığımız Mavi yemiş olarak da bilinen Yaban mersini- Bilberry Exract'ın faydalarına bir yenisi daha eklendi.


Ordu Üniversitesi (ODÜ) Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turan Karadeniz, mavi yemişin en özel yönünün bu meyveyi tüketen kişilerin gece görüş kabiliyetini artırması olduğunu belirtti. 

Bu sebeple gece araç kullanacak kişilerin seyahat öncesi yaban mersini (Mavi yemiş) tüketmelerini tavsiye etti...


Halk arasında "yaban mersini" olarak da bilinen mavi yemiş  pek çok hastalığa iyi gelmektedir.

Mavi yemişin yapraklarından çorba da yapılabilmektedir. Mavi yemiş ile yapılan çorbaların özellikle gribal enfeksiyonlara karşı koruyucu ve tedavi edici özelliği vardır. Mavi yemişin kış aylarında tüketilmesi mutlaka tavsiye edilir. 

Mavi yemişin hem yapraklarında hem de meyvesinde C vitamini oranı oldukça yüksektir. Yaban mersini insan vücuduna oldukça yarar sağlamaktadır.  Yaban mersini Kanser yapıcı bileşiklerin vücuttan atılmasını sağlayan bir meyve olarak da bilinmektedir. 

İshale karşı oldukça yararlıdır. Mavi yemişin aynı zamanda mikrop öldürücü özelliği de bulunmaktadır. Kanı temizler, bağırsak metabolizmasını da düzenler. Mavi yemiş şeker hastaları için de birebir faydalı ve tavsiye edebileceğimiz bir meyvedir, aynı zamanda bu ürünün kalp krizi önleyici özelliği de bilinmektedir. Çünkü Mavi yemiş kan şekerini, kolesterolü düşürmektedir

Mavi yemiş özellikle sürücüler için çok çok yararlıdır. Mavi yemiş tüketildiğinde oldukça kaliteli bir görüş sağlanabiliyor. Her öğünde olmasa bile haftada bir kaç defa Mavi yemiş tüketmekte yarar var. 

Sürücülerimizin seyahate çıkmadan önce bu üründen mutlaka tüketmelerini tavsiye ediyoruz. Seyahatin oldukça fazla yapıldığı yaz ayındayız ve önümüzde de bir bayram var. İnsanlar ailelerinin yanlarına ya da tatile gitmek için yollara çıkacak. Sürücülere tavsiyemiz, mavi yemişi seyahatlerden önce tüketsinler."


Bulgur nasıl yapılır?

Bulgur nasıl yapılır?

Bulgurun faydalarıBulgur nasıl yapılır?

Bulgur buğdaya çeşitli aşamalar uygulanarak elde edilir. Bu aşamaların neler olduğunu anlatalım. Biz size   bulgurun fabrika ortamında değil, köylerde nasıl yapıldığını anlatacağız.

Sonbahar mevsimi geldiği zaman köy evlerinde kışa hazırlık telaşı başlar. Tabii ki bulgur yapmak da bu telaşlardan birisidir. 

Öncelikle bulgur yapmak için iri taneli ve sert olan kaliteli buğday kullanılmaktadır.



Buğday ayıklanıp haşlandıktan sonra süzülerek güneş altında kurumaya bırakılır. Buğday kuruduktan sonra dibeklere konur, ıslatılarak köylüler tarafından tokmaklarla dövülür. 

Tekrar güneş altında kurumaya bırakılır. Kuruduktan sonra savrulmak suretiyle kepeklerinden arındırılır. Kalburlarda elenerekabancı maddelerden ayrılan buğday  bulgur halini alır.   

Bulgurun faydaları için tıklayınız

bulgur nasıl üretilir?  bulgur nasıl yapılır?  bulgur nasıl elde edilir?
Kinoa ve Kinoanın faydaları

Kinoa ve Kinoanın faydaları

Kinoa ve Kinoanın faydaları
Kinoa,  Chenopodioideae alt familyasından bitkidir. Tahıllara benzer yönleri olmasına rağmen Buğdaygillerden değildir, ıspanak ve pancar gibi bitkilere daha yakındır.
 
Tahıllara oranla Kinoa'nın besin değeri oldukça iyidir. Lizin gibi temel amino asitler ve bol miktarda kalsiyum, demir ve fosfor içerir.100 gram kinoa 372 kalori, 5,8 gram yağ, 69 gram karbonhidrat, 6 gram lif içerir.


Hasattan sonra tohumların saponin içerdiği için tadı acı olan kabuklarından ayrılması gerekir. Kinoa genellikle pirinç ile aynı şekilde pişirilir ve çok çeşitli yemeklerde kullanılır. Kinoa yaprakları, ıspanak gibi bir yapraklı sebze olarak da tüketilebilir.
 
Kinoa Nasıl Pişirilir?
 
Kinoadan; pilav, salata, kahvaltılık, hatta un haline getirirseniz tatlı bile yapabilirsiniz.  Pişirmeden önce kinoayı birkaç saat suda bekletmek içindeki enzimleri harekete geçirir. Kinoa, 15 dakika gibi kısa bir sürede pişer. Eğer suda bekletmek için vaktiniz yoksa pişirmeden önce bolca yıkamalısınız. Her koşulda pişme süresi 15 dakikayı geçmiyor. Kinoa pirinç ve bulgurun kullanıldığı her yerde kullanılabilir.
 
Kinoa bulgur kıvamında bir tahıl olduğu için Türk damak tadına çok uygun. Baskın bir tadı ya da kokusu yok. Kendine özgün bir aroması var. Haşlandıktan sonra salatalara eklenerek soğuk da yenilebiliyor. Aynı zamanda sebze, et, balık, tavuk gibi yemeklere hoş bir tat veriyor.
 
Kinoa pilavdan salataya kadar birçok yemeğe yakışıyor. Çorbaların içerisine konulabiliyor. Kavurup iri iri dövüldüğünde müslilere katılabiliyor. Un haline getirilirse, kurabiye, kek, hamur işlerinde, ekmek yapımında kullanılabiliyor. 

Garnitür olarak ise yemeklere lezzet veriyor. Taze soğan, nar ekşisi, maydanoz, domates ile kısır gibi yapılırsa çok lezzetli oluyor. Kuskus gibi pişirilip hafif sade yağ ile döndürülüp pembeleşene kadar çevirilirse de yemek gibi yenilebiliyor.
 
Kinoanın Besin değeri
 
100 gram kinoada 372 kalori var. 5.80 gram yağ, 69 gram karbonhidrat, 6 gram lif içeriyor. Bu nedenle de yağ bakımından fakir. A, B, C, D ve K gibi neredeyse tüm vitaminleri içeren kinoada kolesterol yok. 100 gram kinoanın bazı türlerinin yüzde 20’si protein.


- Eğer filizlendirirseniz besin değeri daha da artıyor. Filizlendirilmiş quinoa’nın protein gücü etinkinden yüksek.
 
- Proteinden zengin, yağdan fakir, kolesterol yok.
 
- A , B, C , D,E, K vitaminleri içeriyor.
- Güçlü bir demir kaynağı; kansızlığa birebir.
- Kalsiyumdan zengin; kemik ve dişleri güçlendiriyor.
- Tüm zorunlu aminoasitleri içeriyor.
- Lifi bol; kabızlığa iyi geliyor.


- İçerdiği bitkisl kimyasalların meme kanserine karşı koruyucu olduğu düşünülüyor.
- 100 gramında 372 kalori var.
 
Kinoayı kimler tüketiyor?
 
Kinoa zengin protein kaynağı olduğu için vegan beslenenler için ideal. Yüksek demir içerdiği için de demir eksikliği nedeniyle kansızlık problemi yaşayanlar kinoayı sıklıkla tüketebiliyor. Kinoa kabızlık çekenlere de tavsiye ediliyor. Peru ve Bolivya’dan ithal edilen kinoa Avrupa ve Amerika’da birkaç yıldır büyük ilgi görüyor.Yurt dışında marketlerden sağlıklı ürün satan mağazalara kadar her yerde bulunabiliyor. Yurt dışına gidenlerin keşfettiği kinoanın Türkiye’de henüz kullanımı yaygın değil ama faydalarına bakılırsa yakında her yerde bulunabilecek gibi görünüyor...
 
Tam tahıllarda genelde hayvanlarda bulunan amino asitler yok ya da yok denecek kadar azdır. Kinoa ise adeta hayvansal gıda kaynakları kadar değerli tek tahıl. Süt, yoğurt, tavuk, et gibi hayvansal ürünlerde bulunan amino asitler, ayrıca ete yakın hatta filizlendirilmişse etten bile daha kıymetli protein emilim gücü var.
 
Buğdaydan iki misli, pirinçten de çok daha fazla tahıl içeriyor. Susam ailesinden gelen kinoa aynı zamanda bir magnezyum kaynağı. Modern çağda rafine yağlar tüketiyoruz. Bu nedenle sık sık magnezyum eksikliğiyle karşılaşıyoruz. Birçok kişi adet sancıları, ödem, şişlik, yüksek tansiyon problemi yaşıyor. Kinoa tüm bunlara birebir. Magnezyum deposu olduğu için birçok hastalığın da önüne kinoa ile geçilebiliyor.

Kinoa Yaşlanmayı geciktiriyor
 
Kinoanın en önemli özelliği süper oksit dismutaz enzimi içermesi. Bu enzim yaşlanmayı geciktiriyor, cildi yıpranmaya karşı koruyor. Doku yenilenmesini sağlarken, serbest radikallerin verdiği zarardan modern yaşamın hücreleri hırpalamasına kadar koruyor.
 
Böylece çağın veremi denilen kanser hastalığını da önlemiş oluyor. Kinoa içeriğindeki lignin hormonunun sebep olduğu kanser türlerine karşı da koruyor. Meme kanserini önleyici özelliğe sahip; kalbi de kuvvetlendiriyor. Kuersetin adlı madde de kinoayı vazgeçilmez kılıyor.
 
Kuersetin anti oksidan olmasının yanısıra, bahar alerjilerine karşı da iyi bir destek. Gluten tahıllarda bulunan ve un yoğurulduğunda hamura yapışkan formu veren proteindir. Bu sayede hamur maya tutar. Çölyak hastaları glutene karşı alerjiktir. Unlu mamüller tükettiklerinde sorunlar yaşayabilirler.
 
Kinoa gluten içermediği için alerjisi olanların protein ve karbonhidrat ihtiyaçlarını karşılıyor.
Kinoa, elzem amino asitleri içeren harika bir protein kaynağıdır. Yüksek demir içeriği nedeni ile vegan yaşayanlara, kansızlık problemi olanlara ve kabızlık problemiyle karşılaşanlara önerdiğim bir besin.

 
Son üç yıldır Amerika'da büyük rağbet gören ve sağlık mağazalarında tonlarca satılan kinoa; Peru ve Bolivya gibi ülkelerden ABD'ye bol miktarda ithal ediliyor. 

* Özellikle veganlar günde bir öğün, kinoayla yapılmış pilav, kısır veya dolmayı tercih edebilirler. Zayıflamak için de pişmişi yenebilir.
 
* Günlük kalsiyum ihtiyacını karşılamak amacıyla salataların içine eklenerek tüketilebilir. İçindeki kalsiyum ise bir bardak sütteki kalsiyumdan daha fazla.
 
* Kinoa,  pirinç, un, mercimek gibi temel gıdalarınızın arasında mutfağınızda yerini almalı


* Kinoanın çok baskın bir tadı ve kokusu olmadığından çeşitli tariflerde kullanmanız mümkün.
Hiç şeker ve un kullanmadan yulaf ve kinoa ile harika kurabiyeler yapabilirsiniz.


* Kinoa, Et kadar proteinli, ayrıca vücutta sütten daha iyi kullanılabilen yüksek miktarda kalsiyuma sahip.


* Üstelik kolestrol içermediği, az yağlı ve sindirimi kolay olduğu için bebekler ve çocuklar için de çok besleyici bir tahıldır.
Oruç için beslenme kılavuzu

Oruç için beslenme kılavuzu

Oruç için beslenme kılavuzu 

Oruç tutarken dikkat edilmesi gereken önemli temel noktalar bulunmaktadır. Bunlara uymak Ramazan ayını sağlıklı geçirmenizi sağlayacaktır.
 
* İftarda orucunuzu açarken aceleci davranmayın. Hızlı yemeyin. Yiyeceklerinizi iyice çiğneyin.
 
* İftara çok yağlı-tuzlu olmayan bir çorba ile başlamakta yarar var. Ardından hafif bir zeytinyağlı yemek veya salata yiyebilirsiniz. Biraz dinlendikten sonra ana yemeğe  geçebilirsiniz. 
 
* Ağır, hamur işi yemeklerden, böreklerden, kızartılmış yağlı yiyeceklerden, şeker, yağı çok tatlılardan uzak durmanız tavsiye edilir. 
 
* Tatlı tercihinizi sütlü hafif tatlılardan yana kullanın. Güllaç, kazandibi, muhallebi,  sütlaç gibi tatlıları seçmek daha akılcı olacaktır. 
 
* Tatlı ihtiyacınızı meyve yiyerek de karşılayabilirsiniz. Karpuz, incir ve üzüm tüketebilirsiniz ancak bunları da fazla abartmamaya çalışın. 
 
* Mümkünse meyve veya tatlı keyfinizi ara öğün gibi düşünerek, teravih namazı sonrasına bırakabilirsiniz. 
 
* Sahura mutlaka kalkın. Sahurda da hafif, hazmı kolay, tam gıdalardan oluşan yiyecekler tüketin. 
 
* İftardan sahura kadar bol su için. Bir şeyler içme keyfinizi çay, ayran, maden suyu tüketerek zenginleştirin. 
 

* Kahveyi mümkün olduğu kadar az tüketmeniz önerilmektedir.
Ramazanda Sağlık Beslenme Önerileri

Ramazanda Sağlık Beslenme Önerileri

Oruç Tutanlar İçin Sağlık Beslenme Önerileri
  1. Ramazan'da dengeli ve yeterli beslenmeye özen gösterilmeli.
  2. Ramazan'da öğünler; sahur ve iftarda iki ana öğün ile, iftardan sonra 1-1.5 saat aralıklarla iki ara öğün şeklinde düzenlenmelidir.
  3. Oruç tutanların mutlaka sahur yapmaları sağlığın korunması açısından önemlidir. Sahur yemeğinde süt, yoğurt, peynir gibi besinlerden oluşan hafif bir kahvaltı yapılmalı ya da çorba, sebze ve zeytinyağlı yemeklerden oluşan bir öğün tercih edilmelidir. Ancak gün içerisinde aşırı acıkma problemi olanların midenin boşalma süresini uzatarak acıkmayı geciktiren kuru fasulye, nohut, mercimek, bulgur pilavı gibi yemekleri tüketmesi; aşırı yağlı, tuzlu ve ağır yemekler ile unlu gıdalardan uzak durulması uygundur.
  4. İftara peynir, domates, zeytin gibi kahvaltılıklar veya çorba gibi hafif yemeklerle başlanılması, 10-15 dakika sonra az yağlı et yemeği, sebze yemeği veya salatayla devam edilmesi uygundur. Yine enerji veren ancak kan şekerini dengeli bir biçimde yükselten besinler (beyaz ekmek, pirinç pilavı gibi glisemik indeksi yüksek olan gıdalar yerine bulgur pilavı, kepekli ekmek veya kepekli makarna gibi posalı besinler) tercih edilmelidir.
  5. Günde ortalama 2- 2,5 litre su içmeye, bununla birlikte enerji verirken sıvı ihtiyacını da karşılayacak ayran, taze sıkılmış meyve suları, soda, sebze suları vd. içmeye özen gösterilmelidir.
  6. İftarda aşırı şerbetli, yağlı tatlılar yerine; sütlü tatlılar (sütlaç, güllaç, muhallebi vb.) veya meyve tatlıları tercih edilmelidir.
  7. Yemekleri hızlı yemekten kaçınmalı, yavaş yavaş ve iyice çiğneyerek yenilmelidir.
  8. Tek seferde büyük porsiyonlar yerine, iftardan sonra birer saat ara ile her seferinde azar azar küçük porsiyonlar şeklinde beslenilmelidir.
  9. İftar yemeğinden hemen sonra televizyon veya bilgisayar karşısına geçmek, koltukta dinlenmek yerine biraz hareket etmek, kısa mesafeli yürüyüşler yapmak sindirime yardımcı olması açısından yararlı olmaktadır.
  10. Ramazan ayında yemeklerin pişirme yöntemleri de çok önemlidir. Özellikle ızgara, haşlama ve fırında yapılan yemekler tercih edilmeli, kavrulmuş, tütsülenmiş ve kızartılmış besinlerden uzak durulmalıdır.
  11. Beslenme düzenindeki değişikliklere bağlı olarak oluşabilecek kabızlığı önlemek için, yemeklerde lif oranı yüksek gıdalar (kurubaklagiller, kepekli tahıllar, sebzeler) ve ara öğünlerde de taze ve kuru meyveler, ceviz, fındık, badem gibi kuru yemişler tercih edilmelidir.
Hangi içecekte ne kadar kafein var?

Hangi içecekte ne kadar kafein var?



Kafein alımını kontrol edin
Mesela sallama çay içecekseniz poşeti kaynar suyun içinde 5 dakika yerine 1 dakika bekletmek suretiyle kafein oranını yarı yarıya azaltmanız mümkün.
Bitkisel çay içmeyi tercih ediyorsanız mutlaka kutusundaki uyarıcı etiketleri kontrol edin. İçindeki kafein ve diğer maddelerin miktarını kutusunda yazmayan markaları tercih etmeyin.
İçeceklerdeki kafein oranları...
Filtre kahve 1 fincan 135-200 mg
Espresso 1 fincan 100 mg
Cappuccino 1 fincan 100 mg
Hazır kahve 150 cc 57 mg
Türk kahvesi 1 fincan 57 mg
Dekafeine kahve 150 cc 5 mg
Demleme çay 175 cc 20 - 110 mg
Ice Tea 330 cc 70 mg
Hazır çay 200 cc 30 mg
Kola 1 Kutu 30 - 56 mg
Diyet Kola 1 Kutu 38 - 45 mg
Kola dışındaki meşrubatlarda 1 Kutu 50 mg civarı
Meyveli gazoz 1 Kutu 0 mg Çikolata 60 gram 10 - 50 mg

Kahve gibi kafeinli içecekler hamile kadınlara zararlı mı?

Kahve gibi kafeinli içecekler hamile kadınlara zararlı mı?

Kahve gibi kafeinli içecekler hamile kadınlara zararlı mı?


Kahve gibi kafeinli içecekler hamile kadınlara zararlı mı?Hamilelikte kafein tüketimi ne türlü etkiler yaratır? Öncelikle akılda tutulması gereken kafeinin bir vitamin veya besin maddesi olmadığıdır.

Kafeinin hiç bir besleyici değeri yoktur. Yapılan çalışmalar hamilelikte yüksek miktarlarda kafein alımının özellikle ikinci trimester düşükleri başta olmak üzere düşükle ilişkili olabileceğini göstermekte.
Ürküten tablo
Hamilelik veya emzirme süresi içinde alınan kafein fetus ve yeni doğanda da benzer etkiler yaratır. Hamilelikte kafeinin yarı ömrü 11 saate kadar uzayabilir. Fetus da ise durum daha ürkütücüdür: 100 saat.
Bu ne demektir? İçtiğiniz kahveden bebeğe geçen kafeinin yarısından fazlası 100 saat sonra bile hala daha karnınızdaki bebeğin kanında dolaşmaktadır. Bebeğiniz ne kadar küçük ise onun kafeini detoksifiye etme yeteneği de o kadar azdır.
Beyin ağırlıkları azalıyor
Alınan orta düzeyde kafein anne adayında çarpıntı ve benzeri yakınmalar yaratmasa da bebeğin kalp atımlarında ve solunumunda belirgin artışa neden olabilir.
Yapılan hayvan deneylerinde anne karnında orta ya da yüksek düzeyde kafeine maruz kalan fetusların beyin ağırlıklarında azalma ve beyin gelişiminde dalgalanmalar izlenmiştir.
Demir emilimini etkiliyor
Özellikle yemeklerden hemen sonra alındığında bağırsaklardan demir emilimini yüzde 40 oranında azaltır ve bu demir gereksiniminizin çok yüksek olduğu hamilelik döneminde oldukça önemlidir.
Tüm dünyada bugün kabul gören görüş çok fazla miktarda kafein tüketiminin düşük doğum ağırlıklı bebeklere neden olabileceği ve kafeinin sadece çok yüksek dozlarda alındığında risk yaratabileceğidir.
Hamile kalınca bırakmalı mısınız?
Aşırıya kaçmamak kaydıyla kafein içeren içeceklerin keyfine varabilirsiniz. Yapılan pek çok araştırma hamilelik sırasında alınan az ya da orta düzeyde kafeinin bebek ya da anne adayına zarar verme riskinin düşük olduğunu göstermektedir. Orta düzeyde kafein (300 - 400 mg) günde 2-3 fincan granül kahveye denk gelmektedir.

Hangi içecekte ne kadar kafein var?

Anne sütünü artıran şifalı yiyecekler

Anne sütünü artıran şifalı yiyecekler


anne sütünü artıran yiyecekler

Bebek emziren anneler sütü azaldığında genellikle panik yaparlar ve bu panik içinde de sütünü artırmak için bilinçsizsizce ne bulursa yemektedir.

Bu davranış çok yanlıştır.

Anne sütünü artırmak için tüketilecek besinler şunlardır:


Ayva: Anne sütünü artırır. her gün mutlaka 1 ayva yiyin. Ya da ayva kompostosu için.

Tahin helvası: Anne sütünü artıran yiyeceklerdendir. Ayrıca Tahin helvası balgam söktürücüdür, saç dökülmesini engeller, sedef, egzama gibi hastalıklara da iyi gelir. Balığın ardından yenildiğinde, mideyi rahatlatıcı etkisi vardır.

İncir: Anne sütünü artıran en önemli besinlerdendir. Ayrıca kış mevsiminde vücudun direncini artırır, bir çok sağlık sorununa karşı güç ve dayanıklılık kazandırır.

Beyaz Dut veya dut kurusu: Anne sütünü artırır, Vücuda güçverir, kansızlığa iyi gelir. Ağız, bademcik ve boğaz iltihabı, diş eti hastalıkları ve öksürüğe karşı yararlıdır. Ateş düşürür. Karaciğeri güçlendirir. Mide ve bağırsakların düzenli çalışmasına yardım eder. Özellikle yemekle birlikte yenildiğinde hazmı kolaylaştırır.

Beyaz üzüm: Yeni bebek sahibi olmuş anneler için süt artırıcı özelliği vardır.Tam bir kalp damar dostudur. Kalp damar ameliyatı geçirmiş olanlara çok iyi gelir. Ritim bozukluğuna iyi gelir ve ritim bozukluğu şikayeti ortadan kalkar.

Dereotu : Anne sütünü artıran mucize gıdalardandır.

Anne sütünü azaltan-Yenmemesi gereken yiyecekler :

Nane, maydanoz, nişasta ve nişastalı gıdalar,turşu
Anne sütüne en yakın süt keçi sütü

Anne sütüne en yakın süt keçi sütü


Anne sütüne en yakın süt keçi sütü

K
eçi sütü Anne sütüne en yakın süttür. yeni doğmış bebeklerin beslenmesi ve bunun dışında pek çok hastalığın tedavisi içinne de yardımcı olmaktadır.
Profesör Doktor Celalettin Koçak, liçeriğinde aktoz oranı açısından yüksek proteinler bulunan keçi sütünün değerli besin ögeleri de içerdiğini belirtti...
Keçi sütündeki yağ asitlerinin bazı rahatsızlıklara iyi geldiğini ifade eden Prof. Dr. Koçak, bu sütün organizmada iltihaplanmayı önlediği gibi diş ve kemik gelişimi için de iyi bir kalsiyum kaynağı olduğunu kaydetti.


Doğal homojenize olan sütün, vitamin A, fosfor, magnezyum ve selenyum miktarı açısından anne sütüne en yakın süt olduğunu bildiren Prof. Dr. Koçak, şöyle devam etti:

''100 gram anne sütünde kalsiyum oranı 32, inek sütünde 119, keçi sütünde 134 miligramdır.
Keçi sütündeki bakteri miktarı ve yağ oranı diğer hayvanlardan daha azdır. Laktoz oranı bakımından yüksek proteinlerine sahip olması nedeniyle keçi sütü değerli besin ögelerini içeriyor.
Yeni doğan bebekler, anne sütü alamadığı dönemlerde ihtiyaç duyacağı besin elementlerini en iyi keçi sütünden alabilir.'' 

Keçi sütünden yapılmış ürünlerin Avrupa'da ''özel sağlık marketlerinde'' özel fiyatlarla satıldığını ve bebeklere anne sütünün alternatifi olarak verilebileceğini bildiren Prof. Dr. Koçak, ''Ancak bazı kişiler tat anlamında sevmeyebilir, onlara ağır gelebilir.
Örneğin koyun sütü ya da peyniri de tat ve koku anlamında herkes tarafından tercih edilmeyebilir'' dedi.


CİLT HASTALIKLARINDA YARARLI AMA İLAÇ DEĞİL 

Keçi sütünün serum proteinlerinin alerjik özelliği olmamasından dolayı sindirim sistemi rahatsızları ile bazı cilt hastalıkları için tedavi edici olabileceğini ifade eden Prof. Dr. Koçak, ''Ama ne olursa olsun, aşırıya gidip abartılmaması lazım. Keçi sütü ilaç değildir.
Yani hiç bir gıda tek başına tedavi edici özelliğe sahip değildir. Ne olursa olsun abartmayalım. Öncelikle her türlü rahatsızlıkta ilaçla tedavi yolunu seçilmelidir'' dedi.


1. FRANÇOIS'YI İYİLEŞTİRMİŞ 

Tarihte de keçi sütünün bazı faydalarına rastlandığını bildiren Prof. Dr. Koçak, ''16. yüzyılda 1. François rahatsızlanmış ve hastalığına hiç kimse çare bulamamış. O dönemde Kanuni Sultan Süleyman'dan yardım istemişler.
Kanuni kendi doktorunu ve yanında keçisini göndermiş. Keçinin sütünü ve yoğurdunu her gün içen François bir süre sonra eski sağlığına kavuşmuş ve Fransa'da yoğurt, ilaç niyetine kullanılmaya başlamış.
Tıp kitaplarında da keçi sütünün iyileştirici gücüne yönelik çeşitli eserler yer alır'' diye konuştu.