Aşırı Terleme için Bitkisel Çözümler

Aşırı Terleme için Bitkisel Çözümler

Aşırı Terleme için Bitkisel Çözümler

Aşırı terleme normalde sağlık için zararlı değildir. Terlemeyi önleyen losyon ve pomadlar mevcuttur.

Aşırı Terleme için bitkisel tedavi olarak şu kürleri önerebiliriz.

* Nane suyundan günde 20 gr içilir.


* 1 bardak kaynar suya 2-10 gr Adaçayı konur ve 10 dk. bekletilir. Günde 2-3 bardak içilir.


* 1 bardak suya 6-10 gr. meşe kabuğı ufalanarak konur. 5 dk. kaynatılır bu su ilayaklar yıkanır.


* Meşe mazısı toz haline getirilir 5 gr. kitre ile içilir.


* Erik hoşafı yapılıp içilir.

* Günde 3-4 damla elma yağı 1 fincan su il içilir
- 1 bardak kaynar suya 2-10 gr. at kuytuğu konur 10 dk. bekletilir günde 2-3- bardak içilir.


cilt sıkılaştırıcı tonik - Seda Sakacı

cilt sıkılaştırıcı tonik - Seda Sakacı

cilt sıkılaştırıcı tonik

Estetisyen Seda Sakacı evinizde kolaylıkla hazırlayıp kullanabileceğiniz cilt sıkılaştırıcı tonik tarifi açıkladı.

cilt sıkılaştırıcı tonik

Malzemeler:

1 tutam ıhlamur,
1 tutam kekik,
1 tatlı kaşığı gülsuyu,
1 tatlı kaşığı elma sirkesi
200 ml su,

Hazırlanışı: Suyu kaynattıktan sonra bir porselen demliğe aktarın, içine ıhlamur ve kekiği koyduktan sonra 10 dakika demlenmesi için bekleyin. Ardından içerisine gülsuyu ve elma sirkesini ilave edin.

Bu karışımı buzdolabında 10 gün saklayabilirsiniz. Sabah-akşam bir pamukla (göz çevresi hariç) cildinize sürün.

Seda Sakacı
Kuru ciltler için nemlendirici - Seda Sakacı

Kuru ciltler için nemlendirici - Seda Sakacı

Kuru ciltler için nemlendirici

Estetisyen Seda Sakacı evinizde kolaylıkla hazırlayıp kullanabileceğiniz Kuru ciltler için nemlendirici tarifi verdi.

Kuru ciltler için nemlendirici

Malzemeler:

* 100 ml su,
* 2 gram yeşil çay,
* 1 yumurta sarısı,
* 5 gram bal,
* 10 ml bitkisel gliserin.

Hazırlanışı: Önce suyu kaynattıktan sonra cam bir bardağa koyduğunuz yeşil çayın üstünene dökerek demleyin. 15 dakika demlendirdikten sonra bir tülbent ile süzün.

Ayrı bir kapta yumurta sarısını balla çırpın, içine gliserini de ekleyip karıştırın. Süzdüğünüz yeşil çayı azar azar üstüne ilave edin. Bu karışımı buzdolabında 10 gün saklayabilirsiniz.
İbrahim Saraçoğlu Ömer Çelakıl ile hayatın şifreleri'nde

İbrahim Saraçoğlu Ömer Çelakıl ile hayatın şifreleri'nde

Argan yağının cilt için faydaları

Argan yağının cilt için faydaları

Argan yağının cilt için faydaları
 
• Argan yağı göz altı kırışıklıklarında etkilidir.

• Argan yağı kırışıklıklarınızı azaltır, cildinizin sıklaşmasını sağlar.

• Argan yağı cildinizin yumuşamasına yardımcıdır.

• Argan yağı sivilcelerin tedavisinde oldukça etkili bir yağdır.

• Hem kuru hem de yağlı ciltler için kullanıma uygundur.

• Argan yağı güneş (UHV zararlı ışınları), sigara, stres, çevre kirliliğinin cildinize olumsuz etkilerini ortadan kaldırıp hücrelerin yenilenmesini sağlayarak cildinizi canlandırır.

• Argan yağı hamilelikte oluşacak çatlaklarının önlenmesinde faydalıdır.

• Argan yağı cildinizdeki tahriş ve iltihaplanmları azaltabilir.
Vitaminler kilo aldırır mı?

Vitaminler kilo aldırır mı?

Vitaminler kilo aldırır mı?

Vitaminler kilo aldırmaz. Düzensiz, dengesiz ve yetersiz beslenen kişilerde, sağlık problemleri yaşayanlarda vitaminler de mineraller de yeterli düzeylerin altına inebilir.

Bu kişiler kilo kaybedebilir, iştahsızlık hissedebilir veya sindirim sorunları yaşayabilirler. Doktorun istediği tetkiklerin neticesinde ortaya çıkan eksiklikler yerine konulduğunda, kayba yol açan hastalık tanımlanıp tedavisi düzenlenince iştahları da sindirim sistemlerinin etkinlikleri de düzelir, sağlıklı bir kiloya gelirler.

Bu beklenen, istenen, hedeflenen sonuçtur. Vitaminlerin ve minerallerin yan etkisi değildir. 
Kilo yönetimi ve beslenme eğitimi yolculuğunda mucize ilaçlar aramak da bedenimizin gereksinim duyduğu maddelerden kilo aldırır kaygısıyla sakınmak doğru değildir.

Osman Müftüoğlu
Diyette sık yapılan yanlışlar

Diyette sık yapılan yanlışlar

Diyette sık yapılan yanlışlar

* Diyetisyen ve doktor işbirliği ile hazırlanan programlar dışında popüler diyetleri denemek.

* Kişiye özel hazırlanmayan diyetler (özellikle gazete, dergi vb. yayınlarda bulunan; kişilerin özellikleri dikkate alınmayan diyetler) ile kilo vermeye çalışmak.

* Kısa süre içinde hızlı kilo kaybettiren “sihirli, şok” diyetlerden yarar beklemek.

* Dengeli ve yeterli beslenme alışkanlığı edinmek yerine, özel ürünleri öneren diyetleri uygulamak.

* Tek tip besine dayalı diyetler yapmak

* Zayıflattığı öne sürülen ve bir çok yan etkisi bulunan ilaçlar kullanmak.

* Gerçek kilo kaybı yerine vücuttan sadece su kaybına neden olan diüretik (idrar söktürücü) ilaçlar ve saunalardan fayda ummak.
Akdeniz diyetinin faydaları

Akdeniz diyetinin faydaları

Akdeniz diyetinin faydaları

Akdeniz diyeti, uzmanlar tarafından günümüzde en çok önerilen beslenme şekillerinin başında gelmekte. Çok sağlıklı olan Akdeniz diyeti; lif içeriği bakımından zengin olan sebze ve meyvelerden, Omega 3 içeren az yağlı asitlerden oluşmakta.

Araştırma sonuçları Akdeniz diyetinin; kalp-damar ve sinir hastalıklarını engellediğini ortaya koyuyor. Akdeniz diyetinin en yarar besin kaynağı ise monounsaturated (tekli doymamış) yağ asitleri içeren zeytinyağı.

Bilimsel verilere göre; zeytinyağı, iyi kolesterolü yükseltiyor, kötü kolesterolü ise düşürüyor.

Devamını oku >>

Beli incelten tarif - Mehmet Öz

Beli incelten tarif - Mehmet Öz

Beli incelten tarif - Mehmet Öz

ABD’de sunduğu beslenme programı Emmy Ödüllü alan Türk kalp cerrahı Prof. Dr. Mehmet Öz, beli inceltmek için her ögünde 1 porsiyon baklagil yenmesini tavsiye ediyor.

Prof. Dr. Mehmet Öz çözülebilir lifler bakımından zengin olan fasulye ve börülce gibi baklagillerin haşlanıp yemeklere eklenmesini tavsiye etti.



Prof. Dr. Mehmet Öz, her öğünde bir avuç haşlanmış baklagil tüketmenin yağ yakımını hızlandırdığını ve alınan yağların depolanmasını engellediğini belirtti.

Mehmet Öz böylece karnın bir haftada düzleşeceğini de belirtti. Prof. Dr. Mehmet Öz inatçı yağlarını eritmek isteyen kişiler için bir de kurabiye tarifi verdi. Kurabiyenin içinde ise, nohut, fasulye ve bol lif bulunuyor. Lif bel ve karın bölgesinde tutulan yağları harekete geçirerek çözülmelerinde büyük rol oynuyor.

Mucize tarifi

Prof. Dr. Mehmet Öz'den pratik baklagil kurabiyesinin tarifi:

Malzemeler:

* 1 veya 2 konserve fincan kadar haşlanmış nohut,
* 2 rendelenmiş havuç,
* 2 çay kaşığı maya,
* 1 çay kaşığı zeytinyağı,
* tuz ve karabiber

Hazırlanışı: Malzemeleri büyük bir kabın içinde mikserden geçirin. Hamurumsu bir kıvam elde edildikten sonra kurabiye kaplarına kaşıkla tek tek yerleştirilen hamurlar, üstünde toplamda içine 2 çay kaşığına denk gelecek kadar haşhaş eklenerek hazır hale getirin. Ardından 180 dereceye ayarlı fırında yarım saat pişirin.
Yağlı ciltler için doğal maske - Seda Sakacı

Yağlı ciltler için doğal maske - Seda Sakacı

Yağlı ciltler için doğal maske

Estetisyen Seda Sakacı evinizde kolaylıkla hazırlayıp kullanabileceğiniz Yağlı ciltler için doğal maske tarifi verdi.

Yağlı ciltler için doğal maske



Malzemeler:

* 1 yumurta akı,

* 1 çay kaşığı çam balı,

* 3-4 damla limon suyu.

Hazırlanışı: Yumurta akı ile çam balını çırpın. Üstüne 2-3 damla limon suyu ekleyin. Cildinize maske olarak uygulayın. Etki etmesi için cildinizde 10-15 dakika beklettikten sonra cildinizi ılık su ile yıkayın. Yağlı ciltler için doğal maskeyi 15 günde bir uygulamanız yeterli olacaktır.

Seda Sakacı
Cilt temizleyici losyon - Seda Sakacı

Cilt temizleyici losyon - Seda Sakacı

Cilt temizleyici losyon

Estetisyen
Seda Sakacı evinizde kolaylıkla hazırlayıp kullanabileceğiniz doğal Cilt temizleyici losyon tarifi verdi.

Cilt temizleyici losyon


Malzemeler:

* 10 ml soya yağı,
* 10 ml Hint yağı,
* 20 ml tatlı badem yağı,
* 30 ml zeytinyağı,
* 5 damla gül yağı.

Hazırlama: Malzemelerin tamamını karıştırdıktan sonra cam bir şişeye boşaltın. Elde ettiğiniz bu karışımı sabah ve akşam cilt temizliğiniz için kullanabilirsiniz.

Seda Sakacı
suna dumankaya sivilceler için çilek maskesi

suna dumankaya sivilceler için çilek maskesi

Sivilceler için çilek maskesi

Çilek sivilce tedavisinde kullanılan salisilik asit içermektedir. Sivilcelere karşı satılan pek çok ürünün içeriğinde aynı karışım bulunur.

Sivilceler için çilek maskesi, cildinizin, stres nedeniyle oluşan leke, akne ve sivilcelerden arınmasına yardımcı olacaktır.



Sivilceler için çilek maskesi

Malzemeler:

* Yarım çay fincanı taze çilek

* 1 çorba kaşığı ekşi krema

* 2 çay kaşığı bal

(Ekşi krema yapmak için, marketten alacağınız 200 gr.lık paketlerde satılan krema alın. Kremayı bir kaseye koyup, içine 1/8 dilim limonun suyunu ilave edin, çırpma teli ile karıştırın. Orijinali ise, çiftliklerden taze krema alıp, 1 hafta ekşimeye bırakılır. Paketteki krema pastörize olduğu için ekşitilemez.)

Hazırlama: Malzemelerin tamamını blenderdan geçirdikten sonra elde ettiğiniz karışımı yüzünüze ve alnınıza sürün. Etki etmesi için 20 dakika bekleyin. Ardından yüzünüzü soğuk su ile durulayın.

suna dumankaya

Suna Dumankaya mucize formülleri'ni okumak için tıklayın
Yüz beyazlatıcı özel maske

Yüz beyazlatıcı özel maske

Yüz beyazlatıcı özel maske

Size Hindistan cevizi sütü ile evinizde kolaylıkla hazırlayabileceğiniz
yüz beyazlatıcı özel maske öneriyorum.

Yüz beyazlatıcı özel maske


Malzemeler:

* Yarım çay bardağı Hindistan cevizi sütü

* 1 yemek kaşığı ananas suyu

Uygulama: Hindistan cevizi sütüne ananas suyunu ekleyin. İyice karıştırdıktan sonra yüzünüze sürün ve yarım saat cildinize etki etmesi için bekleyin. Daha sonra soğuk suya batırılmış pamuk yardımı ile cildinizi temizleyin.

Bu maskeyi birer gün ara ile yüzünüze uygulayın. Yüzünüzün rengi zamanla açılacak. Teninizde alacalı bulacalı görüntüde farklı renk tonlaması varsa, zaman içinde onları da giderecektir.

Hindistan cevizinin içinde bulunan ve peltemsi bir yapısı olan beyaz sıvının içinde yüz derisi için çok önemli etken maddeler bulunmaktadır. bu maske Hindistan gibi doğu ve Uzakdoğu ülkelerinde pek çok kadının uyguladığı bir yöntemdir.

Özünde birçok vitamin ve doymuş yağ asitleri yer alır. Ciltteki ince kırışıklıkları giderdiği ve yumuşattığı gibi özellikle de beyazlık isteyenler için teni açan özelliği vardır.

Bu cilt bakım ürünü ile, dış etkenlerden yıpranan cildiniz beslenir. Bu sıvıyı yüz derinize, dudaklarınıza sürerek uygulayın. Haftada üç gün bunu yaparsanız, bir süre sonra cildinizin bakımlı ve güzel görünüme kavuştuğunu, parladığını göreceksiniz.

Hindistan cevizinin sert kabuğunun içinden çıkan süte benzer bu beyaz sıvı, henüz birçok kadının bilmediği, fakat mucize bir cilde giden yolu açan doğal bir uygulamadır.
Ellerdeki kırışıklığı gidermek için doğal formül

Ellerdeki kırışıklığı gidermek için doğal formül

Ellerdeki kırışıklığı gidermek için doğal formül

Estetisyen Seda Sakacı ellerdeki kırışıklığı gidermek için doğal formül açıkladı

Ellerdeki kırışıklığı gidermek için doğal formül


Malzemeler:

* 40 ml portakal suyu,
* 30 ml salatalık suyu,
* 30 ml havuç suyu,
* 40 ml limon suyu,
* 10 ml gliserin.
* 50 ml gülsuyu,

Uygulama: Malzemelerin tamamını karıştırdıktan sonra cam bir şişeye koyun. Her gün bu karışımdan ellerinize sürerek 30 dakika bekletin. Daha sonra ellerinizi durulayın. Bu karışımı buzdolabınızda bir hafta saklayabilirsiniz.
Doğal deodorant tarifi

Doğal deodorant tarifi

Doğal deodorant tarifi

Estetisyen Seda Sakacı evde kolaylıkla hazırlanabilen sağlıklı Doğal deodorant tarifini açıkladı.

Doğal deodorant tarifi


Malzemeler:
* 2 damla yasemin uçucu yağı.
* 2 damla karanfil uçucu yağı,
* 10 ml bitkisel gliserin,
* 10 ml maden suyu,
* 10 ml gülsuyu,

Hazırlama: Malzemelerin tamamını bir kapta karıştırın. Spreyli bir cam şişeye aktarın. Bu karışımı ihtiyaç duydukça doğal deodorant olarak kullanabilirsiniz.

Estetisyen Seda Sakacı
Kır saçlar için doğal çözüm - Seda Sakacı

Kır saçlar için doğal çözüm - Seda Sakacı

Kır saçlara doğal çözüm

Eski dönemlerde kadınların beyazlamış kaşlarına, ateşe tutulmuş ceviziçi sürdüklerini, beyazlayan saçları için de çeşitli bitkisel yağlar kullandıklarını anlatan Seda Sakacı Japonya’da yetişen
wasabi japonica adlı bitkinin beyaz saçların kendi rengine dönmesini sağlamak için kullanıldığını da söyledi.


Seda Sakacı’nın beyazlayan saçlar için önerdiği formül ise şöyle:

Malzemeler:
-30 ml havuç tohumu yağı
-10 ml ısırgan tohumu yağı
-10 ml çörekotu yağı
-20 ml ceviz yağı

Uygulama: Malzemelerin tamamını karıştırdıktan sonra koyu renk bir cam şişeye koyun ve haftada iki kez saç diplerinize masaj yapın. Saçlarınızı doğal bir şampuan veya zeytinyağı sabunu ile yıkayın.

Seda Sakacı
Cilt lekelerini gideren maske

Cilt lekelerini gideren maske

Cilt lekelerini gideren maske

Estetisyen Seda Sakacı Cilt lekelerini gidermek için evinizde kolaylıkla hazırlayıp kullanabileceğiniz cilt lekelerini giderici doğal maske tarifi verdi.

Cilt lekelerini gideren maske


Malzemeler:


1 tatlı kaşığı elma sirkesi,


1 çay kaşığı limon suyu,


yarım su bardağı su.


Uygulama: Malzemeleri karıştırdıktan sonra koyu renkli cam bir şişeye elde ettiğiniz karışımı aktarın. Bu karışımı buzdolabınızda 2 hafta süre ile saklayabilirsiniz.


Bu karışımı her gece cildinizdeki lekeli bölgelere sürün. 3 ay düzenli kullanmalısınız.


Seda Sakacı

Çatlaklar için bakım kremi - Pervin Dinçer

Çatlaklar için bakım kremi - Pervin Dinçer

Çatlaklar için bakım kremi

Uzman Estetisyen Pervin Dinçer, çatlaklar için özel bakım kremi tarifi açıkladı.

Malzemeler

150 gr kalıp halinde kakao yağı

1 kaç damla tatlı badem yağı, susam yağı, kayısı yağı veya çilek yağı

Hazırlanışı: Malzemeleri bir kavanozda koyduktan sonra, su dolu bir kabın içinde benmari usulü ile kavanozdaki kakao kalıbının erimesini sağlayın.

Her akşam çatlakların olduğu bölgeye masaj yaparak yedirin. Bu uygulamayı düzenli olarak yaptığınızda iyileşmeyi gözlemleyeceksiniz. Bu uygulamadan önce vücudunuzu kabak lifi ile liflerseniz de daha hızlı sonuç alabilirsiniz.

Pervin Dinçer
Kas ağrıları için portakal lapası

Kas ağrıları için portakal lapası

Kas ağrıları için portakal lapası

Kanal D'de yayınlanan Doktorum programına konuk olan Dr. Gürkan Kubilay kas ağrıları için portakal lapası tarifi verdi.

Malzemeler:

* 2 adet portakal
* 2 bardak su
* 1 yemek kaşığı kantoron yağı
* 1 yemek kaşığı ozon yağı

Uygulama: Portakalları küp küp doğradıktan sonra haşlayıp ezin. Kantaron ve ozon yağını ilave edip ağrılı bölgeye sarın.

Dr. Gürkan Kubilay

Ödeme karşı şalgam kürü

Ödeme karşı şalgam kürü


Bacaklarda ve karında oluşan ödeme karşı şalgam kürü

Bacaklarda ve karında oluşan ödeme karşı Şalgam kürü uygulaması iyi bir çözümdür.

Malzemeler:

1 su bardağı şalgam kabuğu
3 su bardağı kaynar su

Uygulama: Bacaklarda ve karında oluşan ödeme karşı Şalgam kabuklarını bir tencereye küçük küçük doğradıktan sonra üstüne 3 su bardağı kaynar su koyun. Tencerenin kapağını sıkı sıkı kapatın.

Fırında, kaynatmadan, 4 saat süre ile sıcak tutun. Ardından süzün.Elde ettiğiniz sudan günde bir su bardağı için.
5 yaş Gençleştiren Maya Maskesi

5 yaş Gençleştiren Maya Maskesi

5 yaş Gençleştiren Maya Maskesi

Kanal D'de yayınlanan Doktorum programında Kimya Mühendisi ve Uluslararası Güzellik Uzmanı Şems Aslan cildi 5 yaş gençleştiren maya maskesi tarifini açıkladı.

5 yaş Gençleştiren Maya Maskesi

Malzemeler:

* 1 çay kaşığı limon suyu

* 1 poşet yaş maya

* 1 bardak buz

* yarım çay bardağı su

Uygulama: Tüm malzemeleri erittiğiniz buz suyuna koyarak karıştırın. Elde ettiğiniz karışımı yüzünüze maske şeklinde uygulayın. 20 dakika etki etmesini bekledikten sonra cildinizi ılık su ile yıkayın.

Güzellik Uzmanı Şems Aslan

Uçuk için doğal losyon

Uçuk için doğal losyon


Uçuk için doğal losyon

Malzemeler :

* 15 gram ceviz yaprağı


* 10 gram meşe kabuğu


* 3,5 su bardağı su

Hazırlanışı: Malzemeleri karıştırdıktan sonra kısık ateşte 15 dakika kaynatın. Ardından çatal ile eziln. Soğuduktan sonra uçuk üstüne sürün.

Kırışıklıklar için elma-kaymak maskesi

Kırışıklıklar için elma-kaymak maskesi

Kırışıklıklar için elma-kaymak maskesi

Kırışıklıklarınızdan kurtulmak için, kozmetik ürünlerine para harcamayın. Elma ve kaymak ile evinizde hazırlayacağınız maske ile kırışıklıklarınıza veda edin.

Kırışıklıklar için elma-kaymak maskesi

Malzemeler:

* 1 adet Elma

* 3 kaşık Kaymak

Hazırlanışı: Bu maskeyi hazırlamak için üç kaşık kaymak ile bir soyulmuş elmayı mikserle bir kaç dakika karıştırın. Karışımı cildinize maske şeklinde yaydıktan sonra temiz bir bez ile yüzünüzü kapatın. Yaklaşık 10 dakika etki etmesini bekledikten sonra maskeyi silin ve yüzünüzü ılık suyla temizleyin. Bu uygulamayı haftada 1 yapabilirsiniz.

Faydası: Kaymak cildinizi yumuşatır ve nemlendirir . Cildinize elastikiyet kazandırır. Kırışıklara karşı da etkilidir. Elma ise cildinizin diri kalması için önemlidir.
Gözaltı morlukları için bitkisel çözüm

Gözaltı morlukları için bitkisel çözüm

Gözaltı morlukları için bitkisel çözüm

Kanal 7′de yayınlanan Feridun Kunak show’da Gözaltı morlukları için maske tarifi verildi.

Gözaltı morlukları için maske

Malzemeler:

* 3 çay kaşığı ezilmiş atkestanesi
* 1 çay kaşığı bal
* 1 çay kaşığı ozon yağı
* 1 çay kaşığı at kestanesi yağı

Hazırlanışı:

Malzemelerin hepsini bir cam kabın içinde karıştırdıktan sonra gözaltlarınıza maske olarak uygulayın.

Feridun Kunak

Prostatı önlemek için bitkisel çözüm

Prostatı önlemek için bitkisel çözüm

Prostatı önlemek için bitkisel çözüm

Malzemeler:


* 1 su bardağı su

* 3 adet at kestanesi

Hazırlanışı: At kestaneierini çekiçle ezdikten sonra 1 su bardağı suda 10 dakika kaynatın.

Ardından10 dakika demlenmesi için bekleyin. Süzerek için.


Feridun Kunak
Kirpikleri gürleştirmek için

Kirpikleri gürleştirmek için

Kirpikleri gürleştirmek için

Kirpikleriniz gür değilmi?, kirpikleriniz döküldüğü için seyrekleşti mi? Uzman Estetisyen Pervin Dinçer kirpikleri uzatmak ve gürleştirmek için evinizde kolayca yapabileceğiniz bakım önerilerini açıkladı.

Sarımsakların ucunu kesip suyunu çıkardıktan sonra kirpik diplerinize uygulayarak uzun ve gür kirpiklere sahip olabilirsiniz. Gözleriniz biraz yanabilir fakat bu geçici bir şey. 3 hafta süre ile her gün yapacağınız bu bakım ile gözle görülür bir sonuç elde edebilirsiniz.

Bu kür dışında kirpik ve kaşlarınıza her akşam eşit ölçülerle hazırladığınız badem ve Hint yağı karışımınızdan sürerseniz de kirpikleriniz gürleşir ve güçlenir. Bitmiş bir rimel fırçası işinizi kolaylaştırabilir.

Artrit hastalığı için ameliyatsız kesin tedavi

Artrit hastalığı için ameliyatsız kesin tedavi


Artrit hastalığı için ameliyatsız kesin tedavi yakında

Milyonlarca insanı etkileyen artrit hastalığının kesin bir tedavisi yok. Ancak artrit hastaları için yeni bir umut belirdi.

Yapılan araştırmalar günümüze kadar ağrı kesici gibi ilaçlar ile şikayetleri azaltılmaya çalışılan artrit hastalığında, kartogenin ismi verilen bir molekülün kıkırdaklarda deformasyonu gidermeye yardımcı olduğunu ortaya çıkardı.

Bilim adamları ilaç bazlı bir tedavi ile kıkırdağı aşındıran hastalığın üstesinden gelinebileceğini ümit ediyor.

Araştırmayı yürüten uzmanlardan Dr. Kristen Johnson çalışmanın kendilerini çok heyecanlandırdığını çünkü bunun kök hücreyi hedef alan çalışmalarda yeni bir yol yarattığını belirtti.

22 BİN MADDE TEST EDİLDİ

Yapılan deneylerde de kartogenin isimli madde osteoartrit belirtileri gösteren farelerin kök hücrelerini kıkırdağa dönüştürmeyi başardı. Bilim dergisinde yayınlanan araştırmada 22 bin ilaç benzeri molekül test edildi ve her birinin kıkırdaklar üzerindeki etkisi incelendi.

Osteoartrit sebebiyle birçok insanın kalça ve dizlerine platin takılarak hastalığın yarattığı sorun ortadan kaldırılmaya çalışılıyor ancak ağırlıklı olarak orta yaş üstü insanlarda görülmesi sebebiyle ameliyatın yapılması da zorlaşıyor.

Spordan sonra mutlaka bir kahve için

Spordan sonra mutlaka bir kahve için

Spordan sonra mutlaka bir kahve için

ABD’nin New Jersey şehrindeki Rutgers Ernest Mario Eczacılık Fakültesi’nde yapılan araştırmalarda kafein tüketimi ile cilt kanserinin azalması arasında doğrudan bağlantı olduğu tespit edildi.

Aynı bağlantı spor ve kanser arasında da bulunmakta. Ancak bu ikisi bir araya geldiğinde kanserli hücrelerden kurtulma olasılığı çok daha fazla artıyor.

Yapılan deneylerde, egzersiz yaptırılan ve kafein enjekte edilen farelerin güneş ışığına fazla maruz kalmaktan oluşan deri tümörlerinin yüzde 62 azaldığı görüldü.

Dr. Yao-Ping Lu, fareler üzerinde ulaşılan sonuçların insanlara da uygulanabilir olduğunu, spor ve kahve kombinasyonunun deri kanseri tedavisine uygulanabileceğini söyledi.

Sebze meyvelerin besin değerini artırmak için öneriler

Sebze meyvelerin besin değerini artırmak için öneriler

Sebze meyvelerin besin değerini artırmak için öneriler

Yemeğin vitamini
tanesinde midir yoksa suyunda mı? Sebze ve meyvelerden yüksek oranda fayda sağlamak elimizde mi? Meyveyi nasıl tüketirsek vitamin değeri artar? Yoğurdun suyu sağlıklı mı?

Sağlıklı beslenmek isteyen her kişinin aklına gelen bu gibi soruları Acıbadem Kadıköy Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Şengül Sangu Talak cevapladı.



Sebze meyvelerin besin değerini artırmak için öneriler

Sebze meyvelerin besin değerini artıran 10 öneri

Sağlıklı bir hayatın olmazsa olmaz şartlarından biri doğru beslenme. Beslenmenin önemli bir kısmını da tükettiğimiz sebze ve meyveler oluşturuyor. Ancak onlardan da yarar sağlayabilmemiz için yıkamadan pişirmeye pek çok kurala dikkat etmemiz gerekiyor.

Aksi durumda, yararları kayboluyor. Yalnızca karın doyurduğumuz bir yemek haline gelebiliyor. Örneğin, bazı sebzeler saatlerce suda bekletildiği için besin değerini kaybedebiliyor ya da yemeğe renk vermesi için eklenen soda, sebzenin vitaminini öldürebiliyor.

Peki sebze ve meyvelerin besin değerinden yüksek oranda faydalanmak için neler yapmalıyız? Acıbadem Kadıköy Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Şengül Sangu Talak, besinlerin vitamin değerlerinin nasıl korunması gerektiği ile ilgili özel önerilerde bulunuyor.

Sebze ve meyveleri şiddetli akan suyun altında yıkamayın

Sebze ve meyvelerin içindeki bazı vitaminler suda çözünüyor. Bu nedenle sebze ve meyveleri şiddetli akan suyun altında uzun süre yıkamayın. Hızlı akan su, yüzeyde oksijen kaybına neden olarak, yiyeceklerin besin değerini düşürüyor. Ayrıca sebzeleri yıkarken bütün halinde suya basın. Doğrayıp suya bastığınızda vitamin değerini öldürüyorsunuz. Aynı şekilde sebzeleri pişirirken de tencereye çok fazla su eklemeyin. Sebzeleri çok az suyla ya da buharda pişirmeyi tercih edin.

Sebzeleri büyük parçalara bölün

Sebzeleri pişirmeden hemen önce ve büyük parçalar halinde münkünse elinizle bölün veya bıçakla kesin. Sebzeleri küçük parçalar halinde bölmek veya kesmek alan yüzeyini artırıyor. Alan yüzeyi ne kadar artarsa vitamin kaybı da o kadar çok oluyor.

Tencerenin kapağını kapalı tutun

Sebze ve meyveleri pişirirken tencerenin kapağını kapalı tutun. Böylece buhar kaybolmuyor ve yemeğin pişme süresi kısalıyor.

Sebze ve meyveleri çiğ tüketin

Eğer pişiriyorsanız mümkün olduğunca kısa sürede ve diriliğini koruyacak şeklide pişirin. B ve C vitamini gibi vitaminler ısıyla kolayca kayba uğruyor. Ispanak, brokoli, karnabahar, lahana, bamya, patlıcan ve kabak gibi sebzeleri en fazla 10 dakika pişirin. Fasulye için de 20 dakika pişirme süresi yeterli.

Pişirme suyunu dökmeyin

Sebzelerin, makarnanın ve kurubaklagillerin pişirme sularını dökmeyin. Pişirme sularını çorbalara, yemeklerinize veya soslara ekleyerek yemeklerinizin besin değerlerini artırın.

Yemeğe soda eklemeyin

Sebzeleri pişirirken soda eklemeden pişirin. Pişirme sırasında eklenen soda, sebzelere daha yeşil bir renk kazandırmakla birlikte bazı vitaminlerde kayıplara neden oluyor.


Sebze ve meyvelerin yenilebilen kabuklarını soymayın

Eğer soymanız gerekiyorsa mümkün olduğunca ince soyun. Birçok vitamin ve mineral, sebze ve meyvelerin özellikle dış yapraklarında, kabuğunda veya kabuğun hemen altındaki kısımlarında bulunuyor. Sebze ve meyvelerin iç kısımlarındaki vitamin ve mineral yoğunlukları daha az.

Yağları yakmayın

Yağlar, uzun süre yüksek ısıya maruz kalırsa, vücut için zararlı maddeler (serbest radikaller) oluşuyor. Besinlerin yüksek sıcaklıkta kızartılarak yenmesi sağlık açısından zararlı. Ayrıca bu yiyecekleri fazla tüketmek şişmanlığa neden olurken, kalp-damar hastalıklarına yakalanma riskini de artırıyor.

Tatlıya şekerini piştikten sonra ekleyin

Sütlü tatlı pişirirken şekerini ocaktan alırken ekleyin. Pişirme sırasında eklenen şeker ile sütün proteini birleşince protein kaybı oluşuyor.

Yoğurdun suyunu dökmeyin

Yoğurdun suyunun süzülmesi veya bekletme esnasında oluşan yeşilimsi suyunun atılması vitamin B2 (riboflavin) kaybına neden oluyor. Riboflavin vücutta önemli işlevleri olan bir vitamin. Bu nedenle ekmek mayalandırma, bisküvi, pasta ve çorba yapımında değerlendirilmesi sağlık açısından faydalı.
Hamburger çocuklarda astıma neden oluyor

Hamburger çocuklarda astıma neden oluyor

Hamburger çocuklarda astıma neden oluyor

Yapılan çalışmalar haftada bir ya da daha fazla hamburger tüketen çocuklarda astım riskini belirgin biçimde artırdığını gösteriyor. Haftada 3 ya da daha fazla hamburger tüketen çocukların astım riski hiç hamburger tüketmeyen çocuklara oranla yüzde 40 artıyor.

Tekrarlayan öksürükler ve hırıltılı hastalıkların gelişmesinden kaynaklanan iştahsızlık sonucu ailelerin, sırf bir şey yesin düşüncesi ile çocuklara fast food tarzı yiyecekleri ödül olarak verdiği görülüyor.


Çikolata, kakaolu puding, ekmek üzerine sürülen kakaolu fındık ezmeleri, kakaolu süt ürünlerinin yuva ve ana okullarının beslenme listelerine dahi girmeye başladı. Çocukların süt ve sütlü gıdaları tüketmelerini sağlamak amacı ile kullanılan kakao, mide asit salgısını arttırıyor ve kafein mide başını gevşetici etki yaratıyor bu durum da asitli mide içeriğini yutma borusundan yukarı çıkarıyor.

Bir çok dokuya zarar vererek ilerleyen mide asidi önce yutma borusunun alt ucunu yakıyor ve daha sonra yukarı çıkıp soluk borusuna ulaşıyor.

Önce ses telleri, ardından bronş mukozası ve hatta burun ve sinüslere kadar kaçtığı bilinen bu asitli içerik, dokularda yaptığı hasarla tekrarlayan ve uzun sürede iyileşmeyen öksürükler ve hırıltılı hastalıklara neden oluyor.

Yaşanan bu duruma “reflü” adı verilir ve sağlıksız beslenme sebebiyle günümüzde artık çocuklarda da görülmektedir.

Nedeni anlaşılamayan gece öksürükleri, ses kısıklığı, uzun süre antibiyotiklere rağmen geçmeyen balgam, iştahsızlık, karın ağrısı, mide bulantısı, geğirme, ağız kokusu ve diş gıcırdatma gibi belli belirsiz bulgularla doktor karşısına gelen çocuklar, çoğu zaman gereksiz yere astım tedavisi görüyor.

Bu gibi durumlarda çocuğun beslenmesinin yeniden düzenlenmesiyle birlikte reflü kolaylıkla önlenebiliyor. Düzenli ve sağlıklı beslenme tüm bu solunum problemlerini ortadan kaldırmaya yeterlidir.”

Kafein içeren kola, çay, kahve, buzlu çay gibi içecekler çocukların beslenmesinden çıkarılmalı, en büyük kafein kaynağı olan kakaonun ise artık bir süt tükettirme aracı olarak kullanılmamalıdır.

Çikolata ve içeriğindeki kakao çocuklarda bir tür bağımlılık yaratır, çocukların beslenmesinden çıkarılan bu yiyecekler, başta zorluk yaşansa bile zaman içinde sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırılmasına yardımcı olabilir.

Çocukları astım ve alerjik hastalıklardan koruduğu kanıtlanan tek beslenme türü, bol meyve, sebze ve balık içeren Akdeniz tipi beslenme şeklidir. çocukların, çikolata ve kakaolu gıdalar, kakaolu fındık ezmeleri, kolalı içecekler, çay, kahve ve buzlu çay, patates kızartması, cips, ketçap, mayonez, hazır meyve suları ve gazlı içecekler, hamburger, pizza, lahmacun ile yoğun baharat içeren sucuk, çiğ köfte gibi gıdalardan uzak tutulması gerekmektedir.
Kikuchi-Fujimoto Hastalığı

Kikuchi-Fujimoto Hastalığı

Kikuchi-Fujimoto Hastalığı

Histiyositik nekrotizan lenfadenit olarak da adlandırılan ve kendini sınırlayıcı özelliğe sahip
Kikuchi-Fujimoto Hastalığı (KFH) daha çok Asyalı genç kadınlarda görülmektedir. Kikuchi-Fujimoto Hastalığı’nın etyolojisi bilinmemektedir.

Kikuchi-Fujimoto Hastaları özellikle servikal bölgede lenfadenopati, ateş, lökopeni ve yüksek eritrosit sedimantasyon hızı ile başvurmaktadırlar. Hastalık bazen malign lenfoma olarak yanlış tanı alır. Hastalığın tanısı tutulan lenf nodunun histopatolojik incelemesi ile doğrulanır.

Laboratuar bulguları arasında nötropeni, lenfositoz, eritrosit sedimentasyon hızında artma sayılabilir. Histolojik incelemede tutulan lenf ganglionları hipersellülerdir; immünoblastlar, histiositler ve plazmasitoid hücreler ile infiltrasyon ve nekroz alanları dikkat çekicidir.

Kikuchi-Fujimoto Hastalığının kliniği selim seyreder, herhangi bir tedavi gerekmeksizin kendiliğinden iyileşir. Bu yazıda servikal lenfadenomegaliler ile başlayan, lenfoma şüphesiyle sevkedilen ve KFH saptanan dört olgu bildirilmektedir.

Lenf ganglion biyopsilerinin histolojik incelemesinde
Kikuchi-Fujimoto Hastalığı'nın tipik bulguları saptanmıştır. İlk olguda lupus antikoagülanının saptanması, üçüncü olguda da toksoplazma IgM antikorlarının yüksek olması hastalığın değişik etyolojiler ile gelişebildiğini desteklemektedir. Dört olgu da tedavi uygulanmaksızın kendiliğinden iyileşmiştir

Burada sebebi bilinmeyen ateş ile gelen ve
Kikuchi-Fujimoto Hastalığı tanısı konan genç bayan hasta sunulmuştur. Sebebi bilinmeyen ateş ve lenfadenopati ile gelen hastaların ayırıcı tanısında KFH’nın da düşünülmesi gerektiğini öneriyoruz.

Kadınlarda testosteron azalabilir mi?

Kadınlarda testosteron azalabilir mi?

Kadınlarda testosteron azalabilir mi?

Orta yaşlarda belirginleşmeye başlayan cinsel isteksizlik problemi erkekler kadar kadınlar için de önemli bir sorun olmaya başladı.

Problemin kadınlardaki yaygınlığı ise zannedildiğinden daha yüksek. Bilindiği gibi, testosteron hormonu erkeklerde olduğu kadar kadınlarda da sağlıklı bir seks için temel hormondur.

Testosteron seviyesi azalan kadınlarda seks yapma isteğinde de azalma görülür. Bazı çalışmalarda testosteronun vajinal uyarılma üzerinde de etkili olabileceği gösterilmiştir.



Testosteron eksikliği düzeltilen kadınlarda ise cinsel hassasiyetin arttığı, cinsel uyarılardan etkilenmenin kolaylaşarak çoğaldığı belirlenmiştir.

Eğer cinsel isteksizliğinizin giderek bir probleme dönüşmekte olduğunu hissediyorsanız bu probleme yorgunluk, isteksizlik, uyku hali, kan güçsüzlüğü gibi bazı yakınmalar da eşlik ediyorsa doktorunuzla testosteron eksikliği hakkında konuşmanızda yarar olabilir.

Prof. Dr. Osman Müftüoğlu
Göbek yağları hastalık habercisi

Göbek yağları hastalık habercisi

Göbek yağları hastalık habercisi

Vücutta gereğinden çok yağ depolamanın her türlüsü sağlık için zararlıdır fakat özellikle karın çevresinde ve göbekte biriken yağların hayatı tehdit edici bazı sorunlara yol açabileceği kesindir.

Genel olarak “gövdesel şişmanlık” veya “elma tipi kilo alma” olarak tanımlanan, bizim “göbek-gıdık kilosu” diye adlandırdığımız bu tür kilo almalarının neden olduğu sağlık sorunlarının en önemlisi kalp krizleri ve inmelerdir. Bunu yetişkin tipi şeker hastalığı ve hipertansiyon izler.

Bel çevresinin kalınlaşması ile kendini gösteren bu tür şişmanlık kozmetik bir sorun olmaktan çıkmış, yaşadığımız günlerin en önemli sağlık tehditlerinden biri haline gelmiştir.



Göbek-karın yağlarının önemine pek çok kez değindik ama konu önemli olduğu için yazmaya ve aklınızda tutmaya devam edeceğiz. Çünkü son yıllarda yaşadığımız diyabet ve hipertansiyon patlamasının, kalp damar hastalığı salgınının arkasında önemli ölçüde bu problem var.

Şeker hastası yapabiliyor

Orta yaşlı kişilerde görülen ve yetişkin tipi şeker hastalığı olarak bilinen sorunun kilo artışıyla ilgisi kesindir. Bu tür diyabet vakalarının neredeyse dörtte birinin gereksiz yere alınan kilolarla oluştuğu özellikle beş kilo ve üzerindeki kilo kazanımlarının Tip2 diyabeti tetiklediği bilinmektedir.

Bunun nedeni insülin-şeker ilişkisinin bozulması karın göbek ve iç organlar çevresinde, özellikle karaciğerde biriken yağların insüline cevapsızlık halini, yani insülin direncini ortaya çıkarmasıdır. Eğer genetik mirasınızda diyabet varsa bu mirasa biran önce kavuşmanın en etkili yolunun göbeklenmek olduğunu söyleyebilirim!

Tansiyonu yükseltiyor

Karın, göbek, kalça kilolarının kalp damar hastalığı ve felç riskini arttırdığı da kesindir. Bu artışta insülin direnci kadar kan yağ dengesinin bozulmasının ve muhtemelen kilo artışına bağlı hipertansiyonun da katkısı vardır. Öyle görünüyor ki vücut ağırlığının %20’sini geçen artışlar koroner kalp hastalığı riskini de aynı oranda yükseltiyor.

Kilonuz arttıkça kan basıncınızın da yükseleceğini aklınızdan çıkarmayın, kilo artışı göbek karın bölgesindeyse bu tehlikenin kaçınılmaz olduğunu unutmayın. Fazla kilo vücudun kan basıncını ayarlayan sistemlerini çalışamaz hale getiriyor. Pek çok yolla kan basıncını yükseltiyor.

Kanda yağ dengesini bozuyor

Göbek bağlamanın iyi kolesterolü azalttığı, kötü kolesterolü yükselttiği de biliniyor. Bu süreç hipertansiyon, diyabet ve kan şekeri yükselmesi gibi diğer risklerle birleştiğinde felç-inme riskini de tetikliyor.

Özetle fazla kilolar herkeste eklemlere yük bindirir, safra taşı riskini yükseltir, mutsuzluğa ve depresyona yol açar, yorgunluk, bitkinlik, halsizlik yapar, osteoartrozdan topuk dikenine, guttan bel fıtığına pek çok romatolojik-ortopedik probleme yol açar, hormonal sistemi bozar, reflü hastalığını azdırır, solunum sistemini zorlar, varis ve benzeri problemleri, selülit yakınmalarını erken yaşlara kaydırır ama özellikle karın göbek bölgesine yerleştiğinde yaşamı tehdit eden bu sonuçları nedeniyle daha çok ciddiye alınmalıdır.



Prof. Dr. Osman Müftüoğlu

Ender Saraç göbek eriten diyet için tıklayın
Asperger Sendromu nedir? Belirtileri nelerdir?

Asperger Sendromu nedir? Belirtileri nelerdir?

Asperger Sendromu nedir? Belirtileri nelerdir?

Asperger Sendromu, çocukluk çağlarında ortaya çıkan genetik olarak geçişen bir hastalıktır. Asperger Sendromunun ana belirtisi aşırı içe kapanıklık durumudur.

Tekrarlayanı davranışlar, belli bir konuya abartılı ilgi,
tekdüze bir konuşma diğer önemli belirtiler olarak sayılabilir.

Asperger Sendromu 3-4 yaşlarından sonra yavaş yavaş kendini belli etmeye başlar. Çocuklar genellikle 3-4 yaşına kadar yaşıtları gibi davranıp, hareket ederler.

Asperger Sendromu erkek çocuklarında daha sık görülür. 
Asperger Sendromulu çocuklarla ilgili en büyük tereddüt her içe kapanık, sosyal iletişimi zayıf, çocuğun bu sendroma dahil edilmesidir.


Çünkü ailenin aşırı korumacılığı, aşırı eleştiri sonucu ortaya çıkan güvensizlik ve buna bağlı sosyal iletişimde başarısızlık asperger sendromu olarak değerlendirilebilir.

Asperger Sendromu otizm içinde çok fonksiyonlu, en fazla yüz güldüren bir spekturumda değerlendirilir. Asperger sendromuna sahip olan çocuklarda aşırı içe kapanıklık durumu ana belirtidir.

Hastalığın diğer karakteristik özellikleri şöyle sıralanabilir: 
Bu çocuklar çevreye duyarsızdır. Sorulara her zaman uygun yanıt vermezler. Tekrarlayıcı davranışları vardır. Duruma uygun olmayan mimik ve jestlere sahiptirler.

Konuşmaları uygun ifade ve tonlamadan yoksundur, bu nedenle tekdüze, motor gibi konuşurlar. Çevrelerindeki insanlarla empati (kendisini diğer insanların yerine koyma) yapamazlar.

Karşılarındaki insanların duygularını, sözel olmayan iletişimi anlayamazlar. Belli bir konuya abartılı ilgi duyarlar. Otomobil, uzay, ağaç çeşitleri gibi konularda her ayrıntıyı bilirler. Arabaları motor sesinden bile tanıyabilirler.

Hastalığın otizmden farkı nedir?

Aspergerli çocuklar bebeklik yıllarında sağlıklı gelişirler. Oysa otistik çocuklar çok daha erken belirti verirler, çevreleriyle iletişimleri yoktur, konuşma gecikmesi vardır. Aspergerli çocuklarda konuşma gecikmesi yoktur.

Ama hareketlerini kontrol etmekte zorluk çekerler, sakarlık belirgindir. Fiziksel görüntüleri normaldir ama tuhaf mimik ve jestleri vardır. Asperger, yaş ilerledikçe daha belirginleşir. Çünkü sosyal iletişimde ciddi handikaplar ortaya çıkar. Ama eğitimlerini tamamlayabilirler. Hatta derslerinde başarılı bile olurlar.

Asperger sendromunun ileriki yaşlarda gidişi nasıldır?

Aspergerli çocuklar yetişkin dönemlerinde kendilerine uygun iş bulabilirler ve yönlendirildikleri taktirde çalışabilirler. Ama insanlarla yüz yüze diyalog kurmayacakları, organizasyon, yaratıcılık ve el becerisi gerektirmeyen, zaman baskısı olmayan, korunmalı, rutin, tek düze işlerde çalışabilirler. En büyük sorun işe kabul edilirken yaşanır. Sorulara düzgün yanıtlar veremedikleri için mülakat gerektiren işlerde başarılı olamayabilirler.

Asperger sendromuna bağlı olarak ortaya çıkabilecek sorunlar nelerdir?

Asperger sendorumuna bağlı olarak buluğ çağından itibaren ruhsal sorunlar ortaya çıkabilir. Aspergerli çocuklar 8-9 yaşından itibaren yoğun kaygı duyarlar. Toplumla uyum içinde olmadıklarının farkındadırlar.

Hastalığın otizmden ayrılan diğer bir noktası budur. İçe kapanıktırlar ama iletişim için isteklidirler. Ne yapacaklarını bilemezler, yaklaşımları genellikle insanları uzaklaştırır. Yaşıtları tarafından dışlanıp, alay edilirler.

Depresyona girebilirler. Takıntıları, dikkat bozukluğu aşırı hareketlilik olabilir. Bu sorunların tedavi edilmesi ve yönlendirilmesi aspergerli çocuğun yaşamını kolaylaştırır. Bu sorunlar tedavi edilmezse sendrom daha da ağırlaşıp çocuğun hayat kalitesini düşürür.
Aspergerli bir çocuğa yaklaşım nasıl olmalıdır?

Aspergerli çocuklarda eğitim çok önemlidir. Sosyal ve iletişim alanında ve davranış eğitiminde ciddi desteğe ihtiyaç duyarlar. Katı kurallar ve rutine bağlı oldukları göz önüne alınarak olumlu alışkanlıklar edinirken bu özelliklerinden yararlanılmalıdır.

Ayrıca Aspergerli çocukların ailelerinin eğitilmesi de önem taşımaktadır. Aile, çocuğa hangi durumda nasıl davranacağını, sosyal taleple karşılaştıklarında bununla nasıl baş edeceğini, sorun yaratacak durumları tanıtıp, konuşurken nasıl tonlama yapacağını öğretebilir.

Ayrıca aspergerli çocukların eğitim gördükleri okulla da işbirliği yapılması, bu çocukların özelliklerinin eğitimcilere anlatılması gerekir. Aspergerli çocuklar erişkin yaşa geldiklerinde uygun eğitim ve uygun iş seçmişlerse kendilerine yetebilirler. Kendilerini tolere edecek eş bulabilirlerse evlenebilirler.

Asperger sendromuyla karışan durumlar var mıdır?

İçe kapanıklık, şizoid kişilik, depresif mizaç, güvensiz çocuklar, girişimi engellenen çocuklar, aileleri tarafından engellenen çocuklar, aşırı korumacı ailelerde yetişen çocukların ortaya koyduğu davranışlar bu sendrom ile karışabilir.


Asperger Sendromunun Karakteristik özellikleri:

· Asperger sendromu olan insanlar sosyal olabilmek için çabalar ama başaramaz.
· Yüz ifadeleri gibi sözel olmayan sinyalleri anlamakta güçlük çekerler.
· Tek düze, hızlı, duygudan yoksun konuşurlar.
· Sözcüklerin mecazi anlamlarını anlamakta güçlük çekerler.
· Hayal gücü eksikliği vardır. Soyut düşünmede zorlanırlar.
· Sakarlık, asperger sendromu olanlarda belirli bir özellik olarak dikkat
çeker.
· Bisiklet sürmek gibi koordinasyon gerektiren becerilerde zorluk yaşarlar.