Bulgur nasıl yapılır?

Bulgur nasıl yapılır?

Bulgurun faydalarıBulgur nasıl yapılır?

Bulgur buğdaya çeşitli aşamalar uygulanarak elde edilir. Bu aşamaların neler olduğunu anlatalım. Biz size   bulgurun fabrika ortamında değil, köylerde nasıl yapıldığını anlatacağız.

Sonbahar mevsimi geldiği zaman köy evlerinde kışa hazırlık telaşı başlar. Tabii ki bulgur yapmak da bu telaşlardan birisidir. 

Öncelikle bulgur yapmak için iri taneli ve sert olan kaliteli buğday kullanılmaktadır.



Buğday ayıklanıp haşlandıktan sonra süzülerek güneş altında kurumaya bırakılır. Buğday kuruduktan sonra dibeklere konur, ıslatılarak köylüler tarafından tokmaklarla dövülür. 

Tekrar güneş altında kurumaya bırakılır. Kuruduktan sonra savrulmak suretiyle kepeklerinden arındırılır. Kalburlarda elenerekabancı maddelerden ayrılan buğday  bulgur halini alır.   

Bulgurun faydaları için tıklayınız

bulgur nasıl üretilir?  bulgur nasıl yapılır?  bulgur nasıl elde edilir?
Kinoa ve Kinoanın faydaları

Kinoa ve Kinoanın faydaları

Kinoa ve Kinoanın faydaları
Kinoa,  Chenopodioideae alt familyasından bitkidir. Tahıllara benzer yönleri olmasına rağmen Buğdaygillerden değildir, ıspanak ve pancar gibi bitkilere daha yakındır.
 
Tahıllara oranla Kinoa'nın besin değeri oldukça iyidir. Lizin gibi temel amino asitler ve bol miktarda kalsiyum, demir ve fosfor içerir.100 gram kinoa 372 kalori, 5,8 gram yağ, 69 gram karbonhidrat, 6 gram lif içerir.


Hasattan sonra tohumların saponin içerdiği için tadı acı olan kabuklarından ayrılması gerekir. Kinoa genellikle pirinç ile aynı şekilde pişirilir ve çok çeşitli yemeklerde kullanılır. Kinoa yaprakları, ıspanak gibi bir yapraklı sebze olarak da tüketilebilir.
 
Kinoa Nasıl Pişirilir?
 
Kinoadan; pilav, salata, kahvaltılık, hatta un haline getirirseniz tatlı bile yapabilirsiniz.  Pişirmeden önce kinoayı birkaç saat suda bekletmek içindeki enzimleri harekete geçirir. Kinoa, 15 dakika gibi kısa bir sürede pişer. Eğer suda bekletmek için vaktiniz yoksa pişirmeden önce bolca yıkamalısınız. Her koşulda pişme süresi 15 dakikayı geçmiyor. Kinoa pirinç ve bulgurun kullanıldığı her yerde kullanılabilir.
 
Kinoa bulgur kıvamında bir tahıl olduğu için Türk damak tadına çok uygun. Baskın bir tadı ya da kokusu yok. Kendine özgün bir aroması var. Haşlandıktan sonra salatalara eklenerek soğuk da yenilebiliyor. Aynı zamanda sebze, et, balık, tavuk gibi yemeklere hoş bir tat veriyor.
 
Kinoa pilavdan salataya kadar birçok yemeğe yakışıyor. Çorbaların içerisine konulabiliyor. Kavurup iri iri dövüldüğünde müslilere katılabiliyor. Un haline getirilirse, kurabiye, kek, hamur işlerinde, ekmek yapımında kullanılabiliyor. 

Garnitür olarak ise yemeklere lezzet veriyor. Taze soğan, nar ekşisi, maydanoz, domates ile kısır gibi yapılırsa çok lezzetli oluyor. Kuskus gibi pişirilip hafif sade yağ ile döndürülüp pembeleşene kadar çevirilirse de yemek gibi yenilebiliyor.
 
Kinoanın Besin değeri
 
100 gram kinoada 372 kalori var. 5.80 gram yağ, 69 gram karbonhidrat, 6 gram lif içeriyor. Bu nedenle de yağ bakımından fakir. A, B, C, D ve K gibi neredeyse tüm vitaminleri içeren kinoada kolesterol yok. 100 gram kinoanın bazı türlerinin yüzde 20’si protein.


- Eğer filizlendirirseniz besin değeri daha da artıyor. Filizlendirilmiş quinoa’nın protein gücü etinkinden yüksek.
 
- Proteinden zengin, yağdan fakir, kolesterol yok.
 
- A , B, C , D,E, K vitaminleri içeriyor.
- Güçlü bir demir kaynağı; kansızlığa birebir.
- Kalsiyumdan zengin; kemik ve dişleri güçlendiriyor.
- Tüm zorunlu aminoasitleri içeriyor.
- Lifi bol; kabızlığa iyi geliyor.


- İçerdiği bitkisl kimyasalların meme kanserine karşı koruyucu olduğu düşünülüyor.
- 100 gramında 372 kalori var.
 
Kinoayı kimler tüketiyor?
 
Kinoa zengin protein kaynağı olduğu için vegan beslenenler için ideal. Yüksek demir içerdiği için de demir eksikliği nedeniyle kansızlık problemi yaşayanlar kinoayı sıklıkla tüketebiliyor. Kinoa kabızlık çekenlere de tavsiye ediliyor. Peru ve Bolivya’dan ithal edilen kinoa Avrupa ve Amerika’da birkaç yıldır büyük ilgi görüyor.Yurt dışında marketlerden sağlıklı ürün satan mağazalara kadar her yerde bulunabiliyor. Yurt dışına gidenlerin keşfettiği kinoanın Türkiye’de henüz kullanımı yaygın değil ama faydalarına bakılırsa yakında her yerde bulunabilecek gibi görünüyor...
 
Tam tahıllarda genelde hayvanlarda bulunan amino asitler yok ya da yok denecek kadar azdır. Kinoa ise adeta hayvansal gıda kaynakları kadar değerli tek tahıl. Süt, yoğurt, tavuk, et gibi hayvansal ürünlerde bulunan amino asitler, ayrıca ete yakın hatta filizlendirilmişse etten bile daha kıymetli protein emilim gücü var.
 
Buğdaydan iki misli, pirinçten de çok daha fazla tahıl içeriyor. Susam ailesinden gelen kinoa aynı zamanda bir magnezyum kaynağı. Modern çağda rafine yağlar tüketiyoruz. Bu nedenle sık sık magnezyum eksikliğiyle karşılaşıyoruz. Birçok kişi adet sancıları, ödem, şişlik, yüksek tansiyon problemi yaşıyor. Kinoa tüm bunlara birebir. Magnezyum deposu olduğu için birçok hastalığın da önüne kinoa ile geçilebiliyor.

Kinoa Yaşlanmayı geciktiriyor
 
Kinoanın en önemli özelliği süper oksit dismutaz enzimi içermesi. Bu enzim yaşlanmayı geciktiriyor, cildi yıpranmaya karşı koruyor. Doku yenilenmesini sağlarken, serbest radikallerin verdiği zarardan modern yaşamın hücreleri hırpalamasına kadar koruyor.
 
Böylece çağın veremi denilen kanser hastalığını da önlemiş oluyor. Kinoa içeriğindeki lignin hormonunun sebep olduğu kanser türlerine karşı da koruyor. Meme kanserini önleyici özelliğe sahip; kalbi de kuvvetlendiriyor. Kuersetin adlı madde de kinoayı vazgeçilmez kılıyor.
 
Kuersetin anti oksidan olmasının yanısıra, bahar alerjilerine karşı da iyi bir destek. Gluten tahıllarda bulunan ve un yoğurulduğunda hamura yapışkan formu veren proteindir. Bu sayede hamur maya tutar. Çölyak hastaları glutene karşı alerjiktir. Unlu mamüller tükettiklerinde sorunlar yaşayabilirler.
 
Kinoa gluten içermediği için alerjisi olanların protein ve karbonhidrat ihtiyaçlarını karşılıyor.
Kinoa, elzem amino asitleri içeren harika bir protein kaynağıdır. Yüksek demir içeriği nedeni ile vegan yaşayanlara, kansızlık problemi olanlara ve kabızlık problemiyle karşılaşanlara önerdiğim bir besin.

 
Son üç yıldır Amerika'da büyük rağbet gören ve sağlık mağazalarında tonlarca satılan kinoa; Peru ve Bolivya gibi ülkelerden ABD'ye bol miktarda ithal ediliyor. 

* Özellikle veganlar günde bir öğün, kinoayla yapılmış pilav, kısır veya dolmayı tercih edebilirler. Zayıflamak için de pişmişi yenebilir.
 
* Günlük kalsiyum ihtiyacını karşılamak amacıyla salataların içine eklenerek tüketilebilir. İçindeki kalsiyum ise bir bardak sütteki kalsiyumdan daha fazla.
 
* Kinoa,  pirinç, un, mercimek gibi temel gıdalarınızın arasında mutfağınızda yerini almalı


* Kinoanın çok baskın bir tadı ve kokusu olmadığından çeşitli tariflerde kullanmanız mümkün.
Hiç şeker ve un kullanmadan yulaf ve kinoa ile harika kurabiyeler yapabilirsiniz.


* Kinoa, Et kadar proteinli, ayrıca vücutta sütten daha iyi kullanılabilen yüksek miktarda kalsiyuma sahip.


* Üstelik kolestrol içermediği, az yağlı ve sindirimi kolay olduğu için bebekler ve çocuklar için de çok besleyici bir tahıldır.
Oruç için beslenme kılavuzu

Oruç için beslenme kılavuzu

Oruç için beslenme kılavuzu 

Oruç tutarken dikkat edilmesi gereken önemli temel noktalar bulunmaktadır. Bunlara uymak Ramazan ayını sağlıklı geçirmenizi sağlayacaktır.
 
* İftarda orucunuzu açarken aceleci davranmayın. Hızlı yemeyin. Yiyeceklerinizi iyice çiğneyin.
 
* İftara çok yağlı-tuzlu olmayan bir çorba ile başlamakta yarar var. Ardından hafif bir zeytinyağlı yemek veya salata yiyebilirsiniz. Biraz dinlendikten sonra ana yemeğe  geçebilirsiniz. 
 
* Ağır, hamur işi yemeklerden, böreklerden, kızartılmış yağlı yiyeceklerden, şeker, yağı çok tatlılardan uzak durmanız tavsiye edilir. 
 
* Tatlı tercihinizi sütlü hafif tatlılardan yana kullanın. Güllaç, kazandibi, muhallebi,  sütlaç gibi tatlıları seçmek daha akılcı olacaktır. 
 
* Tatlı ihtiyacınızı meyve yiyerek de karşılayabilirsiniz. Karpuz, incir ve üzüm tüketebilirsiniz ancak bunları da fazla abartmamaya çalışın. 
 
* Mümkünse meyve veya tatlı keyfinizi ara öğün gibi düşünerek, teravih namazı sonrasına bırakabilirsiniz. 
 
* Sahura mutlaka kalkın. Sahurda da hafif, hazmı kolay, tam gıdalardan oluşan yiyecekler tüketin. 
 
* İftardan sahura kadar bol su için. Bir şeyler içme keyfinizi çay, ayran, maden suyu tüketerek zenginleştirin. 
 

* Kahveyi mümkün olduğu kadar az tüketmeniz önerilmektedir.
Ramazanda Sağlık Beslenme Önerileri

Ramazanda Sağlık Beslenme Önerileri

Oruç Tutanlar İçin Sağlık Beslenme Önerileri
  1. Ramazan'da dengeli ve yeterli beslenmeye özen gösterilmeli.
  2. Ramazan'da öğünler; sahur ve iftarda iki ana öğün ile, iftardan sonra 1-1.5 saat aralıklarla iki ara öğün şeklinde düzenlenmelidir.
  3. Oruç tutanların mutlaka sahur yapmaları sağlığın korunması açısından önemlidir. Sahur yemeğinde süt, yoğurt, peynir gibi besinlerden oluşan hafif bir kahvaltı yapılmalı ya da çorba, sebze ve zeytinyağlı yemeklerden oluşan bir öğün tercih edilmelidir. Ancak gün içerisinde aşırı acıkma problemi olanların midenin boşalma süresini uzatarak acıkmayı geciktiren kuru fasulye, nohut, mercimek, bulgur pilavı gibi yemekleri tüketmesi; aşırı yağlı, tuzlu ve ağır yemekler ile unlu gıdalardan uzak durulması uygundur.
  4. İftara peynir, domates, zeytin gibi kahvaltılıklar veya çorba gibi hafif yemeklerle başlanılması, 10-15 dakika sonra az yağlı et yemeği, sebze yemeği veya salatayla devam edilmesi uygundur. Yine enerji veren ancak kan şekerini dengeli bir biçimde yükselten besinler (beyaz ekmek, pirinç pilavı gibi glisemik indeksi yüksek olan gıdalar yerine bulgur pilavı, kepekli ekmek veya kepekli makarna gibi posalı besinler) tercih edilmelidir.
  5. Günde ortalama 2- 2,5 litre su içmeye, bununla birlikte enerji verirken sıvı ihtiyacını da karşılayacak ayran, taze sıkılmış meyve suları, soda, sebze suları vd. içmeye özen gösterilmelidir.
  6. İftarda aşırı şerbetli, yağlı tatlılar yerine; sütlü tatlılar (sütlaç, güllaç, muhallebi vb.) veya meyve tatlıları tercih edilmelidir.
  7. Yemekleri hızlı yemekten kaçınmalı, yavaş yavaş ve iyice çiğneyerek yenilmelidir.
  8. Tek seferde büyük porsiyonlar yerine, iftardan sonra birer saat ara ile her seferinde azar azar küçük porsiyonlar şeklinde beslenilmelidir.
  9. İftar yemeğinden hemen sonra televizyon veya bilgisayar karşısına geçmek, koltukta dinlenmek yerine biraz hareket etmek, kısa mesafeli yürüyüşler yapmak sindirime yardımcı olması açısından yararlı olmaktadır.
  10. Ramazan ayında yemeklerin pişirme yöntemleri de çok önemlidir. Özellikle ızgara, haşlama ve fırında yapılan yemekler tercih edilmeli, kavrulmuş, tütsülenmiş ve kızartılmış besinlerden uzak durulmalıdır.
  11. Beslenme düzenindeki değişikliklere bağlı olarak oluşabilecek kabızlığı önlemek için, yemeklerde lif oranı yüksek gıdalar (kurubaklagiller, kepekli tahıllar, sebzeler) ve ara öğünlerde de taze ve kuru meyveler, ceviz, fındık, badem gibi kuru yemişler tercih edilmelidir.
Alıç, Alıç faydaları yararları zararları kullanımı

Alıç, Alıç faydaları yararları zararları kullanımı

Alıç
Alıç Hakkında Genel Bilgiler
Alıç Gülgiller familyasından olup, genellikle yabani yetişmekte olan, pembe renkli ve ya beyaz renkli çiçekler açar. 5 – 6 metreyi bulan boyları olan ağaçlarda yetişir. Meyveleri minik muşmulaya benzer ve de renkleri kırmızı olup, meyvelerinin tatları mayhoş olur. Alıç C vitamini açısından çok zengindir. Alıç taze olarak yenilir, meyveleri ile çiçeklerin den çay hazırlanır, lapası yapılarak şişliklerin tedavisi için de kullanılır.
Alıç’ ın Yararları (Faydaları)
• Kalbimizi ve damarlarımızın sağlığını destekleyen önemli bitkilerden olan Alıç, Kalp krizi tehlikesini azaltır.
• Alıç yüksek tansiyon problemi olanlar tarafından kullanılması faydalı olan bitkilerdendir, tansiyonu düşürür.
• Uyku problemi olanların, uyuyamayanların derdine de çaredir Alıç.
• Alıç ateşi düşüren etkisiyle de çok faydalı bir bitkidir.
• İshalin kesilmesini sağlayarak bağırsaklardaki fonksiyonları düzenleyicidir Alıç.
• Sinir sistemi içinde faydalı olan Alıç, sinirleri rahatlatarak, sinir bozukluğuna iyi gelir. Çarpıntıya da iyi gelir.
• Alıç’ ın spazmı gideren etkileri de bulunur.
• Alıç kan içindeki yükselen yağ oranını düşürmede de faydalıdır.
Alıç’ ın Zararları
Alıç’ ın yan etkisi görülmemektedir.
Bira Mayası, Bira Mayası faydaları yararları zararları kullanımı

Bira Mayası, Bira Mayası faydaları yararları zararları kullanımı

Bira Mayası

Bira Mayası Hakkında Genel Bilgiler

Hamur işlerini kabartmak amacıyla kullanılan Bira mayası sağlık için mükemmel bir sır olduğunun birçok kişi farkında değildir. Bira mayası neredeyse tüm evlerin mutfaklarında, ekmek yapımında, tatlılar için ve börekler için kullanılır. Bira mayasını bugüne kadar sadece hamurlarımızı kabartmak için kullanmaktaydık. Ama Şimdi Bira mayasının sağlığımız açısından da oldukça yararlı bilinmektedir. Spor yapanlar, gelişim çağında olan çocuklar, gebe bayanlar ve hastalıkların nekahat dönemini yaşayan insanlar için Bira mayası çokça tüketmesi gereken bir nimettir. Bira mayasını cilt ve saç bakımı içinde kullanabilirsiniz.

Bira Mayası’ nın Yararları (Faydaları)
• İçinde B9 (Folik asit) bulunan Bira mayası, gebe bayanların bolca tüketmesinde fayda vardır. B9 gebelik sırasında oluşan kansızlık problemine engel olur. Cenin içinde çok faydalıdır, anne karnında gelişmesini sağlar.
• Şeker rahatsızlığı olanların da faydasını göreceği bir maddedir Bira mayası.
• Güzellik, cilt için de çok faydalıdır Bira mayası. Cildin içerden ve dışarıdan beslenmesini sağlar. Sivilceleri yok eder.
• Bira mayası Karaciğer için önemli bir yardımcıdır, Karaciğerde oluşan toksinlerin temizlenmesini sağlayarak Karaciğeri arındırır.
• Hücrenin büyümesi ve de çoğalmasında da çok yararlıdır Bira mayası.
• Hazmı kolaylaştırır Bira mayası.
• Bira mayası saçlara da çok faydalıdır, saçları güçlendirip, sağlık kazanmasını sağlar.
Bira Mayası’nın Zararları
Bira mayasının zararı yoktur. Hamur işleri içinde fazla tüketilirse kilo almaya sebep olur.
Bal Mumu, Bal Mumu faydaları yararları zararları kullanımı

Bal Mumu, Bal Mumu faydaları yararları zararları kullanımı

Bal Mumu Hakkında Genel Bilgiler
Bal mumu arılar tarafından üretilen balın peteklerin içinden alınmasından sonra eritilerek yapıldığı sarı renkli maddedir ve de kolay bozulmaz. Ana maddesi Alkol ile yağ asitleridir, Bunların dışında ise içinde, propolis, boya ile A vitamini bolca bulunur. Bal mumu esmer ve ya yeşilimsi renkte olup 65 derecede sıvı hale gelebilen, balın kokusunda olan ve de kendisine has lezzete sahip bir maddedir.
Renklerine göre iki kalitede ayrılır ticarette, bunlar “san balmumu ile “esmer balmumu” dur. Değeri yüksek olan san balmumudur. Birçok cilt nemlendiricisi, cilt temizleyici, besleyici kremin içerisinde Bal mumu bulunur. A vitamini açısından zengindir, vitamini alabilmek içinse bal mumunu çiğnemeniz yeterlidir. Aktarlardan temin edilebilir Bal mumu. Gözleri yakmamasından, boğazda gıcık ve yanma yapmayışı sebebiyle geçmiş yıllardan günümüze, Bal mumu ile yapılan mumlar çokça değerlidir.
Bal Mumu’nun Yararları (Faydaları)
• Nefesi ferahlatıp, rahatlatır Bal mumu.
• Bal mumu Balgamın oluşmasına da engel olur.
• Sinüzit hastaları ve Astım rahatsızlığı olanlar içinde faydalıdır Bal mumu.

• Saman nezlesi rahatsızlığı olan kişiler için de faydalıdır Bal mumu.
• Bal mumu ile yapılan kremler yanığa ve cilt çatlaklarına iyi gelir. Kuru ciltler içinde çok faydalıdır.
Bal Mumu’nun Zararları
Bal mumunun bir zararı bulunmamaktadır.

 

Sinüzit Nedir ?

Sinüzit Nedir ?

SİNÜZİT

Burun, alın, şakak ve göz çevresindeki içi hava dolu boşluklara, sinüs denir. Sinüslerin büyüklüğü değişiktir ve sayıları yaklaşık 15-20 civarındadır. Bu sinüsler, kanallarla buruna açılırlar. Bu kanalların içinden burun mukozası geçer. Bu mukozanın ürettiği salgı burun içine gelir ve solunum yollarının ısıtılmasını ve nemli kalmasını sağlar. Bu mukoza iltihaplanırsa, sinüzit oluşur. Kronik ve akut olmak üzere iki tip sinüzit vardır.

SİNÜZİT KİMLERDE VE NASIL ORTAYA ÇIKAR?

Bazı insanlar, sinüzit hastalığı için daha fazla risk altındadır. Bu hastalığa karşı daha duyarlı bir bünyeleri vardır. Örneğin nefes almasını zorlaştıracak bir sorunu olanlar, burnun içindeki yapının eğri olması ya da burun kemiğinin kırık olması mukus akışını engeller ve sinüzite karşı hastayı daha hassas hale getirir. Nezle gibi soğuk algınlığına yakalananlarda ve alerjisi olanlarda da aynı şekilde sorun ortaya çıkar. Ayrıca mukoza şişer ve sinüs kanalları kapanır. Eğer nezle, bir kişide bir haftadan daha fazla sürüyorsa büyük ihtimalle bu sinüzittir.
Bunların dışında, sigara ve alkol kullananlarda ve bazı enfeksiyonlara çok yakalananlarda vücut direnci düşeceğinden hastalığa yakalanma riski artar.

SİNÜZİT BELİRTİLERİ

Sinüzitte yüzde, gözde ve başta ağrı vardır. Baş ağrısı zonklayıcı şekildedir. Öksürürken, ağır bir şey kaldırırken ya da eğilirken bu ağrılar artar. Bunun sebebi, bu hareketler esnasında sinüs içindeki basıncın artmasıdır. Ağrıyan yere baskı yapıldığında, duyarlılığın arttığı görülür. Bu ağrılar, özellikle akut sinüzitte şiddetlidir.
Sinüzitli kişilerde görülen bir diğer belirti, burun akıntısıdır. Bu genelde tek taraflıdır ve akıntı sarı-yeşilimsi bir renktedir. Uzun süren ya da zaman zaman ortaya çıkan burun akıntısı, iltihaplıdır ve solunum yollarında yayılırsa öksürük ve bronşite neden olabilir. Bazı hastalarda ses kısıklığı yapar. Boğaz ağrısı, yeterince koku alamama ve hatta diş ağrısı hastanın şikayetleri arasındadır.
Bunların dışında hasta, çok yorgundur. Hiç bir şey yapmak istemez. Ateşi biraz yükselmiştir. Çocuklarda da aynı belirtiler görülür fakat hastalık biraz daha hafif seyreder. Bulantı ve kusma da çocuklarda ortaya çıkabilir.
Ayrıca sinüzitin meydana getirdiği bazı yan etkiler vardır. Hastanın genel sağlık durumu bozulabilir. Çift görme, göz ve alın bölgesinde ağrı yapan şişlikler oluşabilir. Mutlaka tedavi edilmelidir.

SİNÜZİT TANISI NASIL KONUR?

Bunun için öncelikle, bir Kulak Burun Boğaz uzmanına başvurmanız gereklidir. Öncelikle sizin şikayetleriniz dinlenecektir. Yapılan muayene ve doktorunuzun size sorduğu sorular hastalığın tanısını koymaya yardımcı olacaktır. Başınızın ne zaman ve ne kadar sıklıkla ağrıdığını, burun akıntınızın rengini öğrenmek isteyecektir. Burun tıkanıklığı ya da görme bozukluğu gibi bulguların varlığını öğrenmek için burnunuzu, ağzınızı, boğazınızı ve kulağınızı muayene edecektir. Gerekirse sizden sinüslerinizi incelemek için röntgen filmi çekimi isteyebilir. Bunlar akut sinüzitin tanısında kullanılır. Kronik sinüzitte ise sinüsler için bilgisayarlı tomografi gerekebilir. Ayrıca endoskopi yardımıyla burnunuzu incelemesi gerekir.

SİNÜZİT TEDAVİSİ

Tedavinin amacı; sinüslerin iltihaplardan temizlenmesi ve iltihaba neden olan bakterilerin yok edilmesidir. Akut sinüzit için genellikle antibiyotik tedavisi uygulanır. Yaklaşık 10 gün süren bir ilaç kullanımı gereklidir. Doktorunuz, gerekli görürse bu süreyi uzatabilir. Ayrıca burun açıcı bazı ilaçlar ve burun damlaları kullanılır. Akut sinüzitte, ilaç tedavisinden genelde olumlu sonuçlar alınır.
Kronik sinüzitte ise, öncelikle sinüzitin tam olarak nedeni bulunmalıdır. Genelde burun içindeki eğrilikleri ya da kırıkları düzeltmek için cerrahi müdahale gerekir. Kronik sinüzitte çözüm ameliyattır. Riskli bir ameliyat değildir ve yan etkisi çok azdır.
Bu tedavilerin dışında, hastanın evde yapabileceği bazı şeyler vardır. Burnu, tuzlu su ya da buharla temizlemek, burun damlalarıyla burnun açık kalmasını sağlamak hastayı rahatlatacaktır ve tedaviye yardımcı olacaktır. Ayrıca bol su içmek, mukus yapımını arttırır ve akışkan hale gelmesini sağlar.
Sinüzit ameliyatları, genel anestezi altında, burun içerisinden girilerek sinüs kanallarını açmak için yapılır. Bu ameliyatta kullanılan yöntem endoskopidir. Ameliyat olacak hastaların bir çoğunda burna tampon koyma korkusu vardır. Bu ameliyatların hepsinde, burna tampon konmaz. Hastaların bir kısmının burnuna tampon konmadan da ameliyat başarılı bir şekilde sonuçlandırılabilir. Ameliyat sonrasında doktorunuz önerdiği şekilde bir müddet ilaç kullanmak gerekebilir. Bu şekilde sinüzitin tekrarlama olasılığı azaltılır. Basit sinüzit ameliyatlarından sonra hastalığın tekrarlama ihtimali çok düşüktür. Alerjiya bağlı sinüzitte hastalığın nüksetmesi mümkündür. Ameliyat sırasında doktorun deneyimi, becerisi ve tecrübesi hastanın ameliyat sonrasındaki durumunu etkilemektedir.

SİNÜZİTTEN KORUNMA YOLLARI NELERDİR?

Sinüzitin en büyük sebeplerinden birisi soğuk algınlığıdır. Basit bir nezle bile sinüzite yol açabilir. Saçları ıslatıp soğuk havaya çıkmak, özellikle havanın rüzgarlı olmasıyla üst solunum yollarında enfeksiyon sonucu sinüzit gelişimine yol açar. Bu konuya özellikle gençlerimizin dikkat etmesi gerekir. Havanın kirli, dumanlı olması, klimalı ortamlarda uzun süre kalmak, özellikle sıcak havalarda terledikten sonra serinlemek için vantilatörün önüne geçmek sinüzite davetiye çıkarmaktır. Çok kuru ortamda bulunmamaya özen gösterilmelidir. Gerekirse evin nemi olması gereken miktara ayarlanmalıdır. Kaloriferli evlerde bu rahatlıkla yapılabilir.
Ayrıca uzun süren burun tıkanıklığı ve iltihabı, dişlerde meydana gelen bir iltihap sinüzitin oluşmasına yol açar. Sigara kullanmak, bir çok hastalıkta olduğu gibi sinüzitte de etken rol oynamaktadır. Bunun dışında solunum yolu alerjisi olan kişilerin, alerjen maddelerden uzak durması gerekir ve bu konuda doktora başvurmasında fayda vardır.
Kulak Neden Ağrır ?

Kulak Neden Ağrır ?



Kulak Ağrısı Nedir?
Kulak ağrısı, çift veya tek kulakta olabilen, keskin, ağır ve zonklar misali ağrılardır.
Aralıklarla veya kalıcı olarak ağrıyabilir. Ayrıca kulağınızda boğuk duyma ve basınç yüzünden acıma gibi sorunlarla karşılaşabilirsiniz. Küçük çocuklar genelde bu ağrıları duyduklarına, kulaklarını ovar veya çekerler.
Kulak ağrısı, geceleri daha fazla rahatsızlık verir. Uykuya daldığınızda her şey normal görünür ama östaki kanalı rahat boşalamaz. Ve gece yeterince yutkunmadığınız için yeterince hava girişi de olmaz.Orta kulaktaki hava, etraftaki dokular tarafından kullanılır ve negatif basınç oluşumuna neden olur. Bu da kulak zarının içeri doğru emilmesi demektir. Sonra da gecenin bir yarısına doğru kulak ağrısı ile uyanılır.
Kulak ağrısına ne yapılmalı
Kulak ağrısı çekiyorsanız doktorunuzu görmeniz gerekiyor demektir. Ancak o zamana kadar ağrıyı dindirecek basit önlemler şunlardır:
• Saç kurutma makinesi kullanın. 10 cm. mesafeden ılık hava ve düşük fan hızında kurutma makinesi ağrıyı azaltacaktır.
• Kulak kepçenizi hafif hareketlerle oynatın. Eğer ağrı duyuyorsanız bu muhtemelen dış kulak yolu enfeksiyonudur. Eğer ağrı yoksa orta kulak iltihap da olabilir.
• Bir parça sakız çiğneyiniz. Östaki kanalının açılması için oldukça faydalıdır. Birçok kişi uçakta bunu deneyerek faydasını görmüştür.
• Esneyin. Yine östaki kanalını açarak etki gösterir.
• Burnunuzu tutun. Uçakta 10.000 metrede uçarken kulaklarınız tıkanırsa burnunuzu iki parmak arasında sıkıştırıp, derin bir nefes alın ve havayı genzinize doğru yönlendirecek şekilde üfleyin. Açılma sesi duyacaksınız. Bu basınç eşitlemesinin olduğunu gösterir, aynı zamanda kulak ağrısı da ortadan kalkar.
Kulak ağrısı için kullanılacak ilaçların arasında Vermidon ve Gripin gibi ilaçlar kullanılabilir.
Diş Ağrısı Nasıl Geçer ?

Diş Ağrısı Nasıl Geçer ?

Diş ağrısı nasıl geçer? Ne iyi gelir? Çözüm önerileri

Diş ağrısı
Öncelikle geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum ve dozu gittikçe artan bir ağrınız olduğunu varsayarak ilk önce konuyu uzatmadan diş ağrısı için yapabileceğiniz çözüm önerilerini paylaşmak istiyorum. Sonrasında eğer arzu ederseniz bu yöntemlerin ayrıntılı olarak açıklamasına, kullanıcı yorum ve önerilerine aşağıdan ulaşabilirsiniz.

Dişiniz çürükse ve dolgulu değilse

  • İlk olarak dişinizi fırçalamayı deneyin. Bu, çürüğüne sıkışmış ve ağrıya neden olan besini oradan uzaklaştırmaya yardımcı olur. Eğer çürüğe kolayca ulaşabiliyorsanız kolonya veya alkol damlatılmış bir kürdan ile çürüğün içinden besini çıkarmaya çalışın.
  • Tuzlu su ile birkaç dakika gargara yapmayı deneyin.
  • Yarı yarıya sirkeyle (elma üzüm fark etmez) karıştırılmış su ile yine birkaç dakika gargara yapın.
  • 10 tane kadar kuru karanfili öğütüp yarım su bardağı ılık suda 3 - 5 dakika demledikten sonra rengi değişen bu suyu soğutun ve gargara yapın. Veya karanfili ağzınızda çiğneyip çürüğün üzerinde bekletin. Karanfilin uyuşturma etkisi ağrıyı dindirmeye yardımcı olacaktır.
  • Ezilmiş veya ağzınızda çiğnediğiniz 1 - 2 diş sarımsağı çürük dişin üzerinde bekletin. Bu bölgedeki iltihabın dolayısıyla iltihabın neden olduğu basınç ağrısını azaltabilir ve ağrıya neden olabilecek her türlü bakteriyi yok eder.

Dişiniz dolguluysa ve dişin özüne ulaşamıyorsanız

  • Yukarıdaki çözümler dolgulu dişler içinde kullanabileceğiniz yöntemlerdir. Ancak dolgulu diş bir kapalı kutu olduğu için etki etmesi çürük dişe göre daha uzun sürebilir.
  • İlgili bölgeyi olabildiğince soğutun. Soğuk suyla gargara yapın. Veya küçük bir buz parçasını yanakla ilgili dişin tutunduğu damak arasında eriyene kadar bekletin.
  • Ağrı kesici kullanmayı deneyin, kullanırsanız aç karnına veya yemekten birkaç saat sonra kullanın. Ağrı kesici temin ederken tercihi eczacıya bırakın. Kullandığınız başka bir ilaç varsa söyleyin, sıradışı bir durumunuz varsa alerji vb. gibi bunu da bildirin. (Ben kendi diş doktorumun tavsiyesi ile Apranax Fort adlı ağrı kesiciyi kullanmıştım. Oldukça güçlü bir ağrı kesicidir aynı zamanda iltihap sökücü etkiside vardır. Ama dediğim gibi siz yinede eczacınıza veya doktorunuza bir danışın.)

Benim çözüm önerilerim şimdilik bu kadar. İnşallah faydasını görürsünüz. Eğer sizinde az veya çok bir şekilde faydasını gördüğünüz ve burada değinilmeyen yöntemler varsa paylaşırsanız seviniriz.

Tekrardan Allah'tan acil şifalar dileyerek (amin) başlamak istiyorum. Çünkü büyük ihtimalle şuan gerçekten çok şiddetli bir ağrı içindesiniz. Ağrı dişinizi geçti kulağınıza belkide boğazınıza hatta başınıza bile vurmaya başladı. Oturamıyorsunuz, televizyon izleyemiyorsunuz, bilgisayarınız ile başında oturup diş ağrınıza çare aramak dışında hiçbir şey yapamıyorsunuz. Canınız bir şeyler yemek istemiyor, uykunuz var uyuyamıyorsunuz, evin içinde devamlı olarak geziniyorsunuz ve sizin için hayat tamamıyla anlamını yitirmek üzere. Bu gerçekten çok acı verici bir durum, bir an evvel geçmesini istiyor ve geçmesi içinde elinizden ne geliyorsa yapmaya hazırsınız.

Sizlere evinizde bu diş ağrısından kurtulabilmeniz için kendimin de denediği çözüm önerilerini tavsiye etmezden evvel mümkünse öncelikle gidebiliyorsanız mutlaka bir dişçiye gitmenizi öneririm. Çünkü doktor, dişiniz abseli ve iltihaplı olsa bile, dişiniz müdahale edebilecek durumda olmasa bile hiç olmasa o bölgeyi size 3 - 5 gün gibi gelecek olan 3 - 5 saatlik süre zarfı için uyuşmasını sağlanabilir. Size kullanmanız için en uygun antibiyotik ve ağrı kesici tavsiyesinde bulunabilir ve bunun bir daha gerçekleşmemesi için yapılması gerekenler hakkında bilgilendirebilir. Eğer dişçiden korkuyorsanız dişçi fobiniz varsa size sadece şunu söyleyebilirim. Diş operasyonlarında bazen hiç bazen de bir miktar acı çekilebilir ama şuan çektiğiniz ağrıyı size en beceriksiz dişçi bile çektirmez. Bunu sakın unutmayın.

Doktorun verdiği ilaçları kullanıyorum ama dişim hala ağrıyor?

Evet bu mümkün olabilir ama geçici bir durumdur. Kullandığınız antibiyotiklerin etki edebilmesi için öncelikle vücudunuzda belli bir orana kadar birikmesi gerekir. Çünkü antibiyotik kullanmaya başladığınız zaman antibiyotik sadece ağrılı bölgeye hücum etmez ve sadece orada yoğunluğu artmaz. Ağız ve çene bölgesi de dahil olmak üzere vücudunuzun tüm dokularına nüfuz etmesi zaman alır ve etki etmesi 24 ila 48 saati bulabilir.

Ağrı kesicilere gelince bunlar antibiyotiklerden daha hızlı etki gösterirler. En erken 15 dakika en geç 1 saat içerisinde etkisini göstermelidir. İlaç alındıktan sonra bol su içmek, mideyi el yardımıyla çalkalamak ve biraz yürüyüş yaparak metabolizmayı hızlandırmak, ilacın daha hızlı çözünüp bir an evvel dolaşıma katılıp daha erken etkisini göstermesine yardımcı olacaktır. Eğer ağrı kesici almanıza rağmen diş ağrınız da herhangi bir değişiklik olmuyorsa büyük ihtimalle ilacı yanlış kullanmaktasınız. Çünkü bazı ağrı kesiciler bazı gıdalarla veya birlikte kullanıldığı başka ilaçlar ile etkileşime girerek özelliğini yitirmekte ve işlevini yerine getirememektedir. Ağrı kesici kullanmak kadar bu ilacın nasıl kullanılacağı da çok önemlidir. Eğer doktorunuz aç karnına dediyse veya prospektüsünde nasıl tarif ediliyorsa mutlaka ve mutlaka bu şekilde kullanmalısınız.

İkinci bir önemli nokta ise kullanılan ilaçların mutlaka dozlarına ve kullanım zamanlarına mutlaka riayet edilmesi gerekmektedir. Belli bir ilacı dozundan az kullanmak etkisini azalttığı gibi fazla kullanmakta etkisini artırmaz belkide zarar bile görebilirsiniz.

Ayrıca antibiyotik ve ağrı kesici dışında eczacınızdan bölgesel uyuşmayı sağlayan gargara veya sprey temin etmeyi de deneyebilirsiniz.

Diş ağrısı için doktora gidecek durumda değilim bu ağrı evde nasıl geçer?

İlk olarak çürük dişler için pratik tavsiyelerde bulunmak istiyorum. Eğer çürük dişiniz ağrıyorsa ve dolgu yapılmamışsa bazen ağrıyıp bazen ağrımıyorsa büyük ihtimalle bu çürük dişinize besin sıkışması nedeniyle olabilir. Eğer çürük dişinize müdahale edebiliyorsanız ucu kolonyaya batırılmış bir kürdan yardımıyla yavaşça çürüğün içini kontrol edin, besin varsa çıkartmaya çalışın ve hemen dişinizi fırçalayın. Eğer besinden kaynaklı ise ağrınız bir kaç dakika içerisinde geçecektir.

Diş fırçalama konusunda da bir şeyin altını çizmek istiyorum ve bu sadece diş fırçalarken değil dişinize herhangi bir alternatif uygulamada (örneğin bitkisel terkipler veya gargaralar) çok işinize yarayacaktır. Eğer çürük veya ağrıyan dişiniz üst dişiniz ise fırçalarken veya başka bir uygulamada mutlaka baş aşağı eğilmelidir. Yani baş tam olarak ters veya terse yakın durmalıdır. Bunu başınızı öne eğip aynı anda vücudunuzu da öne eğerek yapabilirsiniz. Bu üstteki dişe ve diş eti bölgesine daha fazla etki edebilme açısından çok önemlidir. Eğer antibiyotikte kullanıyorsanız başınızı öne eğmeniz neticesinde damak bölgesine daha fazla kan gideceğinden antibiyotiğin oradaki etkinliğinin artmasına da yardımcı olabilir.

Diş ağrısını geçirebilecek pratik çözümler

Karanfil

kuru karanfil, çürük dişKaranfil ağacının çiçek tomurcuklarından elde edilen karanfil baharatı şekliyle dişi, rengiyle de diş çürüğünü anımsatarak adeta dişin ağrıdığında onu kullan dercesine yaratılmış bir bitkidir. Kuru karanfil uygulandığı diş ve diş eti bölgesinde lokal uyuşma sağladığı gibi aynı zamanda da antibakteriyeldir. Yani sizin bu diş ağrınızın gizli müdavimlerini imha edici etki göstermektedir.

Yalnız karanfil ile tam uyuşma sağlanmak istendiğinde bölge uyuşana kadar karanfilin ilgili bölgede durması gerekmektedir. 8 - 10 adet kuru karanfil öğütülüp yarım su bardağı ılık suda 3 - 5 dakika bekletildikten sonra rengi değişen su ile gargara yapılabilir. Daha sonra bardağın dibinde kalan karanfil posası ilgili bölgeye konularak bekletilebilir. Buda uzun süre uyuşma sağlar. Çünkü karanfilin etken maddeleri damağa iyice işleyip sinirlere ulaşması gerekmektedir. Bu sayede iltihaba kadar işleyip antibakteriyel etkisi sayesinde iltihabın küçülmesine bile yardımcı olabilir. Bunu yaparken de bu posayı küçük bir parça peçetenin içine koyup 50 krş büyüklüğünde bir sallama çay poşeti gibi paketleyip çürük dişinizin damağı ile yanağınız arasında bekletmeniz etkiyi artıracaktır. Özellikle de dolgulu yani çürüğü görünmeyen diş ağrılarında bu şekilde kullanılmalıdır. Ayrıca karanfil suyunu yağını veya baharatını yutmak ağrıyı azaltmadığı gibi aşırı tüketimi ishale sebebiyet verebilir.

Sarımsak

Ezilmiş ve tuz ile karıştırılmış sarımsak bölgedeki iltihabın dolayısıyla iltihabın neden olduğu basınç ağrısını azaltabilir. Bunun için yine sarımsağın bir müddet ilgili bölgede bekletilmesi gerekmektedir.

Sirke ve Tuzlu su

Sirke sadece dolgusu olmayan çürüklü diş ağrılarında gargara yapılması ağrıyı azaltıp, çürük bölgesindeki bakterilere karşı müthiş bir dezenfektan işlemi sağlamaktadır. Dolgulu dişlerde pek etkili olamamaktadır. Bu arada sirkenin saf olarak değilde bire bir oranında su ile karıştırılması ağız içinde oluşabilecek tahrişlerin önüne geçecektir.

Tuzlu suda yine diş eti ve açık diş çürüklerinde dezenfektan amaçlı kullanılmaktadır.

Buz

küçük buz parçası
Bu çözüm önerilerine son olarak bu sıkıntılı ağrı sürecinde biraz olsun nefes almanızı bu ağrılı sürece bir müddetliğine de olsa mola vermenizi sağlayacak, kendimin de uyguladığı ve olumlu sonuçlar aldığı bir yöntemi de paylaşmak istiyorum. Özellikle ağrısını bir türlü dindiremediğiniz dolgulu diş ağrılarında kısa süreliğine etkili olabiliyor ve bir süre oh beee diyebiliyorsunuz.

Resimde görüldüğü gibi 2x4 cm büyüklüğünde ve yaklaşık 1 cm kalınlığında bir buz parçasını ağrıyan dişiniz ile yanağınızın arasına yerleştirmeniz ve dayanabilirseniz eriyene kadar orada tutmanız. Bu şekilde bir buz parçasını, dondurulmuş bir buz kalıbını musluktan akan su altında kenarını köşesini eriterek veya tırtıklı bir bıçakla keserek de oluşturabilirsiniz.

İlk etapta ağrıyı artırıyormuş gibi oluyor ama sonrasında büyük bir rahatlama geliyor. Sonra tabi ağrı tekrar devam ediyor ama bunu tekrar yaptığınızda tekrar bir müddet rahatlıyorsunuz. Sonra yine ağrıyor ama devamlı olarak kesintisiz ağrımasından iyidir diye düşünüyorum. Ayrıca belki sizde daha uzun süre rahatlama da sağlayabilir.

Çörek otu

Çörek otu o anki ağrınızı dindirmez. Peki o zaman neden çörek otu bahsini açtığımı soruyorsunuz. Çörek otunun karanfil gibi uyuşturma özelliği yoktur ama düzenli olarak kullanıldığında ağrıya neden olan etkenlerin ortadan kalkmasını sağlar. Yani ağrıyı kökünden çözer. Bu ağrı sendromunu atlattıktan sonra en az 2 ay düzenli olarak her gün 2 gram çörek otunu çiğneyerek tüketmenizi öneririm. Bunun neticesinde bağışıklık sisteminiz ilk iki ayda yüzde 75 daha güçlenecek, vücudun zararlı bakterileri yok etmedeki başarısını artırıp süresini de kısaltacaktır. Buda ağrıya neden olan iltihaplanma sürecenin ağrıya neden olacak kadar büyümeden sonlanmasına yardımcı olacaktır. İltihap demek savaş meydanı demektir, vücut hücreleri bakterilerle birbirlerine giriştiklerinde iltihap oluşur ve savaş lehimize sonlanmazsa iltihap büyür basınç yapar ve ağrıya neden olur.

DUA

Son olarak duadan da bahsetmek istiyorum. Aslında son olarak değil de ilk olarak bahsedilmesi gerekli ama insan o dehşetli ağrı sürecinde gözüyle görebildiği eliyle tutabildiği çarelere sarılıyor. İnancımızın zayıflığı sebebiyle bir anda dualara, surelere ve metafizik tedavi yöntemlerine burun kıvırıveriyoruz. Çünkü belki haklı olarak sabredemiyoruz, daha fazla bekleyemiyoruz ve duaya konsantre olamıyoruz.

Kaynaklarda Fatiha Suresini tek sayılarda (örneğin 1,3,5,7 veya 9 hatta daha fazla) sağ elin baş parmağını avuç içine alarak yumruk yapıp işaret parmağını da ağrıyan diş üzerine koyup okumanın ağrıyı dindirdiği bildirmekte.

Okunuduz ve ağrınız dinmedi mi?

Aynı antibiyotiğin ve ağrı kesicinin bazı durumlarda etkili olmadığı gibi duaların etkili olabilmesi için bazı özel durumların gerekliliğinin var olduğunu düşünüyorum. Örneğin suresini okurken surenin Sahibini hatırlamamak, bu sözleri gizemli sözler gibi düşünüp (örn. abrakadabra gibi) sadece şifanın bu sözlerden geleceğini zannetmek, yukarıda da bahsettiğim gibi ağrının şiddetiyle yeterince konsantre olamamak gibi.

Ancak her ne halde olursanız olun, her nasıl okursanız okuyun, her ne iş yaparsanız yapın, belkide her ne kadar bu sıkıntıyı hak etmiş olursanız olun,  eğer Allah'ı kendinize rab olarak bellediyseniz ve O'na aman dediyseniz bir şekilde mutlaka kendini belli ederek veya belli etmeden yardımınıza koşacağınıza ve duanıza icabet edeceğinden de hiç şüpheniz olmasın.

Eğer sizinde diş ağrısını hafifletmede veya geçirmede değişik yöntemleriniz ve yorumlarınız varsa bizlerle paylaşırsanız seviniriz.

Ağrınızın en kısa sürede dinmesi temenni, dilek ve dualarıyla. Allah'a emanet olun.
ŞİFALI BİTKİLER DOĞAL SAĞLIK BİTKİSEL TEDAVİLER

ŞİFALI BİTKİLER DOĞAL SAĞLIK BİTKİSEL TEDAVİLER

ŞİFALI BİTKİLER DOĞAL SAĞLIK BİTKİSEL TEDAVİLER


YALANCI YAPRAK SARMASI TARİFİ

Posted: 03 Jul 2013 12:15 AM PDT

Yaprak Dolması,Yaprak dolması Tarifi, Yaprak Dolması Nasıl Yapılır,Yaprak Dolması İçi
Yalancı Yaprak Sarması
Yalancı Yaprak Sarması Tarifi
Yalancı Yaprak Sarması,Yalancı Yaprak Sarması Tarifi,Yaprak Sarması, Yaprak Sarma,Yaprak Sarma Tarifi,Yaprak Dolması,Yaprak dolması Tarifi, Yaprak Dolması Nasıl Yapılır,Yaprak Dolması İçi
Sizlere harika ve kolay bir yemek tarifi vermek istiyorum. Özellikle çalışan hanımların çok işine yarayacak bir tarif. Yaprak sarması hepimiz tarafından sevilen, ama oldukça zahmetli bir türk yemeği. Peki bu yaprak sarmasını kolay yoldan yapıp, afiyetle yemeye ne dersiniz ? İşte sizlete yalancı yaprak sarması tarifi ...

Yalancı Yaprak Sarması içi için gerekli malzemeler, Yaprak Dolması İçi,Yaprak sarması içi
* Asma yaprağı,
* 1 su bardağı pirinç,
* 1 su bardağı zeytinyağı,
* 3 tane kuru soğan,
* 1/2 demet taze (yeşil) soğan,
* 1/2 demet taze nane,
* 1/2 demet dereotu,
* 1 çorba kaşığı dolmalık fıstık,
* 1 çorba kaşığı kuş üzümü,
* Salça,
* 1 tatlı kaşığı toz şeker,
* 1 tatlı kaşığı tuz,
* 1 tatlı kaşığı tarçın,
* 1 çay kaşığı dolma baharı,
* 1/2 limon
Yalancı Yaprak Sarması,Yalancı Yaprak Sarması Tarifi,Yaprak Sarması,Yaprak Sarma,Yaprak Sarma Tarifi,Yaprak Dolması,Yaprak dolması Tarifi,Yaprak Dolması Nasıl Yapılır,Yaprak Dolması İçi
Soğanları incecik doğrayın. Bir kısım zeytinyağını tencerini içine koyup, kızdırın. soğanları bu yağda öldürmeden 2-3 tur çevirin. Hemen dolmalık fıstıkları ilave edin. 2 tur daha çevirin. Salçayı ilave edin. Pirinci de ilave edip, 2-3 dakika kavurun. Ocağın altını kapattıkan sonra, kuş üzümü, dolma baharı, dereotu, nane,yeşil soğantoz şeker,tarçın ve tuzu da ilave edip, malzemelerin iyice karışmasını sağlayın. Sarmaya hazır olan asma yapraklarının içine hazırladığınız harçtan bir tatlı kaşığı koyup iri dolmalar yapın. Yaprak sarmasında olduğu gibi, incecik sarmanız gerekmiyor. ASma yaprakları ve harç bitene kadar bu işleme devam edin. Sarmış olduğunuz yalanccı dolmaları, bir tencenenin içine dizin. Sarma işlemi bitince, üzerine 2 su bardağı su, 1 çar bardağu zeytinyağı ve yarım limon suyu ekleyin. En üste kapak görevi görecek bir tabak koyun ki, dolmalar dağılmasın. Tencerenin kapağını kapatıp, kısık ateşte dolmaları pişirin. Afiyet olsun...
Yalancı Yaprak Sarması,Yalancı Yaprak Sarması Tarifi,Yaprak Sarması,Yaprak Sarma,Yaprak Sarma Tarifi,Yaprak Dolması,Yaprak dolması Tarifi,Yaprak Dolması Nasıl Yapılır,Yaprak Dolması İçi
Saçların hızlı uzaması için bıldırcın yumurtası

Saçların hızlı uzaması için bıldırcın yumurtası

Saçların hızlı uzaması için bıldırcın yumurtası

Cilt bakımı ve saç bakımı için hazırladığı bitkisel formüllerle güzelleşmenize yardımcı olan Herbalist Suna Dumankaya  saçların daha hızlı uzaması için bıldırcın yumurtalı tarif verdi.

Saçların daha hızlı uzaması için doğal formül

Saçların hızlı uzaması için öncelikle sağlıklı beslenmek gereklidir. 

Malzemeler:

*  Bir adet yumuşak avokado

* 2 yemek kaşığı susam yağı  

* 2 adet bıldırcın yumurtası

Hazırlanışı: yarım avokado, 2 yemek kaşığı susam yağı ve 2 adet bıldırcın yumurtasını  bir kapta karıştırdıktan sonra saçlarınıza boya sürer gibi sürün.

Saçınızı streç filmle sardıktan sonra en az iki saat  bekleyin. Ardından saçınızı yıkayabilirsiniz. Bu formül saçlarınızın daha hızlı uzamasına yardımcı olacaktır.

ŞİFALI BİTKİLER DOĞAL SAĞLIK BİTKİSEL TEDAVİLER

ŞİFALI BİTKİLER DOĞAL SAĞLIK BİTKİSEL TEDAVİLER

ŞİFALI BİTKİLER DOĞAL SAĞLIK BİTKİSEL TEDAVİLER


BİTTER ÇİKOLATA ZAYIFLATIRMI ?

Posted: 02 Jul 2013 03:05 AM PDT

Bitter Çikolata Zayıflatırmı,Bitter Çikolata Faydaları,Bitter Çikolata Zararları
Bitter Çikolatanın Faydaları

Bitter Çikolata Zayıflatırmı ?
Bitter Çikolata,Bitter Çikolta Faydaları,Bitter Çikolata İle Zayıflama, Bitter Çikolata Zayıflatırmı,Bitter Çikolata Faydaları,Bitter Çikolata Zararları
Çikolata... Kimsenin karşı koyamadığı muhteşem lezzet. Ama, nedense insalar, çikolatanın zararları konusunda hem fikir. Ağız birliği etmişcesine çikolata zararlıdır diyorlar. Aslında çikolata oldukça faydalı. Ama bahsettiğimiz bitter çikolata... Diğer çikolatalar için aynı şeyi söylemek çok doğru olmaz. İçerdikleri yağ oranı neden ile bitter çikolata dışındakiler, uzmanlar tarafından önerilmiyor.

Bitter Çikolata,Bitter Çikolta Faydaları,Bitter Çikolata İle Zayıflama,Bitter Çikolata Zayıflatırmı,Bitter Çikolata Faydaları,Bitter Çikolata Zararları
Bitter Çikolatanın Faydası,Bitter Çikolatanın Faydaları,Bitter Çikolatanın Yararları
* Kalsiyum, fosfor, magnezyum, demir, çinko ve bakır gibi mineraller içeren bitter çikolata, kanser ve kalp hastalıklarından korunmada olumlu etkiye sahip.
* İçeriğinde bulunan polifenol nedeni ile iyi bir antioksidan.
* Kalp damar sağlığı için oldukça faydalı.
* İçerdiği phenethylamine nedeni ile sinir sistemini uyarır ve rahatlatır.
* Mutluluk hormonu (Endorfin) sağladığı için kendinizi iyi hissetmenizi sağlar ve ağrıları dindirir.
* İçerdiği flavanolun nedeni ile kolesterol ve tansiyon üzerinde olumlu etkiye sahiptir.
* İçindeki flavanolun sayesinde, UV ışınlarını yutar kan dolaşımını hızlandırarak, cildi korur.
Bitter çikolata yemek, seratonin salgılanmasına neden olur. Bu da vücudumuz için adeta antideprasan görevi görür.
Bitter Çikolata Zayıflatırmı ?
Bitter çikolata, günlük 2 parça yemek kaydıyla, zayıflamaya ve kalori yakmaya yardımcı olur.  Çikolatanın, uygun ölçülerde yenildiğinde zayıflamaya yardımcı olduğubilimsel olarak da kanıtlanmıştır. Sadece bitter çikolata için bu söylediğimiz geçerlidir.  Faydalı yağları duymuşsunuzdur. İşte bitter de o gruba giriyor. Badem, fındık, zeytin, zeytin ezmesi... nasıl yağ yakma konusunda işe yarıyorsa, bitter de aynı işe yarıyor. Ara öğünlerde, iki parça yediğiniz takdirde yağ yakımına yardımcı oluyor. Unutmayın, iki parça yemeniz gerekli. Daha fazlası tam tersi etki yapacaktır.
Bitter Çikolata Zararları
Önerilen miktarlardan fazla tüketilmesi fazla kalori almanıza neden olacağından kilo almanızı sağlar. Bazı kişilerde allerjik reaksiyona neden olabilir.
Bitter Çikolata,Bitter Çikolta Faydaları,Bitter Çikolata İle Zayıflama,Bitter Çikolata Zayıflatırmı,Bitter Çikolata Faydaları,Bitter Çikolata Zararları