Hamilelik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Hamilelik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Hamileler için Bitkisel Yüz Maskesi

Hamileler için Bitkisel Yüz Maskesi



Hamilelerin, genellikle üçüncü ve altıncı aylar arasında, alınlarında ve yüzlerinde lekelenmelerin oluştuğu bilinmektedir.
Hekimler bu hamilelik maskesini, chloasma (kloasma) olarak adlandırırlar.
Hamilelerin hormonal dengelerindeki farklılaşmalar sebebi ile oluşan bu lekeler, doğum ve emzirme süresince de kalır, buna karşılık regl sürecinin tekrar başlaması ile yok olma eğilimi gösterir.
Bu dönem içinde, C vitamini ağırlıklı beslenmek, güneş ışınlarından korunmak ve cilt temizliğini doğal yöntemlerden yararlanarak yapmak gerekir.
Lekelerin oluştuğu bölgeyi;
-Sabah akşam, hatmi suyu ile veya bu bitkinin yapraklarını ve çiçeğini bir fincana üç tutam koyup demleyerek elde ettiğiniz su yıkayın.
-Akhuş ağacı özsuyuna batırılmış pamuk veya benzeri şeyler ile kompres yapın.
-Geceleri ezilmiş çilek ile lekeli bölgelere kompresler de yararlı olur.
Hamile olanlar için önemli öneriler

Hamile olanlar için önemli öneriler



Cep telefonu ve bilgisayarları mümkün olduğunca kullanmayın. Çalışmakta olan çamaşır makinesinin yanında durduğunuz takdirde oluşan manyetik alan doğmamış çocuğunuzun DNA'sını bozabileceği için sağlıksız,hastalıklı,engelli doğmasına neden olabilir .
Konsantre yiyecek, içecek ve konserve, cips gibi yiyecekler tüketmeyin.
Beslenmenize çok dikkat edin. Meyve, sebze ağırlıklı beslenin. Kırmızı etten, beyaz ekmekten uzak durun. Bunların yerine balık, tavuk, esmer ekmek tüketin.
Hamilelerin süt içmesini önermiyorum, süt yerine yerine kalsiyumu sebzelerden almalısınız.
Temiz hava hamileler için çok önemli. Kapalı bir yerde çalışıyor veya bulunuyorsanız 2-3 saatte bir mutlaka temiz havaya çıkarak oksijen alın.Mümkünse hafta sonralarını şehir dışında havası temiz bir yerde geçirin.
Preparatlar ve destek ürünlerini kesinlikle kullanmayın.
İstanbuldaki Çamlıca tepesi gibi radyo- tv vericilerinin bulunduğu yerlere gitmeyin. Buradaki elektro manyetik dalgalar bebeğinizi olumsuz yönde etkileyebilir.
Her ay ultrasona girmekten kaçının. Ultrasona girmek de çocuğunuzun gelişimini olumsuz yönde etkiler.
Bol bol ayva yiyin. Ayva yemek çocuğunuzun hem güzel hem de sağlıklı olmasını sağlayacaktır.
Bol iğde tüketin ve iğde ağacının etrafında dolaşın.
Hamile kalmak için destekleyici kür

Hamile kalmak için destekleyici kür




Hamile kalmak isteyenlerin aslanpençesi, civanperçemi ve çobançantası bitkilerini mutlaka evlerinde bulundurmalarını ve çayını yapıp içmeleri öneriliyor.
Hamile kalmak için destekleyici kür
-5 gr aslanpençesi
-5 gr civanperçemi
-5 gr çobançantası
Hazırlanışı: Yarım litre kaynar suyun içine aslanpençesi, civanperçemi ve çobançantasını koyduktan sonra 1-2 dakika kaynatıp 20 dakika kadar demlendirmesini bekleyin. Bu çaydan sabah ve akşam birer bardak için.
Hamilelik kiloları neden zor veriliyor

Hamilelik kiloları neden zor veriliyor



Bir çok kadın hamilelik süreci içinde ne kadar dikkat ederse etsin fazladan bir kaç kilo alır. Bazı istisnalar olsa da sonuç genellikle değişmez, her hamilelik anneye bir kaç kiloluk bir anı bırakır.
Bu durumun abartılı olması da mümkün. Hamileliğinin sonunda aldığı kilolar 30’u geçenler bile oluyor.
İşin kötü yanı hamilelikte alınan bu kilolar kolay kolay verilemiyor. Bu durumun bedensel, ruhsal, hatta sağlık sorunları ile ilişkili sebepleri var…
Hipotiroidiye Dikkat!
Bunlardan biri (belki de birincisi) tiroid yetmezliği, yani hipotiroididir. Hamilelik ve sonrasında tiroid bezi iltihaplarına yakalanma sıklığı artıyor.
Diğer taraftan hamilelik ve sonrasında karşılaşılan tiroiditler çoğu zaman ağrı, yutma güçlüğü, ateş, vs gibi belirtilere de yol açmıyor.
Bu sebeple de zaten tıp literatüründe “sessiz tiroidit” adıyla tanımlanıyor. Hamilelik sürecinde tiroidit sorununun sıklaşmasının birden çok sebebi var.
Bunların en başında da hamileliğin yaptığı bedensel ve ruhsal fırtınalar geliyor. Hamilelik kadın vücudunda çok önemli metabolik, ruhsal, hormonal ve bağışıksal değişikliklere yol açıyor.
Kadınlarda zaten hassas olan bağışıklık sistemi eğer bu fırtınalara direnemezse “otoimmün tiroidit” olarak bilinen tiroid bezi zararlanmaları ortaya çıkıyor. Bu zararlanmalar tiroid bezinin hormon üretimini aksattığından yavaş seyreden, sinsi, sessiz ve derinden giden, bu nedenle de gözden kolayca kaçan tiroiditlerle hamilelik ve doğum sonrası dönemde daha sık karşılaşılıyor.
İşte bu nedenle doğum sonrası kilolarını vermekte zorlanan hamilelerde tiroid fonksiyonlarını dikkatle araştırmak gerekiyor.
Depresyon Ve Diyabet De Önemli
Hamilelik sonrasında bazı kadınların yaşadığı depresyon sorunu da kilo almanın bir başka nedeni olarak gösteriliyor. Hamilelik sonrası depresyon bazen hipotiroidi ile birlikte de olabiliyor.
Ayrıca gizli diyabeti olan annelerde hamilelik diyabeti ortaya çıkabiliyor. Bu durumda da kilo dengesini korumak problem haline gelebiliyor.
Ve Diğerleri
Doğum sonrası annenin üstlendiği ikinci ve çok önemli bir görev de çocuğu emzirmektir. Bebeği besleme telaşı çoğu annede gereğinden fazla yiyip içmeye, daha çok süt üretebilmek için daha yüksek kalorili besinler tüketmeye neden oluyor.
Yüksek kalori alımının doğal sonucu olarak da kilo alımı çoğu zaman hamilelik sonrasında da devam ediyor. Bu duruma annenin bebek bakımı nedeniyle uykusuz geçirdiği geceler, aktivite ve egzersiz imkânlarının sınırlanması gibi nedenler de eklenince kilo sorunu yaşamak doğal hale geliyor.
Ne yapmak gerekir?
Kanaatimce hamilelik veya emzirme döneminde alınan birkaç kiloyu çok önemsememek lazım. Özellikle sağlıklı bir hamileyseniz ya da emziren bir anneyseniz birkaç kiloluk fazlalıkları dert etmemenizde yarar var.
Eğer sorunun bir sağlık problemi haline dönüştüğünü, özellikle hamilelik sonrasında sahip olduğunuz kilonun hamileliğin başındaki kilonuzdan yüzde 10-15’den daha fazla olduğunu belirlerseniz önlem almanız zorunludur.
Hamilelik kilolarının çözülmesi altta yatan sağlık sorunlarının çözümlenmesini de gerektirdiği için basit diyet önlemleriyle pek sonuç alınamaz. Bu nedenle çoğu annede ciddi bir tıbbi değerlendirme de gerekir.
Prof. Dr. Osman Müftüoğlu
Hamilelikte Karın Egzersizleri:

Hamilelikte Karın Egzersizleri:




Genel olarak hamileyken karın kaslarını zorlayıcı egzersizlerden kaçınmak gerekmektedir.
Sırtüstü yatarken karın egzersizi yapıldığı zaman rahme giden kan ve oksijen akımı azalır. Bunun sonucunda bebeğin beslenmesi de azalır. Anne karnındaki bebek zarar görebilir.
Yürüyüş, yüzme, yoga, bowling gibi sporlar daha güvenlidir. Aletle yapılan egzersizlerin hiçbiri hamilelikte tavsiye edilmez.
Doktorun verdiği program dahilinde egzersiz yapılmalıdır. Hamilelikte spor yaparken form tutarak kilo alımı kontrol edilir, böylece doğum kolaylaşır ve zindelik elde edilir.