Sağlık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Sağlık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ahmet Maranki parazit kürü tarifleri

Ahmet Maranki parazit kürü tarifleri

Ahmet Maranki parazit kürü

Prof Dr Ahmet Maranki Fox tv de yayınlanan Nagehan alçı ile programında Parazit kürü tarifi verdi.



1. Parazit kürü


Malzemeler:

* 5 diş sarımsak
* 200 ml (1 su bardağı) havuç suyu
* 1 yemek kaşığı saf zeytinyağı


Hazırlanışı: 5 diş sarımsak ezildikten sonra, zeytinyağı ve saf havuç suyu ile karıştırın. Elde ettiğiniz bu karışımdan günde 3 su bardak tüketin. Her seferinde taze olarak hazırlayın


2. Parazit kürü

Malzemeler:

* 1 su bardağı sıcak su
* 1 tatlı kaşığı papatya
* 3 diş sarımsak
* 1 çay kaşığı anason


Hazırlanışı: 1 su bardağı kadar kaynamış suyun içine 1 tatlı kaşığı papatya, bir çay kaşığı anason ve 3 diş ezilmiş sarımsak konulur. 10 dakika demlenip süzülen karışımdan yemeklerden 1 saat önce 2 bardak içilmesi tavsiye edilir.

Genç kalmak için elma yiyin

Genç kalmak için elma yiyin

Gençlik iksiri: Elma

Elma yediğiniz zaman hem bağışık sisteminiz güçlenir, hem yaşlanmanızı geciktirirsiniz hem de diyetiniz bozmamış olursunuz.

Elmanın faydaları saymakla bitmez. Günde bir elma tüketerek, güne sağlıklı başlamış olursunuz 


İşte elmanın faydalarından bazıları;

•  Tatlı krizi ve zayıflama diyetleri için orta boy bir elma 55 kalorilik enerjisi ile çok iyi bir alternatif oluşturur.

• Elmanın özellikle kabuğu ve kabuğuna yakın kısımları C vitamini bakımından oldukça zengindir. Bu da hastalıklara karşı direncinizi artırır.

• Elma vücudunuzdan kanser yapan öğeleri temizler, antioksidan yerine geçer.

• Elma cildinizi yaşlanmaya karşı korur.

• Elma Kalp rahatsızlıklarına karşı faydalıdır. Ayrıca tansiyonunuzu da dengeler.

• Elma Romatizma ağrılarına karşı faydalıdır ve midenizi rahatlatır.


• Kansızlığın ve kabızlığı önlenmesine yardım eder.





Obeziteye neden olan antikor bulundu

Obeziteye neden olan antikor bulundu

Obeziteye neden olan antikor bulundu

İmmünoglobülin adı verilen antikorların tokluk hissini geciktirmesinin Obeziteye  olabileceği belirlendi.

Fransa Ulusal Sağlık ve Tıp Araştırmaları Enstitüsünde görevli bilim adamlarının, fareler üstünde yaptığı araştırmalar, aşırı yeme ihtiyacına, tokluk hissini yavaşlatan immünoglobülin adı verilen antikorların nedn olduğunu ortaya çıkardı.

AÇLIK HORMONU KANDA KAYBOLUYOR

Bilim adamları, normalde immünoglobülin adı verilen antikorların açlık hormonunun kanda hızla kaybolmasını engellediğini, bu şekilde, hormonun beyni harekete geçirerek iştahı düzenlediğini açıkladı.


OBEZLERDE İSE AÇLIK HORMONU ARTIYOR


Obezlerde ise bu durumun farklı olduğu, antikorların beyne daha fazla açlık hormonunun taşınmasına neden olarak tokluk hissini geciktirdiği açıklandı. 


Obezitenin Nedenleri

Obezitenin oluşmasında başlıca risk faktörleri aşağıda sıralanmıştır :
  • Aşırı ve yanlış beslenme alışkanlıkları
  • Yetersiz fiziksel aktivite
  • Yaş
  • Cinsiyet
  • Eğitim düzeyi
  • Sosyo – kültürel etmenler
  • Gelir durumu
  • Hormonal ve metabolik etmenler
  • Genetik etmenler
  • Psikolojik problemler
  • Sık aralıklarla çok düşük enerjili diyetler uygulama
  • Sigara- alkol kullanma durumu
  • Kullanılan bazı ilaçlar (antideprasanlar vb.)
  • Doğum sayısı ve doğumlar arası süre

Artrit türleri nelerdir?

Artrit türleri nelerdir?

Artrit türleri nelerdir?

Osteoartrit, bir eklemin -genellikle diz veya kalça gibi ağırlık taşıyan bir eklemin- yüzeyini kaplayan kıkırdağın aşınıp yıpranmasıyla ortaya çıkar. Bunun üzerine eklemde fazla sıvı birikir, bu da şiş ve ağrıya neden olur ve eklemin hareketliliğini kısıtlar.

Osteoartrit 60 yaşın üstündeki kişilerde daha sık görülür. Kadınlarda görülme olasılığı erkeklere oranla yaklaşık üç katı fazladır.


Romatoid artrit, eklemlerin yüzeyini kaplayan zarın ve nihayetinde kıkırdağın iltihaplanmasıyla ortaya çıkar. Etkilenen eklemler şişer, sertleşir ve ağrır. Bu tür artrit hastalığı olanlarda, bağışıklık sisteminin normalde enfeksiyonlara karşı koruma için verdiği tepki eklem zarının aleyhine işler.

Romatoid artrit genellikle el ve ayak parmakları ile bileklerde başlar. Romatoid artrit hastalığına kalıtımsal olarak eğiliminiz olabilir ve bir veya birden fazla faktör bunu tetikleyebilir. Bazı hastalarda yorgunluk, anemi, zayıf kan dolaşımı ve tendon, göz ve tiroid bezi sorunları gibi ek semptomlar da görülür.

Hastalık genellikle gençlikte veya orta yaşlarda başlar ve kadınlarda erkeklere oranla iki ila üç katı daha fazla görülür.

Enfeksiyonlu artrit, bakteriyel enfeksiyon sonucu eklemlerin iltihaplanmasıyla ortaya çıkar. Enfeksiyonlu artrit, mikropların bir yaradan vücuda girmesiyle veya vücudun başka bir yerinde bulunan, verem, belsoğukluğu veya idrar yolu enfeksiyonları gibi bir enfeksiyonla ilişkili olabilir.

Gut hastalığı, eklemlerde şiddetli ağrı atakları meydana getirir. Gut hastalığının nedeni kanda ürik asit seviyesinin çok yüksek olması ve bunun sonucunda eklemde ürik asit kristallerinin oluşmasıdır.

Yüksek ürik asit seviyesi böbreklerin yetersiz çalışmasına bağlı olabilir. Genellikle yalnızca bir eklem etkilenir ve bu da çoğu zaman ayak başparmağı olur. Gut atağı sırasında bu eklem kızarır, yanar, şişer ve dayanılmaz derecede ağrır.

Gut erkeklerde kadınlara oranla 10 katı daha fazla görülür. Kadınlarda genellikle yalnızca menopoz sonrası ortaya çıkar.


Aşırı adet kanaması tedavisi

Aşırı adet kanaması tedavisi

Aşırı adet kanaması tedavisi

Âdet döneminde çok kanama oluyorsa mutlaka hekiminize danışmalısınız. Hekiminizin, miyom veya endometriyoz sorununuz olup olmadığını ya da anemik olup olmadığınızı   kontrol etmesi gerekebilir.

Beslenme: Kan damarlarınızın duvarlarını kuvvetlendirmek için C vitamini ve flavonoidler içeriğinden zengin olan yiyecekler ve aşırı kan kaybının sebep olduğu kansızlığı önlemek ve tedavi etmek için de demir içeriğinden bol yiyecekler yiyin.


Aromaterapi: Adet döneminde aşağıda vereceğimiz karışım ile karnınıza her akşam masaj yapın: bir damla rumî papatya, bir damla, bir damla  adaçayı, bir damla Isparta gülü, iki damla mercanköşk ve bir yemek kaşığı tatlı badem yağı ya da zeytinyağı.

Bitkisel ilaçlar: Eşit miktarlarda tahta biti otu, kasık otu, hidrastis, beth root (trillium erectum),  ve ahududu yaprağı ile hazırlayacağınız çaydan için. Melek otu ve hayıt da faydalıdır. Çay veya tentür olarak günde üç kere kullanın.

Ne Zaman Tıbbi Yardım Gerekir?

  • Aşırı âdet kanaması varsa veya düzensiz âdet görüyorsanız.
  • Her ay birkaç gün süren şiddetli sancınız oluyorsa.
  • Üreme sorununuz varsa.
  • İki âdet arası kanama oluyorsa.
  • Âdetten kesilirseniz.
Osteopati  tedavisi

Osteopati tedavisi

Osteopati  tedavisi - Manuel tedavi

Osteopati insan vücudunda hareket eden kısımları (Kemik, eklem, bağlar, kas ve diğer bağ dokuları) tedavi etmekte kullanılır. 

Osteopati uzmanları birçok hastalığın bedensel yapı ile bağlantılı  olduğuna ve bu nedenle yapısal problemlerin giderilmesiyle vücudun kendini iyileştirmesine yardımcı olunabileceğine inanır.

Tedavi yöntemi olarak masaj ve düzgün duruş sağlayan yumuşak hareketler kullanarak bedensel gerginlikleri azaltmaya ve hastayı sağlığına kavuşturmaya çalışırlar.

Her ne kadar osteopati özellikle kas ağrıları ve eklem ağrıları gibi sorunların giderilmesinde etkili ise de, osteopati uzmanları daima bu bozukluklara neyin yol açtığını, bunların başka bozuklukların belirtileri olup olmadığını anlamaya çalışırlar.





Profesyonel yardım

İlk ziyaret genellikle 1 saat sürer. Osteopat size rahatsızlığınız dışında, yaşam tarzınız, işiniz ve boş zamanlarınızı nasıl değerlendiğiniz hakkında sorular sorar.

Sizi ayakta, oturarak ve yatar durumda iken muayene eder. Vücudunuzun çeşitli durumlara nasıl tepki verdiğini anlamak için eğilmenizi veya esnemenizi isteyebilir.

Bu tedavinin ilk aşamasında çeşitli masaj benzeri tekniklerle gergin kaslar gevşetilmeye, gevşek olanlar da gerginleştirilmeye çalışılır. Bunun için uzman parmak uçları ile kaslarınızı yoklar ve nerelerde bir gerginlik veya problem olduğunu araştırır.

Eklem sorunlarından şikayetçi iseniz bunları, yumuşak ve ritmik vurma ve germe hareketleriyle gidermeye çalışır. Aynı zamanda yüksek hızla itme kuvveti denilen tekniği de kullanabilir.

Bu teknik, genellikle omurgaya uygulanan, hızlı ve acı vermeyen bir harekettir. Eklemin hareket edip çatırdamasını ve etrafındaki kasların rahatlamasını sağlar. Eklem çevresindeki ağrı da bu teknikle dindirilebilir.

Eklem ve kas sorunları dışında osteopatiye olumlu cevap veren rahatsızlıklar arasında spor yaralanmaları, migren, adet öncesi sendromu, kabızlık ve astım gibi solunum problemleri sayılabilir.


Gıda terapisi

Gıda terapisi

Gıda terapisi

Gıda terapisi yönteminde beslenme biçiminiz incelenir ve vücudunuzun kendini iyileştirme güç ve yeteneğini artırmak için yeme alışkanlıklarınızda ne gibi değişiklikler yapılması gerektiğine karar verilir.

Diyetisyen ve gıda terapistlerinin yanı sıra klinik ekolojistler ve nauropati uzmanları da tedavilerinin bir bölümü olarak gıda terapisini sıklıkla kullanır.


Gıda terapistine gittiğinizde genellikle önce sağlığınız, hastalıklarınız, yaşam ve beslenme tarzınızla ilgili form doldurmanız istenir. Terapist sorulara verdiğiniz cevapları inceledikten sonra size özel olarak hazırlanmış bir beslenme tavsiye eder.

Yeni beslenme biçiminizin etkili olup olmadığını değerlendirmek ve gerekli düzenlemeleri yapmak için terapist sizi tekrar görmek isteyecektir. Terapist sadece beslenme biçiminizi düzenleyerek tedavi edilemeyeceğinize karar verirse size bir doktara görünmenizi önerecektir.

Yoga ile tedavi yöntemi ve dikkat edilmesi gereken hususlar

Yoga ile tedavi yöntemi ve dikkat edilmesi gereken hususlar

Yoga ile tedavi

Eski bir hint geleneği olan yoga, duruş ve nefes egzersizlerinden gevşeme ve meditasyona uzanan çeşitlilikte bir çok zihin ve beden egzersizlerinden oluşur. Tedavi amaçlı yoga, sağlık sorunu olan kişinin ihtiyacına göre ayarlanır.

Belirli bazı rahatsızlıkların tedavisine yardımcı olmanın yanısıra düzen olarak yoga yapmak enerji seviyesini de yükseltir ve sağlığı her yönden kuvvetlendirir.


Günümüzde Batı'da doktor ve psikologlar, anksiyete ve stres tedavisinde yoga kaynaklı gevşeme tekniklerini yaygın biçimde kullanmaktadır. Yoga'daki duruş, nefes alma, gevşeme ve meditasyon egzersizlerinin artrit, kalp hastalıkları, yüksek tansiyon, migren, obezite ve adet öncesi sendromu gibi yaygın rahatsızlıkların tedavisinde yararlı olduğunu da kabul etmeye başlamışlardır.

Yoga Tedavisi'ni evde uygulamak


Yoganın etkili olması için, her gün kısa süreli de olsa egzersizlerin sık ve düzenli bir biçimde yapılması gerekir. Bu nedenle sağlık sorunlarınızın yanısıra yaşam tarzınıza da uygun bir yoga düzeni kurmalısınız.

Bir seans çok vaktinizi almamalı, böylelikle bunu yaşamınızın bir parçası haline kolaylıkla getirebilmelisiniz.

Yoga programınızı hazırlamak için en iyi yöntem, yetkin bir yoga uzmanı veya eğitimcisine başvurmaktır. Yogayı kitap ve video yardımıyla da öğrenebilirsiniz.; ancak bunlar iyi bir eğitmenin yerini tutmaz.

Yoga egzersizlerinin öyle ince tarafları vardır ki, bir uzmanın bunları nasıl yaptığını görmeden ve onun tavsiyelerini işitmeden bunları tam olarak öğrenmeniz mümkün değildir.

Özel sağlık ihtiyaçlarına cevap veren belirli bazı duruşlar, çeşitli duruş şekilleri, nefes egzersizleri, gevşeme ve meditasyon teknikleri ile zenginleştirilmiş bir yoga seansı ile bütünleştirildiğinde daha çok yararlı olacaktır.

Uygulama önerileri

* Sakin ve iyi havalandırılmış bir odada sessiz bir köşe bulun

* Rahat giysiler giyin ve yere üzerinde rahat edeceğiniz, kaygan olmayan bir mat (yoga yaprken yere serilen özel örtü) veya battaniye serin.

* Yere uzanmayı gerektiren egzersizleri yaparken başınızın altını ve belinizi katlanmış battaniyelerle destekleyin

* Paarlak ışıktan ve dikkat dağıtan şeylerden kaçının

* Sabah kahvaltısı, öğle veya akşam yemeğinden önce yoga yapmak için belirli zaman seçin. Bu mümkün değilse yoga egzersizlerini birşeyler atıştırdıktan en az bir saat, yemeklerden ise üç buçuk saat sonra yapın.

Omuz ağrıları gibi hafif rahatsızlıklar günde birkaç dakika yoga yaparak geçebilirse de, astım gibi daha ciddi hastalıklar daha uzun seansları gerektirir. Bu seanslara aylarca devam etmeniz gerebilir.Ancak kısa süreli uygulamaların dahi önemli faydaları görülecektir.

Bazı hastalıklar için özel önlemler:

Yoga yaparken daima yumuşak hareket etmelisiniz. Yoganın acı veya rahatsızlık vermemesi gerekir. Bu şakilde yapıldığında yoga son derece güvenlidir. Ancak bazı rahatsızlıklar açısından belirli duruş şekilleri uygun olmayabilir, hatta tehlike yaratabilir. Emin olmadığınız durumlarda bir doktora danışın. Bu tür durumlara aşağıdaki haller gösterilebilir:

* Artrit: İltihaplı eklemleri hareket ettirmekten kaçının.

* Depresyon: Vücudu iyice gevşeten egzersizler veya meditasyon bazı durumlarda yararlı olabilirken, bazen depresyonun artmasına da neden olabilir.

* Epilepsi: Bir uzman gözetiminde yapılmadığı hallerde, karından hızlı nefes alıp verme veya derin nefes alma gibi akciğerlerdeki havayı artıran nefes alma egzersizlerinden kaçının.

* Kalp hastalığı: Yetkili bir yoga uzmanından yardım alın.

* Karın fıtığı: Karın bölgesinde basıncı artıran duruşlarda (yüzükoyun yatmak gibi) kaçının.

* Kronik bronşit ve anfizem: Zorlayıcı egzersizlerden kaçının.

* Obezite: Baş aşağı durmayın ve zorlayıcı hareketlerden kaçının.

* Sırt veya boyun ağrıları: Yoga sırasında veya sonrasında ağrıyı artıran duruşlardan kaçının

* Yüksek tansiyon (Hipertansiyon): Nefes tutmayı veya baş aşağı durmayı gerektiren zorlayıcı egzersizlerden kaçının.





Nefes farkındalığı egzersizi

Nefes farkındalığı egzersizi

Nefes farkındalığı egzersizi

Nefes hem merkezi ve hem de otonom sinir sistemi tarafından yönetilen az sayıdaki bedensel işlevlerden biridir. 

Diğer bir deyişle nefes otomatik olarak kontrol edildiğinden, hiç düşünmeksizin devamlı surette nefes alıp verebilir, ancak aynı zamanda bilinçli olarak nefes alıp verme biçiminizi düzenleyebilirsiniz.


İşte bu zihin ve beden arasında çok önemli bir bağ kurmaktadır. Yoga, genel sağlık, astım ve anksiyete gibi belirli rahatsızlıklar üzerinde olumsuz etkiler yaratabilen düzensiz nefes alma biçimlerini düzeltmek için belirli egzersizler uygulamaktadır.

Aşağıdaki nefes alma egzersizlerini deneyebilirsiniz:

1- Ceset pozisyonunda sırtüstü yatın (sağdaki fotoğrafa bakınınız). Başınızı ve belinizi katlanmış battaniye ile destekleyin.

2- Gözleriniz kapayın, fakat göğsünüze doğru bakar durumda tutun. Gevşeyin ve nefesinizin nasıl yavaşladığını izleyin.

3- Nefesinizin vücudunuza girişini ve çıkışını farkedin. Havanın sıcaklığının nasıl değiştiğini izleyin ve havanın vücudunuzun içindeki dolaşımını hissedin.

4- Nefesinizin yumuşak sesini dinlerken nefes alışınızla nefes verişiniz arasındaki farka özellikle dikkat edin.
Şifalı bitki satın alırken ve kullanırken dikkat edilmesi gerekenler

Şifalı bitki satın alırken ve kullanırken dikkat edilmesi gerekenler

Şifalı bitkilerin satın alınması ve güvenli bir şekilde kullanılması için öneriler

* Bitkisel ilaçları kullanmadan önce rahatsızlığınızın doğru teşhis edildiğinden emin olun

* Yalnız  konunun uzmanı veya doktorunuz tarafından özel olarak tavsiye edilen şifalı otları kullanın

* Kullanmayı düşündüğünüz şifalı otlardan doktorunuzu haberdar edin.


* Şifalı otları tanınmış bir yerden alın. Gerektiğinde bitki halkında bilgi alabilmek için paketinde adresi ve telefon numarası olan bir marka seçin.

* Uzun süre ışık ve hava ile temas etmiş olabilecekleri için ambalajsız, açıktan satılan şifalı otları kullanmaktan kaçının.

* Kalite kontrol testinden geçmiş, özellikle de içerdiği bir veya daha fazla aktif madde açısından standartlaştırılmış ürünleri seçin.

* Bitkisel çözeltiler genellikle su ve alkol ile hazırlanır. Alkolden kaçınmak istiyorsanız gliserin kullanılarak hazırlanan çözeltileri  satın alın.

* Değişik şifalı otların raf ömrünü aklınızda tutun. Toptan satılan şifalı otların raf ömrü üç ay (yaprak ve çiçekler) ila bir yıl (kök ve kabuklar); çözeltilerin yaklaşık bir yıl; kapsül ve tablet halinde olan bitkisel ilaçların ise 1-2 yıldır.

* Bitkisel ilaçları düzenli olarak kullanmak istiyorsanız, belirli bazı şifalı otlar hakkında ayrıntılı bilgi veren iyi bir referans kitabı edinin.

Özel önlemler:

* Bitkisel ilaçlar fazla alındığı taktirde sağlığa zararlı olabilecek aktif maddeler içerir. Önerilen dozları aşmayın ve herhangi bir kuşkuya kapıldığınızda bitkisel tıpla ilgilenen bir doktara danışın.

* Reçetesiz satılan bitkisel ilaçları etikette tavsiye edilen dozlara göre kullanın.

* Geleneksel tıbbi yöntemlerle tedavi olurken doktorunuza danışmadan bitkisel ilaç kullanmayın.

* Hamileyseniz veya hamile olma ihtimaliniz varsa, emziriyorsanız, herhangi bir sağlık sorununuz varsa veya 70 yaşın üzerinde iseniz ve sağlığınız bozuksa, bitkisel ilaç kullanmadan önce daima doktorunuza danışın.

* 16 yaşından küçük çocuklara doktora danışmadan bitkisel ilaç vermeyin. Bu yaştakilere verilecek doğru dozun bir uzman tarafından tayin edilmesi gerekir.