Featured Post

Tavsiye

Limon yağı strese karşı rahatlatıcı

Rahatlamak için limon yağı Limonun bildiğimiz yararları dışında stres azaltıcı yararları var. Uzun bir gün sonunda rahatlamak ve  yorgunluğ...

Limon yağı strese karşı rahatlatıcı

Limon yağı strese karşı rahatlatıcı

Rahatlamak için limon yağı

Limonun bildiğimiz yararları dışında stres azaltıcı yararları var. Uzun bir gün sonunda rahatlamak ve  yorgunluğunuzu atmak için limon yağı spreyi kullanabilirsiniz. 

Bir limonu soğuk pres zeytinyağı ile karıştırmak suretiyle kendi esansiyel limon yağınızı da elde edebilirsiniz. Ev yapımı limon yağının tam tarifi şöyle:


Evde Limon Yağı nasıl yapabilirsiniz?

Limon, stres azaltıcı harika bir turunçgil. Kendi limon yağınızı, stres azaltma konusunda etkili yağlar içeren limon kabuğu kullanarak hazırlayabilirsiniz. Bu esansiyel limon yağının birkaç damlasını suyun içine ekleyin ve ağzı spreyli bir şişeye doldurarak rahatlamak istediğinizde püskürtün.

Malzemeler:

1 adet limon
Sızma zeytinyağı

Hazırlanışı: Limonun kabuklarını bir kaseye rendeleyin. Küçük bir cam bardağın yarısını rendelediğiniz limon kabukları ile doldurun. Bardağın geri kalanını ise zeytinyağı ile doldurun.

Şişeyi pencere kenarına ya da bol güneş alan bir başka yere koyun. Birkaç gün boyunca orada bekletin ancak günde birkaç kez şişeyi mutlaka çalkalayın.
Limon yağını hava geçirmez bir kaba koyun ve oda sıcaklığında saklayın.

Limon Yağının Faydaları 

* Banyo sırasında küvet suyuna 2 – 3 damla katılan limon yağı vücudunuz kan dolaşımını hızlandırarak daha zinde olmanızı sağlar.

* Limon yağı saçlara uygulandığında saçlara canlılık ve parlaklık vererek sağlıklı görünmesini sağlar.

* Limon yağını tüm cildinize masaj için kullandığınızda cildin nefes almasını ve ferahlamasını sağlar.

* Limon yağı siğil tedavisinde de etkilidir. Siğil oluşan bölgeye sürüldüğünde hızlı bir şekilde geçmesine yardımcı olur.

* Limon yağı sivilceleri önlemekte de başarılı bir aroma terapidir. Cilde ovarak sürüldüğünde ciltte tıkanık gözenekleri açarak cildin yağ dengesini korur.
 * Limon yağı tonik görevi de görür. Temizlediğiniz cildinize uyguladığınızda cildi canlandırır.

* Limon yağının ayaklara da çok faydalıdır. Topuklarda oluşan çatlaklara limon yağı sürüldüğünde yumuşamasını kolaylaştırır.
* Limon yağı yağlı ciltlerde çok etkilidir. Cildin fazla sebum salgılamasını önler.

* Limon yağı cildinizde darbeden ya da kendiliğinden oluşan şişliklerin  giderilmesinde etkilidir. Günde 2 kez uygulanan limon yağı şişliğin verdiği acıyı da alarak giderir.

* Sigaradan, çay ve kahveden oluşan diş lekelerine ovularak sürüldüğünde dişlerin zamanla lekelerden arınmasına yardımcı olur.

* Vücudunuzun selülitli bölgelerine limon yağından uyguladığınızda selülitli bölgede oluşan toksinlerin vücuttan atılmasını sağlar. Ovularak cilde uygulanan limon yağı zamanla selülitlerin yok olmasında etkilidir.

* Antiseptik özelliği bulunduğundan cildi mikroplardan koruyarak sivilce oluşumunu önler.
* Hem ellerinizin yumuşamasını hem de tırnaklarınızın sertleşmesini istiyorsanız limon yağı aradığınız bakım ürünüdür.
 
Bakteriler için keklikotu yağı

Bakteriler için keklikotu yağı

Bakteriler için keklikotu yağı
Keklikotu bitkisinin çiçekleri ve yapraklarından damıtılarak elde edilen keklikotu yağı (oregano oil) anti-mikrobiyal etkilere sahiptir. 

Yapılan araştırmaların sonuçları keklikotu yağının besin zehirlenmesine neden olan yaygın bakteri türleri dahil  bazı bakterileri ve mantarları öldürmede etkili olduğu gösterilmiştir. 
Bakterileri yok etmek için elinize biraz sürebilirsiniz.
Cilt bakımı için kuşburnu yağının faydaları

Cilt bakımı için kuşburnu yağının faydaları

Cilt bakımı için kuşburnu yağı

Kuşburnu yağı cilt bakımı için mükemmel bir yağdır. Özellikle A, C ve E vitaminleri olmak üzere bir antioksidan deposu olan Kuşburnu yağı cildinizin yenilenmesine ve ışıldamasına yardımcı olur. 

Kuşburnu yağı, egzama veya sedef gibi kuru cilt hastalıklarına iyi gelebilecek temel yağ asitlerini içermektedir.



- Kuşburnu çekirdeklerinden elde edilen yağ, kozmetik sektöründe kırışıklıkları ve erken yaşlanma belirtilerini azaltmak için kullanılıyor. Kuşburnu yağı özellikle göz ve ağız çevresi kırışıklıklarını önlemek için yardımcı oluyor. Kuşburnu yağından yapılan Sabun ise cilt hücrelerini besliyor ve yeniliyor.

- Kuşburnu yağı Makyaj öncesi uygulandığında, hem makyajın kalıcılığını arttırır hem de cildinize güzel bir parlaklık kazandırır. 

- Kuşburnu yağı aromaterapi ve masaj seanslarında da kullanılmaktadır.

- Kuşburnu yağında bulunan Omega 6, Omega 3 ve A Vitamini cilt hücrelerini beslediğinden cildinizin yenilenmesine yardımcı olur.
 
- Kuşburnu yağının cilt koruyucu, yaşlanmayı geciktirici, özellikle göz ve ağız çevresi kırışıklıklarını önleyici, sert hava iklimlerinden koruyucu ve hücre yenileyici etkisi vardır.
 
- Kuşburnu yağı el, ayak, yüz, vücut, dirsek ve topuk bakımında tercih ediliyor.

- Yağlı ciltlerde uygulandıktan sonra 15-20 dakika bekletilip durulanıyor. Kuru ve normal ciltlerde isteğe bağlı olarak, durulanmadan bekletilebiliyor. Yüz için günde bir kez kullanılması tavsiye ediliyor.

- Kuşburnu yağı sabunu cildinizi besler.

Beyne zarar veren yiyecekler ve alışkanlıklar

Beyne zarar veren yiyecekler ve alışkanlıklar


Beyne zarar veren yiyecekler ve alışkanlıklar

Bu yiyecekler beyni öldürüyor
 
Yıllardır yapılan araştırmalar sonunda belirlenen Beyni tüketen ve öldüren gıda maddeleri Daily Mail gazetesinde yayınladı... 

Şeker
Uzun süreli şeker kullanımı nörolojik problemlere neden olduğu gibi ayrıyeten hafızayı da zayıflattığı tespit edilmiştir. 

Şeker tüketiminin öğrenme kabiliyetini zaafiyete uğrattığı da belirtilmektedir. Bu nedenle şeker tüketiminden uzak durmak gerekmektedir.

Alkol 
  
Alkol tüketiminin karaciğeri iflas ettirdiği zaten biliniyor. Ancak alkolün az bilinen diğer etkisi de beyni bitirip tükettiğidir. Alkol sağlıklı düşünme yeteneğini zayıflatır, hafızayı da tüketir.

Kısa vadede alkol bırakıldığı takdirde etkileri belli bir düzeyde onarılabilmektedir. Ancak uzun süreli alkol kullanımı kalıcı hasarlara da neden olabilir.

Fast Food


Son günlerde Montreal Üniversitesi´nde yapılan bir araştırma fast food ürünlerinin beynin kimyasını değiştirdiğini ortaya koymuştur. Bu da depresyon ve anksiyete sorunlarına neden olmaktadır.

Fast Food ürünlerinin içindeki katkı maddelerinin öğrenme bozukluğu, motivasyon eksikliği ve hafıza zayıflığına da neden olduğu ispat edilmiştir.

Kızarmış yiyecekler
 

Bütün işlenmiş yiyecekler kimyasallar, katkı maddeleri, yapay tatlandırıcılar ve koruyucular içerir. Bunlar hem çocuklarda hem yetişkinlerde ciddi beyin hasarlarına neden olur.

Kızarmış ya da işlenmiş gıdalar beyin sinirlerini zedeler. Bazı yağlar ise diğerlerine göre daha zararlıdır. Doğadaki en toksik ve tehlikeli kızartma yağının ise ayçiçek yağı olduğu tespit edilmiştir.


İşlenmiş gıdalar

Tıpkı kızarmış gıdalar gibi işlenmiş gıdalar da merkezi sinir sistemine zarar verir. Bu da dejeneratif beyin bozukluğuna yol açar. 

İleri yaşlarda Alzheimer´a neden olur.

 
Çok tuzlu gıdalar 

Tuzun kalbe zarar verdiğini herkes bilir. Bilinmeyen şey ise tuzun içindeki yoğun sodyum beyne de zararlıdır ve düşünme yeteneğini zayıflatır. Zekayı da gerilettiği kanıtlanmıştır.

Tahıllar
 

Tahılların hepsi beyin fonksiyonlarına zarar verir. Ancak bunun tek istisnası yüzde 100 tam kepekli tahıllardır. Yani tam tahıllar.
 

Eğer çok tahıl tüketirseniz bu hızlı yaşlanmanıza da yol açacaktır.

İşlenmiş proteinler

  
Proteinler kas yapıcıdır. Et ise en yüksek kalitede ve en zengin protein kaynağıdır. Ancak sosis, salam, sucuk ve benzeri gıdalar gibi işlenmiş proteinlerden uzak durulmalıdır.

Doğal proteinler sinir sistemini yapılandırırken, işlenmiş proteinler tam tersini yapar. Yani sinir sistemini tahrip eder.

Trans yağlar


Kesinlikle her türlü trans yağdan uzak durulmalıdır. Trans yağlar bir çok ciddi soruna yol açar. Kalp sorunları, kolesterol ve obezite bunların en çok bilinenidir. Az bilinen ise beyne de oldukça zarar verdiğidir.

Refleksleri öldürür, beyin işlevinin kalitesini düşürür. Ayrıca felç riskini de maksimum düzeye çıkarır. Alzheimer benzeri etkileri de uzun vadede ortaya çıkar.

Yapay tatlandırıcılar


İnsanlar zayıflamak için şeker yerine yapay tatlandırıcı kullanırlar. Bunların daha az kalori içerdiği doğru olsa da faydasından çok zararı vardır. Uzun kullanımlarda beyin hasarına ve zihinsel bozukluklara yol açar.

Nikotin


Nikotinin zararları saymakla bitmez. Beyinle ilgili olanına gelince... Vücudunuzun en önemli organı olan beyninize kan gitmesini engeller... Kan gitmezse oksijen de gitmez.. Bu da beyninizin yavaş yavaş ölmesine yol açar. Kılcal damarları tıkadığı için nörotransmitterlerin üretilmesine engel olur ve işlevini engeller... Bu da sinir sistemini tüketir.


Beyne zarar veren  alışkanlıklar ise şunlar:

1) Kahvaltı etmemek: Kahvaltı etmeyen kişiler, düşük bir kan şekeri seviyesine sahip olur. Bu durum beyin için yetersiz besin tedarik edilmesine ve sonunda beyin dejenerasyonuna yol açar...

2) Aşırı yeme: Beyin arterlerinin sertleşmesine neden olarak, zihin gücünün azalmasına yol açar...

3) Sigara içmek: Çoklu beyin büzülmesine neden olur ve Alzheimer hastalığına yol açabilir.

4) Yüksek şeker tüketimi: Çok fazla şeker proteinlerin ve besinlerin emilmesini durdurur ve dengesiz beslenmeye neden olur ve beynin gelişmesine engel olabilir.

5) Hava kirliliği: Beyin vücudumuzda en çok oksijen tüketen organdır. Kirli havanın teneffüs edilmesi, beyne giden oksijeni azaltır ve beynin veriminde düşüş yaratır.

6) Uyku yetersizliği: Uyku beynimizin dinlenmesini sağlar. Uykudan uzun vadeli yoksunluk beyin hücrelerinin ölmesini hızlandırır.

7) Uyurken kafayı örtmek: Kafayı örterek uyumak, karbondioksit konsantrasyonunu arttırır ve beyne hasar veren etkilere yol açabilir.

8) Hastalık sırasında beyni çalıştırmak: Hasta iken çok çalışmak veya öğrenmek beyin etkenliğinin azalmasına yol açabilir ve ayrıca beyne hasar verebilir.

9) Uyarıcı düşüncelerde eksiklik: Düşünmek beyin jimnastiği için en iyi yoldur, beyni uyaran düşüncelerin eksikliği beyin daralmasına yol açabilir. Çapraz bulmaca ve Sudoku iyi egzersiz sağlar.

10) Az konuşmak:
Zihinsel sohbetler beynin etkinliğini geliştirir.


Ömür dediğimiz nedir ki ? -  Can Yücel

Ömür dediğimiz nedir ki ? - Can Yücel

Ömür dediğimiz nedir ki ?

Ömür dediğimiz nedir ki ?
Çay bardakta
Soğuyana dek geçen zaman
Çayınız bardakta soğumadan
Tadıyla için hayatı

Soğutmadan sevgileri
Soğutmadan sevdaları
Soğutmadan dostlukları
Yaşayın doyasıya
Seviyorsanız koşun ardından
Beş dakika bile duracak zaman yok
Kırmadan , incitmeden
Sevin İnsanı
Kırmaya zaman yok
Çayınız bardakta soğumadan
İçin çayınızı hayat geçiyor
Yaşamamak yüreklere zarar……


Can Yücel


Toz alerjisi ve idyopatik burun akıntısına karşı

 lavanta kürü

Toz alerjisi ve idyopatik burun akıntısına karşı

 lavanta kürü

Toz alerjisi ve idyopatik burun akıntısına karşı

 lavanta kürü

Prof Dr İbrahim Saraçoğlu Toz alerjisi ve idyopatik burun akıntısına karşı

 lavanta kürü uygulanmasını tavsiye ediyor.

Toz alerjisi için lavanta kürü

Toz alerjisinden kurtulmak için yaklaşık bir su bardağı klorsuz içme suyunu kaynattıktan sonra içine 1 tatlı kaşığı
lavantayı (yaklaşık 2-3 gram) koyup altı dakika kısık ateşte demleyin. Altı dakika dolunca ocaktan indirip ılımasını bekleyin. Lavanta suyu ılıyınca süzün ve yudum yudum için.

* 15 gün süre ile her gün, akşam yemeklerinden en erken iki saat sonra için. Her kullanım için taze olarak hazırlanması şarttır. 

* Bir gün önceden artan miktarı kullanmayın. 

* Kolay olsun diye birkaç günlük hazırlayıp buzdolabında koruma altına almayınız. 

* Hiçbir şekilde damak tadına uygun olsun diye, içerisine şeker veya benzeri bir katkı ilave etmeyiniz. 

* Onbeş günlük ilk kür tamamlandıktan sonra rahatsızlığın seyrine göre haftada üç-dört defa, akşam yemeklerinden en erken iki saat sonra bir su bardağı içmeye devam ediniz.
 
Uyarı-1: Eğer burun akıntısına bağlı olarak geniz akıntınız oluyorsa, gece yatağa giderken adaçayı gargarası yapmanızda çok büyük faydalar vardır. Adaçayı gargarası sadece gargara olarak önerilmiştir. İçmeyiniz. Gargaranın nasıl yapılacağı aşağıda verilmiştir.
 
Uyarı-2: Bardağın dibinde bir-iki yemek kaşığı bırakıp pamuğa emdirerek her iki burun deliğini lavanta çayı ile ıslatmakta fayda vardır.

Patatesli Rulo Börek  nasıl yapılır?

Patatesli Rulo Börek nasıl yapılır?

Patatesli Rulo Börek 
Bugün lezzetli bir rulo börek yapalım.
Gerekli Malzemeler
* 2 su bardağı ılık süt
* 1.5 çay bardağı zeytinyağı
* 2 adet yumurta (birinin sarısını ayırın)


* 1.5 yemek kaşığı toz şeker
* 1 tatlı kaşığı tuz
* 6 su bardağı un 
* 1/3 paket Yaş maya 
* 100 gram eritilmiş tereyağı (Arasına sürmek için)
 
İç malzemesi

* 2 adet Orta boy patates
* 100 gram Çökelek veya lor peyniri
* 100 gram Beyaz peynir
* Yarım demet maydonoz
* Tercihinize göre Sucuk veya sosis yada başka bir şey
 
Hazırlanışı

Böreğin hamurunu hazırlamak için sıvı malzemeleri, tuzu şekeri ve mayayı karıştırma kabına koyduktan sonra karıştırın.
 
Ardından unu yavaş yavaş ilave edip yumuşak bir hamur elde edene kadar yoğurun.
 
Hazırladığınız hamurun üstünü kapatıp mayalanması için 1 saat bekleyin.
 
İç malzemesinin hazırlanışı:
 
Patatesleri haşladıktan sonra soyun ve küp küp doğrayın
 
Maydanozu ince ince kıyın.
 
Çökelek ve rendelenmiş peyniri, Sucuğu veya tercih ettiğiniz malzemeyi doğrayın.
 
Hazırladığınız bu malzemeleri bir araya getirin..
 
Böreğin Yapılışı:
Mayalanmış hamuru alın ve ikiye bölün.
 
Parçalardan birini unladıktan sonra merdane  ile dikdörtgen şeklinde açın.

Tereyağını eritip hamurun her tarafına sürün.
 
Hazırladığınız iç malzemenin yarısını hamurun üzerine serpin ve uzun kenarından başlayarak rulo şeklinde sarın..
 
Ruloyu hafifçe bastırarak uzatabilirsiniz.
 
Daha sonra iki parmak genişliğinde dilimler halinde kesin.
 
Kestiğiniz kısımları alta ve üste gelecek şekilde fırın tepsinize dizin.
 
Dilimlerin üzerini hafifçe bastırın.
 
Diğer ruloyu da aynı şekilde hazırlayın..
 
Bir yemek kaşığı tereyağı ile yumurta sarısını karıştırıp tüm hamurların üzerine sürün
 
200 derece sıcaklıktaki fırınınızda kızarana kadar pişirin.
 
Afiyet Olsun
Sağlıklı bir yaz için yaz detoksu - Taylan Kümeli

Sağlıklı bir yaz için yaz detoksu - Taylan Kümeli

Sağlıklı bir yaz için yaz detoksu

Beslenme ve diyet uzmanı Taylan Kümeli daha
güzel ve sağlıklı bir yaz geçirebilmenize yardımcı olmak amacıyla sizler için yaz detoks programı hazırladı. 

İşte Taylan Kümeli'nin tavsiyeleri ile fit ve sağlıklı bir yaz geçirmenizi sağlayacak yaz detoksunun ayrıntıları…

 

Antioksidandan Vazgeçmeyin

3 gün, sadece renkli sebze ve meyveler, baklagiller ve
tam tahıllar ile beslenin. Bu yiyeceklerde bulunan antioksidanlar karaciğer enzimlerini harekete geçirip zararlı maddeleri dışarı atar ve onları suda çözünebilir hale getirir, böylelikle vücudunuz bu maddelerden rahatça kurtulabilir. Ispanak, marul, yaban mersini kırmızı dut, kayısı, kiraz en iyi antioksidan kaynaklarıdır.

Kimyasal-Detoksu Öğrenin

  
Soğan, sarımsak ve yumurta vücudun kendi antioksidanı olan, glutatyon üretmesine yardımcı olabilecek sülfürik bileşikleri açısından oldukça zengindir. Her zaman elimizin altında olan bu yardımcılar arsenik ve cıva gibi ağır metaller de dâhil olmak üzere pek çok toksini dışarı atma konusunda oldukça başarılıdır.

Organiği Unutmayın

Organik beslenmek en idealidir ancak eğer etrafınızda bulamıyorsanız marketteki ürünlerin kalın kabuklu ve soyulabilir olmasına dikkat ederek satın alabilirsiniz. Çünkü bu türler daha az kontamine olduklarından, daha yararlı olabilir.

Sıvı Tüketimi

Detoksun amaçlarından biri toksinleri çeşitli yollarla dışarı atmaktır. Bu da ancak sıvı tüketerek sağlanmaktadır. Günde 8 ila 12 bardak arası su ve kafeinsiz bitki çayları içmek esastır. Ve bonus olarak, su içmenin cildi güzelleştireceğini de unutmayın.

Temiz Beslenin

Fast food, alkol, kafein, kırmızı et, şeker ve beyaz un gibi içindeki maddelerin ne olduğunu bilemediğiniz veya tanımadığınız işlenmiş yiyeceklerden uzak durun. Vücudunuzdan dışarı atmak için uğraştığınız toksinleri içeren yiyecekleri tüketmek istemezsiniz.

Akıllı Ara Öğünler Seçin


Eğer öğünleri arası çok acıkıyorsanız, organik meyve ve kuruyemiş veya birkaç dilim somon eklenmiş küçük bir salata yemeyi tercih edin. Asla öğün atlamayın ve salata sosunuza limon ve bir yemek kaşığı zeytinyağı eklemeyi unutmayın.
Cildi canlandıran nane maskesi

Cildi canlandıran nane maskesi

Cildi canlandıran nane maskesi
Hava değişimlerinden ve makyajdan yorulan cildinizi kolayca canlandırmak için Uzman Estetisyen Pervin Dinçer’in önerdiği nane maskesini haftada 3 kez uygulayarak daha canlı bir cilde sahip olacaksınız.

Nane maskesi cildi serinletir ve canlandırır, yorgun cildi rahatlatır ve kendine getirir. Karma ciltler ile yorgun ciltlere uygun bir maskedir. 
Nane maskesini hazırlamak için büyük bir tutam naneyi bir cezvede bir miktar su ile demleyip soğumaya bırakın. Sonra 1 yemek kaşığı demlenmiş naneyi 2 kahve kaşığı nemlendirici krem ile karıştırıdıktan sonra cildinize maske şeklinde uygulayın ve cildinizde 10 dakika bekletin. 
İyi sonuç almak için Nane maskesini haftada üç kere uygulamalısınız.
Yiyecekler ile yapılan resimler

Yiyecekler ile yapılan resimler

Yiyecekler ile yapılan resimler

Fotoğraf sanatçısı Carl Warner, doğa ve manzara fotoğrafları çekerek kariyerine başlamışken, aklına bu Yiyecekler ile resim yapmak gibi orjinal bir fikir gelmiş. 

Carl Warner Foodscape olarak adlandırdığı projesinde çeşitli yiyeceklerle manzara ve doğa resimleri yapıp fotoğraflarını çekmeye başlamış. 

İşte Yiyecekler ile yapılan resimler ...



















daha fazla resim için tıklayın iceriksiz.blogspot.com
Huzursuz bacak sendromu için kesin çözüm - İbrahim Saraçoğlu

Huzursuz bacak sendromu için kesin çözüm - İbrahim Saraçoğlu

Huzursuz bacak sendromu için kesin çözüm

İbrahim Saraçoğlu Zahide ile Yetiş Hayata programında Huzursuz bacak sendromu için için bitkisel kür tarifini verdi.

İbrahim Saraçoğlu Huzursuz bacak sendromu için 15 gün süre ile Her gün sabah ve akşam olmak üzere günde iki kez 2 çay kaşığı siyah hardal tohumunu yarım dilim ekmek  ile tüketilmesini önerdi.

Bu kürü 2 hafta uyguladıktan sonra 2 hafta günde bir kez 2 çay kaşığı siyah hardal tohumu tüketilerek uygulamaya devam edilebilir. 

Toplam 1 ay uygulanacak. 

Uyarı: Etkisini artırmak için daha fazla hardal tohumu tüketmek sakıncalıdır. 

Prof Dr İbrahim Saraçoğlu
Kıl kurdu için bitkisel çözüm önerisi  - İbrahim Saraaçoğlu

Kıl kurdu için bitkisel çözüm önerisi - İbrahim Saraaçoğlu


Kıl kurdu için bitkisel çözüm

Kıl kurdu tedavisi için bitkisel çözüm olarak günde iki kere 5 saat ara ile aç karnına 1 tatlı kaşığı kekiği sadece birkaç yudum su ile  yutun. İki uygulama arasında 5 saat fark olmasına dikkat edin. 

Kıl kurdu tedavisi için bitkisel kürü 10 gün süre ile uygulayın.

Prof Dr İbrahim Saraaçoğlu
Üre ve kreatin yüksekliği için biberiye kürü - İbrahim Saraaçoğlu

Üre ve kreatin yüksekliği için biberiye kürü - İbrahim Saraaçoğlu

Üre ve kreatin yüksekliği için biberiye kürü

Üre ve kreatin yüksekliği için Prof Dr İbrahim Saraaçoğlu  biberiye kürünü öneriyor..


Böbrek yetmezliği tedavisi görenlerde Üre ve kreatin yüksekliğine karşı Biberiye kürünü hazırlamak için 1 su bardağı kaynayan klorsuz suya bir tatlı kaşığı biberiye ilave edin. Ağzı kapalı olarak 9 dakika kısık ateşte demleyin. 9 dakika tamamlandıktan sonra sıcakken süzünüz.


Ilıdıktan sonra her gün sabah, öğle ve akşam yemeklerinden bir saat sonra için. Her öğün için taze hazırlanmak zorundadır. İçine damak tadınıza uyması için herhangi bir şey ilave etmeyin.

Biberiye kürünü 21 gün uyguladıktan sonra 3 gün ara verin ve  tekrar 21 gün uygulayın. Böylece toplam 42 günlük kür uygulamış olacaksınız. Biberiye kürünü şikayetlerinizin seyrine göre sonraki dönemlerde tekrarlayabilirsiniz.

Prof Dr İbrahim Saraaçoğlu
Trombosit düşüklüğü için bitkisel çözüm - Prof Dr İbrahim Saraaçoğlu

Trombosit düşüklüğü için bitkisel çözüm - Prof Dr İbrahim Saraaçoğlu


Trombosit düşüklüğü için bitkisel çözüm

Trombosit düşüklüğü için Prof Dr İbrahim Saraaçoğlu  yeşil mercimek kürünü öneriyor. Haftada en az 3-4 kere çok az sıvı yağ ve az su kullanarak hazırlayacağınız yeşil mercimek çorbası tüketin. 


Bir ay süre ile uygulayacağınız yeşil mercimek çorbası trombozitlerinizin normal seviyelerine gelmesi için mükemmel bir takviye oluşturacak. Yeşil mercimek çorbası kürüne ek olarak uygulayacağınız 10 günlük lavanta kürü trombozit sayısını daha da hızlı bir şekilde yükseltecektir.

Lavanta kürü

Kaynayan bir su bardağı klorsuz içme suyu içine bir tatlı kaşığı lavanta koyarak 10 dakika demleyin ve ılıdıktan sonra süzün. Her gün akşam yemeklerinden ortalama 2 saat sonra için. (Her gün taze olarak hazırlanmalıdır)

Prof Dr İbrahim Saraaçoğlu
Anal fissür ve fistül için bitkisel kür

Anal fissür ve fistül için bitkisel kür

Anal fissür ve fistül için bitkisel kür


Anal fissür ve fistül için bitkisel kür önerisi için kullanılacak bitki ısırgan bitkisidir.Bu kürü hazırlamak için 3 çorba kaşığı ısırgan yaprağını çok az su ile 5 dakika haşlayarak lapasını yapın. 

Ilımasını bekleyin ve ılıdıktan sonra lapayı ince tülbende sardıktan sonra hastalıklı bölgenin üstünene 15 dakika etki ettirin. Bu uygulamayı tamamen iyileşme elde edilinceye kadar haftada 2 veya 3 kez tekrar edebilirsiniz.


BOZA NASIL YAPILIR ?

BOZA NASIL YAPILIR ?


oza Neden Yapılır,Boza Nedir,Boza Nasıl Bir İçecek,Bozanın Tarifi,Boza Tarifi
Bozanın Faydaları ve Tarifi
Boza Nasıl Yapılır ?
Bozanın Faydaları,Bozanın Yararları,Boza Nasıl Yapılır,Boza Neden Yapılır,Boza Nedir,Boza Nasıl Bir İçecek,Bozanın Tarifi,Boza Tarifi
Boza çok eski bir Türk içeceğidir.. Çok eski tarihlerden, bu yana yapılmaktadır Orta Asya döneminden beri yapılıp tüketilmektedir. O dönemlerde kullanılan boza tarifi bu gün bilinmemektedir.  Eski İstanbul'da çoğunlukla  Ermeniler tarafından yağılan boza işi bu günlerde çok ilerlemiş ve pek çok yere boza salaonları açılmıştır.

1870'li yıllarda, Hacı Sadık denilen kişi, boza yapmış ve akşamları satmaya başlamıştır. Bu boza o kadar tutmuş ki, herkes gece yarıları boza almak için onu bekler olmuş. Daha sonraları Hacı Sadık bey, Vefa Bozacısını kurmuştur. Bu gün, her yerde içtiğimiz Boza tamamen onun formülü ile üretilmektedir.
Bozanın Faydaları,Bozanın Yararları
* Sanıldığının aksine kilo yapmamaktadır. Mayalanan bir içki olduğundan, laktik asit içinde bol miktarda bulunmaktadır.
* Bu da hazmı kolaylaştırıcı ve bağırsak florasını rahatlatıcı etkiye sahiptir. Özellikle hamile bayanlara, hazımsızlık çekenlere önerilmektedir.
* İçinde vitamin oranı çok yüksektir.
* Yağ yoktur, şeker çok az miktarda bulunmaktadır.
* A,B,C vitamini açısından zengindir.
* Eski dönemlerde, öksürükte ve boğaz iltihaplarında kullanılan boza, aynı zamanda sinir yatıştırıcı etkiye sahiptir.
Boza Nasıl Yapılır,Boza Neden Yapılır,Boza Nedir,Boza Nasıl Bir İçecek,Bozanın Tarifi,Boza Tarifi
Boza Yapımı İçin Gerekli Malzemeler ;
* 3 bardak bulgur,
* 2 kahve fincanı pirinç,
* 3 bardak toz şeker,
* 1 kibrit kutusu maya
Bozanın Yapılışı : Bulguru akşamdan su ile ıslatılır. Bir sonraki gün bulgur ve pirinç iyice ezilinceye kadar pişirilir. Mikserle çırpılarak, ince süzgeçten geçirilir. Bu karışım hafif ateşe koyulur, içine şeker katılır ve şeker eriyinceye kadar karıştırılır. Ateşten alınır, soğumaya bırakılır ama ara ara karıştırmak lazımdır. Biraz ılıyınca içine maya katılır. (ılık su ile eritilmiş) Ağzı kapatılarak 2-3 gün bekletilir. İçinde göz göz kabarcıklar olunca boza hazır demektir. İsteğe bağlı olarak toz tarçın ve leblebi ile soğuk servis yapılır. Yaptığınız boza yaklaşık bir hafta dayanmaktadır.1 hafta sonra kullanmayınız.
Bozanın Faydaları,Bozanın Yararları,Boza Nasıl Yapılır,Boza Neden Yapılır,Boza Nedir,Boza Nasıl Bir İçecek,Bozanın Tarifi,Boza Tarifi