Sağlık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Sağlık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kol Sarkmaları İçin Egzersizler

Kol Sarkmaları İçin Egzersizler


Kol Sarmalarına Egzersizler,Kol Sarkmaları İçin Hareketler,Kol Sarkmalarına Çözüm
Kollardaki Sarkmaya Çözüm
Kol Sarkmaları İçin Egzersizler
Kol Sarkmalarına Ne İyi Gelir,Kol Sarkmaları İçin,Kol Sarmalarına Egzersizler,Kol Sarkmaları İçin Hareketler,Kol Sarkmalarına Çözüm
Kol sarkmalarında yaşın ilerlemesi önemli bir sebep olmakla birlkte, sık kilo alıp vermek, yanlış diyet uygulaması gibi sorunlarda başlıca rol oynayan etkenler arasındadır. Bu sebepler sadece kollarda değil, vücudun hemen hemen her yerinde sarkmalara neden olmaktadır. Bu tür sarkmaların en iyi ilacı da egzersiz yapmaktır. Kol sarkmalarında ağırlık kaldırarak egzersiz yapmak, sizin için çok faydalı ve mutlu sonuca ulaşmanızı sağlayacak yöntemlerin başında gelmektedir. Gelin kol sarkmaları için çözüm önerisi olan egzersiz programına bir göz atalım hep birlikte..


Kol Sarkmalarına Ne İyi Gelir,Kol Sarkmaları İçin,Kol Sarmalarına Egzersizler,Kol Sarkmaları İçin Hareketler,Kol Sarkmalarına Çözüm

Kol Sarkmaları İçin Dambıl(Ağırlık Çalışması) ; Ağırlık kaldırmak, kol kaslarını harekete geçirir ve kollar sarkmaya karşı daha dirençli olurlar. İlk defa ağırlık çalışması yapacaksanız ilk dönemlerde ağırlıklaın en fazla 1-2 kg olmasına dikkat edin. Daha sonra ağırlıkları 3 kg kadar çıkarabilirsiniz.

Şinav Çekmek : Kol sarkmalarını toparlamak ve sarmaların önne geçmek için, şinav çekmek de en etkili metotlardan bir tanesidir.Burada dikkat etmeniz gereken nokta, şinavın zorlayıcı bir hareket olması nedeni ile, lk zamanlar şinav sayısını az tutup, gün gün artırmak olacaktır. alıştıktan sonra, şinav çekmek sizin için son derece basit bir hareket olacak.
Kol sarkmaları için diğer bir egzersizimiz de, kol bükme harekedir. Bunun için; Dik durun ve kollarınızı birine sarılacak gibi genişçe açın. Avuç içleri tavana baksın. Şimdi kollarınızı bükebildiğiniz kadar avuç içleri ters tarafa bakacak kadar çevirin. Tabii bu hareketi yaparken yavaşça hareket etmeniz sizin istenmeyen bir kazadan korunmanızı sağlayacaktır. Bu egzersizi gün içinde sık sık tekrarlayın.
Kol Sarkmaları İçin Makas Hareketi ; Kol bölgesinde bulunan yağları hızlı şekilde kaybetmenin en iyi yollarından biri de makas hareketidir. Dik durup, omuzlarınızı düz olarak öne doğru uzatın. Tıpkı bir makas gibi sağ ve sol kolu üstü üste getirerek sırayla hareket ettirin. Önce sol kolu yukarı, sonra sağ kolu yukarı, bu sırayla 20 kez tekrarlayın.
Kol Sarkmalarına Ne İyi Gelir,Kol Sarkmaları İçin,Kol Sarmalarına Egzersizler,Kol Sarkmaları İçin Hareketler,Kol Sarkmalarına Çözüm
Sabah Bulantılarına Ne İyi Gelir ?

Sabah Bulantılarına Ne İyi Gelir ?


Sabah Bulantısına Ne İyi Gelir,Sabah Bulantısı İçin Doğal Öneriler,Sabah Bulantıları Nasıl Geçer
Sabah Bulantısı Nasıl Geçer
Sabah Bulantılarına Ne İyi Gelir ?
Sabah Bulantılarına Doğal Çözümler,Sabah Bulantısına Bitkisel Çözüm,Sabah Bulantısına Ne İyi Gelir,Sabah Bulantısı İçin Doğal Öneriler,Sabah Bulantıları Nasıl Geçer
Özellikle hamile bayanların yaşadığı sabah bulantısı konusunda sizlere doğal önerilerde bulunmak istiyoruz bu makalemizde.. Bu önerileri, hekimizin size vermiş olduğu ilaçların yanısıra, destek olarak kullanabilirsiniz. Fakat bu önerileri uygulamadan önce, mutlaka hekiminize danışmanız gerektiğini de hatırlatmak isteriz.

Sabah Bulantılarına Doğal Çözümler,Sabah Bulantısına Bitkisel Çözüm,Sabah Bulantısına Ne İyi Gelir,Sabah Bulantısı İçin Doğal Öneriler,Sabah Bulantıları Nasıl Geçer
Gelelim sabah bulantıları nasıl geçer sorusunun cevabına..
* Ilık suyun içerisine,1 tatlı kaşığı bal karıştırıp sabahları içebilirsiniz.
* Atıştırmaklar mide bulantısına iyi geldiği için havuç, elma veya benzeri mideyi yormayan meyveler yiyebilirsininiz.
* Zencefil ve limonlu su mide bulantısına iyi gelir.
* Pek çok hamile kadın da mide bulantısına karşı dondurma yemeyi tercih etmektedir.
* Tuzsuz ay çekirdeği mide bulantısına iyi gelir.
*  Domates suyuna bir limon sıkıp içebilirsiniz.
* Nane ve naneli çaylar mideyi rahatlatır.
* Kızılcık, yaban mersini ve karadut gibi yemişler mide bulantısı için faydalıdır.
* Portakal ve greyfurt gibi narenciyelerin mide bulantısına iyi geldiği söylenmektedir.
* Üzüm suyuna biraz şeker ekleyip içebilirsiniz.
Sabah Bulantılarına Doğal Çözümler,Sabah Bulantısına Bitkisel Çözüm,Sabah Bulantısına Ne İyi Gelir,Sabah Bulantısı İçin Doğal Öneriler,Sabah Bulantıları Nasıl Geçer 

Bronşektazi için bitkisel tedavi - İbrahim Saraçoğlu

Bronşektazi için bitkisel tedavi - İbrahim Saraçoğlu

Bronşektazi için bitkisel tedavi 

İbrahim Saraçoğlu Zahide ile Yetiş Hayata programında bronşektazi için bitkisel kür tarifini verdi.

Bronşektazi tedavisi için önce 10 gün soğan suyu kürü uygulanacak. Daha sonra her gün sabah ve akşam 1 tatlı kaşığı soğuk presle elde edilmiş keçiboynuzu pekmezi içilecek.  

Ayrıca Her gün öğleden önce ve öğleden sonra birer bardak kekik çayı içilecek.

Bozanın faydaları

Bozanın faydaları

Bozanın faydaları

  • Bozanın içeriğinde bulunan aktif mayalar  emziren annelerde süt üretimini artırır.
  • Nitrozamin gibi kanserojen maddelerin vücuttaki oluşmasını önler.
  • Bozanın içeriğinde bulunan aktif mayalar ve faydalı bakteriler sayesinde probiyotik etkisi vardır.
  • Gribal enfeksiyon gibi, bir çok enfeksiyona karşı bünyenizi dirençli kılar, yararlı bakteriler ile vücuttaki direncin güçlenmesini sağlar.
  • Zengin protein ve B vitamini içeriğinden dolayı enerji ihtiyacı fazla olan kişiler, gebeler ve sporculariçin çok faydalıdır.
  • Bozanın içeriğinde bulunan laktik asit, hazmı kolaylaştırır.
  • Bozanın içerdiği laktik asit aynı zamanda bağırsak florasını düzenler.
  • Mide bezlerinin faaliyetlerini olumlu olarak etkilemektedir.
  • B kompleksi vitaminleri içerdiğinden beslenmede önemli role sahiptir.
  • Zihin açıcı ve sinirleri dinlendirici etkisi vardır.
  • Karbonhidrat ve proteinin yanı sıra birçok besin öğesini içerdiği için besleyici özelliği nedeniyle “sıvı ekmek” olarak anılmaktadır.

Cilt bakımı için boza

Bozanın kanser önleyici olduğunu biliyormuydunuz?

Bozanın kanser önleyici rolü çok az biliniyor.

Son yıllarda boza üstünde yapılan araştırmalar, bozada bulunan nikotinik asitin kalp ve damar hastalığını önleyici etkilerinin haricinde başta cilt kanseri olmak üzere her türlü kanseri önleyici etkileri olduğunu da göstermektedir. 

Bozanın içindeki nikotinik asit vücudumuzda, bazı oksidasyon-redüksiyon reaksiyonlarında hidrojen atomları ve elektronların taşıyıcı olarak işlev gören bir koenzim olan nikotinamit adenin dinükleotite (NAD) dönüşmektedir. 

NAD'nin de enerji metabolizmasını uyararak ve hasar görmüş DNA yapılarını onararak, derimizdeki yıpranmış hücreleri yenileyici özelliği sayesinde özellikle cilt kanseri vakalarını önleyici özelliği hatırdan çıkarılmamalıdır. 

Bozanın bu yararlarını dikkate alarak, kış aylarının bu güzel içeceğinden bol bol için ve sevdiklerinize ikram edin.

Diyetisyen Sanem Apa’nın ağzından Boza:

Sağlıklı bir içecektir boza, zaten sağlıksız olan bir besin var mıdır ki dünyada? Önemli olan hangi besinin ne miktarda tüketilmesi gerektiğini bilmektir. Çünkü hiç bir besin tek başına mucizevi etki yaratmaz ve yine aynı şekilde hiçbir besin de tek başına suçlu olamaz.

Boza’nın mayalanması sırasında oluşan laktik asit ve içerdiği aktif mayalar sayesinde probiyotik etkisi bulunur. Ayrıca, Zengin karbonhidrat, protein ve B vitamini içeriği nedeniyle enerji ihtiyacı fazla olan kişiler, gebeler, sporcuların kullanımı için de çok uygundur.

Boza’nın içeriği sanılanın aksine sadece şeker değildir. Birçok besine göre besleyici öğeleri çok zengindir.  Boza;  kalsiyum, demir, fosfor, sodyum, tiamin, niasin, riboflavin bakımından değerlidir. 

Boza Mayalı bir içecektir. Bu da içinde laktik asit oluşmasına neden olarak, mideyi koruyucu etki yaratır, sindirimi kolaylaştırır, gaz şikayetlerinin ortadan kalkmasını sağlar, kabızlığı azaltır, mide yanması gibi şikayetlerin oluşmasına engel olur.

Boza’nın Besin Değerleri

100 ml Boza’da;

240 kcal enerji
57.5 gr karbonhidrat,
3.5 gr protein,
0.5 gr yağ,
29 mg kalsiyum,
1,3 mg demir,
97 mg fosfor,
1 mg çinko,
0.09 mg Tiamin(B1 vitamini),
0.05 mg Riboflavin (B2 vitamini),
1.16 mg Niasin bulunur.


Genel Bilgiler:

Boza, darı irmiği, su ve şekerden üretilen alkolsüz, hafif mayalı bir içecektir. Bilinen en eski Türk içeceklerinden biridir. Boza, daha çok kış aylarında tüketilmektedir. Hacı İbrahim Bey’in 4. kuşak torunları Selin ve Mehmet’in yaptığı yeniliklerle artık 4 mevsim içilebilmektedir.

Boza’nın yoğun olarak içildiği mevsim Eylül – Mayıs ayları arasıdır. Uygun şartlarda (+4°C’ de) muhafaza edilirse 365 gün 4 mevsim içilebilir. Boza’nın içilebilecek kıvamını koruduğu süre asgari 15 gündür. 

Boza bozulmaz. Ancak hiçbir katkı maddesi kullanılmadığı için gün be gün ekşir ve duyusal özelliklerini kaybedebilir. Bozanın taze olarak tüketilmesi önerilir. Ekşi seviyorsanız oda sıcaklığında veya daha sıcak bir ortamda birkaç gün bekleterek daha ekşi kıvamlı Boza’nın tadını çıkarabilirsiniz.

Saklama koşulları:

Boza, serin bir ortamda asgari 15 gün saklanabilir, tercihen (+4°C’ de) buzdolabında saklayınız.

Boza Çeşitleri:



Boza’nın yapıldığı tahıl türüne göre çeşitleri bulunmaktadır. Dış ülkelerde yapıldığı yerin başlıca ürününe göre arpa,  yulaf, mısır, buğday, karabuğday,  çavdar, Arnavut darısı, gernik gibi tahılların unu, bazen da pirinç ve ekmek, nadir olarak da kenevir unu ve karamuk mayalandırılarak yapılmaktadır. 

Türkiye’de ise boza genellikle darıdan üretilmektedir.



Arama kelimeleri: Bozanın faydaları, Bozanın yarararı, Cilt bakımı için boza, Boza maskesi, Boza peelingi
Göz kuruluğu için doğal formül - İbrahim Saraçoğlu

Göz kuruluğu için doğal formül - İbrahim Saraçoğlu

Göz kuruluğu için doğal formül

Prof Dr İbrahim Saraçoğlu kışın göz kuruluğundan şikayet edenler için Karnabahar suyunu tavsiye ediyor.İbrahim Saraçoğlu Karnabahar suyunun kışın göz kuruluğundan şikayet edenler için mükemmel bir çözüm olduğunu söylüyor.


Göz kuruluğu için doğal formül tarifi


Malzemeler:

* 200 gram karnabahar

* 2 su bardağı su

Hazırlanışı: 200 gram karnabaharı küçük küçük doğradıktan sonra 2 su bardağı su ile 5-6 dakika haşlayın ve elde ettiğiniz karnabahar suyunu için. 

Detaylı bilgi için tıklayın => Göz kuruluğu için bitkisel çözüm

H3N1 virüsüne dikkat

H3N1 virüsüne dikkat

H3N1 virüsüne dikkat

Sağlık bakanlığı kış mevsiminde hızla yayılmaya başlayan grip virüsünün sanıldığı gibi Domuz gribi (H1N1) değil, farklı bir virüs türü olan H3N1 virüsü olduğunu açıkladılar.


İçinde olduğumuz günler grip virüsünün yayılmasına elverişli olduğu için tedbir olarak öncelikle gribe yakalanmış kişilerle yakın temasta bulunmaktan kaçınılmalı. Grip ve benzeri hastalığa yakalandı iseniz mutlaka evde istirahat edilmeli.

Hastalığınızı başkalarına da bulaştırmamak için mümkün olduğu kadar diğer kişilerle temasta bulunmaktan kaçınılmalı. Eller sık sık sabunla yıkanmalı. Öksürme, hapşırma esnasında ağız ve burun kağıt mendille kapatılmalı ve kullanılan kağıt mendiller çöpe atılmalı.

Özellikle Sağlık çalışanları, 65 yaş ve üstündeki kişiler, yaşlı bakımevi ve huzur evlerinde kalanlar, astım dahil olmak üzere kronik akciğer ve kalp-damar sistemi rahatsızlığı olanlar, şeker hastaları, kronik böbrek yetmezliği olanlar, kan hastalığı olanlar, bağışıklık sistemi baskılanmış olanlar ve  6 ay - 18 yaş arasında olup uzun süreli aspirin kullananlar daha çok risk altında bulunuyorlar.

Antibiyotik kullanmaktan kaçının

Bilinenin aksine Antibiyotikler gribi tedavi etmezler bu sebeple doktor tavsiyesi dışında antibiyotik kullanılmamalı. Mevsimsel grip hastalığının yoğunlaştığı bugünlerde gripten korunmada yeterli ve dengeli beslenme ile yeterli istirahatin önemi de unutulmamalı.



Grip için bitkisel çözüm önerileri

Hamilelikte kullanılması sakıncalı bitkiler

Hamilelikte kullanılması sakıncalı bitkiler

Hamilelikte kullanılması sakıncalı bitkiler

- Baharat amaçlı kullanılan fesleğen, kekik, vs. bitkilerin genellikle pişirme veya tat vermek için kullanılan küçük miktarları emniyetlidir; ancak bu bitkilerin çay yapmak için kullanılan büyük miktarları (1-2 tatlı kaşığı gibi) hamileler için zararlı olabilir.

- Özellikle kabızlık yakınmalarının giderilmesi için kullanılan  doğal ve zararsız olarak düşünülen dışkı yumuşatıcı antrakinon içerikli bitkiler vardır. Bu bitkiler rahim dahil düz kasların kasılmasını sağlayarak düşük yapmaya sebep olabileceği için kullanılması sakıncalıdır. Acı çiğdem, akdiken (geyik dikeni), aloe vera, sinameki ve topalak gibi bitkiler bu grupta yer alan sakıncalı bitkilerdir.
- Rahim uyarıcı etkilye sahip olan Adaçayı, akdiken, Cezayir menekşesi, kekik, mazı, meyan kökü, ökse otu, pelin otu, ravent (ışgın), rezene, sinameki, yarpuz gibi bitkiler de aynı nedenle kullanılmamalıdır. Düzenli olarak tüketilmeleri ve özellikle de günlük 1-2 tatlı kaşığı gibi miktarları zararlı olabilir. Bu bitkilerin bitkilerin düşüğe  veya erken doğuma neden olan rahim uyarıcı etkileri olabilmektedir.
- Bitkilere acı tat veren alkoloidleri yoğun içeren Altınmühür (goldenseal), efedra, kına kına, kırlangıçotu ve yabani kiraz gibi bitkiler veya esansiyel bitki yağlarından anne-bebek arasındaki ya da anne rahmindeki ceninin fonksiyonlarını etkileyebileceği için sakınılmalıdır.  Bu bitkilerin düzenli tüketilmesi hamileler için sakıncalıdır. Adaçayı, ardıç, biberiye, civanperçemi, kekik, lavanta, mazı, mercanköşk ve rezene gibi bitkilerin yağlarının ağız yolu ile hamilelik sürecinde düzenli tüketilmesi de sakıncalıdır.
Akdiken, Cezayir menekşesi, civanperçemi, çarkıfelek (passiflora), kekik, mazı, meyankökü, ökseotu, pelin otu, ravent (ışgın), sinameki ve yarpuz gibi  Emenagog etkili bitkiler, adet görmeyi teşvik eden bitkiler olup hamilelik süresince kaçınılmalıdır. Bu bitkilerin hamilelikte kullanılması sakıncalıdır.
Etiketler: Hamilelerin tüketmesi sakıncalı bitkiler, Hamilelikte yararlı ve zararlı besinler, Hamilelikte Tüketilmesi Sakıncalı Besinler, Hamilelikte bitki çayları ve şifalı otlar, hamilelikte sakıncalı bitkiler, hamilelikte kullanılması sakıncalı bitkiler
Hakiki bal nasıl anlaşılır?

Hakiki bal nasıl anlaşılır?

Gerçek bal nasıl anlaşılır?

Gerçek bal ile sahte balın gerçek anlamda anlaşılması için bu konuda uzmanlaşmış özel labaratuvarlarda analiz edilmesi gerekir. Hakiki bal granül halde göründüğü halde tüketiciler bu balın şekerden yapılmış olduğu düşüncesiyle kullanmak istememekte. 

Tüketiciler akışkan balı tercih ettiğinden firmalar balı 90-100 °C kaynatarak ambalajlamaktadır. Bu yöntem balın içeriğnde bulunan vitamin ve enzimleri yok etmektedir. Doğru olan kaynatılmamış bal tüketmektir.


Balın "kristalize" olması ile "donması" aynı şey değildir. ikisi birbirinden farklıdır. Ballar içinde bulunan şeker türüne göre kristalize olmaktadır. Örnek olarak çam balı ve kestane balı hemen hemen kristalize olmaz.

İlginç olan ise toz şeker kullanılarak elde edilen sahte ballar da çam balı gibi uzun süre kristalize olmamaktadır.

Pamuk ve ayçiçeğinden elde edilen ballar çok çabuk kristalize olduklarından hasatın hemen ardından peteklerinden özel yöntemlerle süzülüp çıkarılır.Bu ballar kristalize olduklarında kabı ile birlikte sıcak suya konularak tekrar akışkan hale getirilebilir. Bu şekilde besin değerini kaybetmez.

Son zamanlarda piyasaya sürülen sahte ballar sağlığımıza zarar veriyor. Peki gerçek bal ile sahte balı birbirinden ayırt edebileceğimiz yöntemler var mı?

Evinizde uygulayabileceğiniz bazı yöntemler ile, hakiki ve sahte balı belli oranda anlamanız mümkün..

Hakiki bal nasıl anlaşılır?

- Bal buzdolabında şekerleniyorsa hakikidir.

- Bal  çok yoğun ve sürekli akışkanlığa sahip olmalıdır, Bal kesik kesik  akıyorsa sahtedir. Çam balı  yavaş akar, Çiçek balı hızlı akar. 


- Hakiki bal kaşık kullanılarak alındığında akışkanlığı kesintisiz olur.

Bal buzdolabında saklanmaz.  Ancak buzdolabında yaklaşık bir ay beklediğinde krem veya tereyağı kıvamına geliyorsa bu balın hakiki olduğunu gösterir.


- Soğuk havada donmayan bal gerçek değildir... Soğuk havada kavanozdaki balın alt kısımları zeytinyağının donması gibi donarsa o bal hakiki baldır.

- Sahte balın rengi biraz daha açık olur, normal balın kokusu olmaz. Normal balın kıvamı biraz daha yoğundur.

- Balı kaşık ile alıp yere döktüğünüzde sahte bal uzayarak tıpkı örümcek ağı gibi havada uçar.

- Balın şekerlendiğinde, normale dönmesi için güneşe çıkarmanız veya kabı ile birlikte sıcak suya koymanız yeterlidir.

- Bal şeker ile yapılan diğer şerbetlere göre çok daha fala keskindir. Bal fazla tüketildiğinde  genizde hafif yanma yaparsa bu yediğiniz hakiki baldır.


- Balda az da olsa şekerden kaynaklanan alkol olması sebebi ile kibrit çöpü veya kağıt üzerinde cızırdayarak yanar.


Bal ve balın faydaları

Kestane Balının Faydaları


Bağışıklık sistemini güçlendirmek için bal kürü



Antibakteriyel sabunların zararları

Antibakteriyel sabunların zararları

Antibakteriyel sabunların zararları

Antibakteriyel sabun, Antibakteriyel el dezenfektanları, Antibakteriyel jeller

Antibakteriyel sabunların faydaları hakında söylenenlerin doğru olmadığı, Antibakteriyel sabunların faydadan çok zararlarının olduğu ortaya çıktı.

Son yıllarda bir antibakteriyel sabun, antibakteriyel el dezenfektanları, antibakteriyel el jelleri ürünleri moda haline geldi... Zaten tek başına şu "antibakteriyel" sözü bile temizliğe düşkün olan anneleri cezbediyor.

Antibakteriyel el sabununuz, hormonal dengenizi mahvediyor olabilir. Dahası, bakterilerle savaşmakta sandığınız kadar etkili değil.

Antibakteriyel temizlik ürünlerinin içinde bakterileri öldüren kimyasal maddeler konmaktadır; ancak bu kimyasal maddelerin virüsler üstünde bir etkileri yoktur. Bakterileri öldürmek için en çok kullanılan, hormon seviyelerinde değişikliğe neden olduğu kanıtlanmış olan triklosan (triclosan) dır.

Ayrıca ABD Sağlık Bakanlığı’nın raporuna göre Antibakteriyel sabunların hastalıkları önleme konusunda diğer sabunlara göre bir üstünlükleri yoktur.

Yüzde 60-85 oranında alkol bulunan el antiseptikleri veya dezenfektanlarının bakterileri ve bazı virüsleri öldürücü etkileri olsa da doğru el yıkamaya belirgin bir üstünlükleri yoktur. Bunlar su olmayan ortamlarda tercih edilebilir.

Bunlara dikkat edin!

Elde bulunan mikropların öldürülmesi kulağınıza hoş gelse de şu üç hususa mutlaka dikkat etmelisiniz:

1- Antibakteriyel  sabunlar, jeller sadece hastalık yapan mikropları değil cildinizde yaşayan ve hastalık yapmayan yararlı mikropları da öldürürler. Bu da cildinizin mikrop dengesinin bozulmasına ve antibiyotiklere dirençli mikropların ortaya çıkmasına neden olabilir.

2- Hastalıkların önlenmesi konusunda antibakteriyel sabunların kurallara uyularak yapılan el yıkamaya göre bir üstünlüğü olduğu ispat edilememiştir.

3- Antibakteriyel kimyasallar insan sağlığı için olumsuz etkilere sahip oldukları  gibi tabiatın kirlenmesine de sneden olurlar.

4- Antibakteriyel ürünler normal sabuna göre çok da pahalıdır.


Amerikada yasaklanmasına rağmen ülkemizde yasaklanmasa da  bu tür ürünlerden uzak kalınmalı. Antibakteriyel sözüne kanmayın; sabun, jel, diş macunu, deodorant ve diğer benzeri ürünleri alırken içinde triklosan bulunmayan ürünleri tercih edin.

Antibakteriyel sabun ile ilgili arama etiketleri: Antibakteriyel sabun zararları,  Antibakteriyel sabun yararları, Antibakteriyel sabun faydaları, Antibakteriyel el dezenfektanları,Antibakteriyel  el jelleri, antibakteriyel sabun ne işe yarar, antibakteriyel sabun nedir, antibakteriyel köpük sabun, antibakteriyel sıvı sabunTriclosan, Triklosan
Elma yağının faydaları

Elma yağının faydaları


Elma yağının faydaları 

Elmanın yağının Hem cildimize hem de sağlığımıza ne kadar faydalı olduğunu biliyormuydunuz? 

Elma yağının faydaları 


* Elma yağı sivilceli ciltlerin bakımı için destekleyici olarak kullanılır.
Elma yağı saçlarınıza yumuşaklık ve parlaklık verir.
* Kuru ve çatlak ciltlere ve aynı zamanda yağlı, sivilceli cildin bakımı için de kullanabilir. 
* Haricen kullanımlarda yara iyi edici, antiseptik ve karın ağrısına veya gaz söktürmek için kullanılır.
* İdrar artırır.
* Sindirimi düzenler. 
* Bebeklerde gaz sıkıntılarını hafifletir. 
* Boğaz ve burun hastalıklarında antiseptik etki yapar.
* Bronşit, astım, adet düzensizliğinde yardımcıdır. 
* Kuvvet verici ve uyarıcı etkilerinden dolayı haricen romataizma ve mafsal ağrılarda kullanılır. 
* Terlemeyi keser. 

Uyarı: Elma yağının çok miktarda kullanılması sakıncalıdır. 

Elma Yağı Nasıl Kullanılır? Dahilen kullanımlarda küçük miktarlarda (günde 3-5 damla), bir fincan suya damlatılıp içilir. Elma yağı saçlara ve cilde masaj yapılarak uygulanır.