Beslenme etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Beslenme etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Akşamdan kalma'lar için doğal yöntemler

Akşamdan kalma'lar için doğal yöntemler

Akşamdan kalma'lar için doğal yöntemler

Dün gece içkiyi fazla mı kaçırdınız? Öncelikle muz, portakal suyu ve balı karıştırarak için; canlanacaksınız! Alkolün etkilerinden tamamen kurtulmak için de gün boyunca  kahve ve çaydan uzak durun, bol bol su tüketin.

Baş ağrısı, mide bulantısı, hafif titreme, boşluk hissi ve güçsüzlük... Bol alkol tüketilen gecenin sabahı, sırf bu rahatsızlıklar sebebiyle bir daha içki içmemek üzere yeminler ediyor olabilirsiniz. 


İşte diyetisyenlerin hazırladığı reçete, size bu rahatsızlıktan kolayca kurtulmanın formülünü veriyor.

Uzmanlar, alkol sonrasında kendinize gelebilmeniz için öncelikle 'bir bardak portakal suyu, bir muz ve bir tatlı kaşığı bal' ile hazırlanacak karışımı öneriyor. 

Bu karışım gece kaybedilen enerjiyi midenize zarar vermeden geri kazanmanızı da sağlıyor. 

Diyetisyenlerin diğer önerileri ise şöyle sıralanıyor:

Ertesi gün formülü

- Bol bol su için.

- Çay ve kahve, içerdikleri kafein nedeniyle vücudunuzun susuz kalmasına neden olur. Onun yerine midenizi yatıştıracak ve toksinlerinizi atmanıza yardımcı olacak bitki çaylarını tercih etmeniz kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlar. Papatya, melisa ve rezene çaylarını içebilirsiniz.

- Taze meyve ve sebze suları keybettiğiniz suyu ve vitaminleri geri almanız için çok önemlidir. Özellikle midenizi rahatsız etmemesi için 1 kaşık bal katılmış narenciye (portakal, greyfurt, mandalina) suyu, C vitamini açısından faydalı olur.

- Vücut tarafından kolayca emilebilen fruktoz içeriği sayesinde muz iyi enerji sağlar. Ayrıca içerdiği potasyumla yenilenmenizi ve midenizin yatışmasını kolaylaştırır.

- Gün içerisinde az yağlı, düşük glisemik indeksli kompleks karbonhidratlardan zengin yiyecekler tüketirseniz midenize fazla yük eklemeden kendinizi daha iyi hissedebilirsiniz.

Alkolden arınmak isteyenlere örnek mönü

Uyandığınızda: İki büyük bardak soğuk su (Soğuk su midenizi 20 dakikada terk ederek daha çabuk dolaşıma geçer.) 

Kahvaltı: 1 bardak portakal suyu, 1 muz, 1 tatlı kaşığı bal (İyice ezilip karıştırılmalı. Mutfak robotu kullanıldığında daha iyi sonuç verecektir.)
2 dilim tam buğdaylı ekmek ve 2 dilim diyet beyaz peynirle yapılacak yağsız tost
1 bardak bitki çayı

Ara: 1 bardak bitki çayı (Papatya, adaçayı, rezene ya da melissa çayı olabilir).

Öğlen: 1 kâse dolusu domates, ezogelin veya mercimek çorbası 
2 adet zeytinyağlı enginar
1 dilim tam buğdaylı ekmek
ya da
1.5 bardak haşlanmış makarna, domates sosuyla
İsterseniz salata

Ara: 1 bardak bitki çayı.

Ara: 1 bardak portakal suyu, 1 muz, 1 tatlı kaşığı bal (Robottan geçirerek).

Ara: 1 bardak bitki çayı

Akşam: 1 su bardağı buharda pişmiş kepekli pirinç üzerine, buharda pişmiş sebze çeşitleri
Veya 
Sebzeli ve domates soslu makarna
Bol yeşil salata

Ara: 1 bardak taze sebze suyu 
1 bardak bitki çayı

Akşamdan kalma olmayı nasıl engelleyebilirim?

Çoğu kimse içkinin ertesi gün nasıl bu kadar kötü hissetmesine sebep olduğuna şaşar. Aslında alkol zehirdir. Akşamdan kalmak ise; zehirlenmenin etkilerinden kurtulmaya çalışan vücudun verdiği belirtilerdir. Akşamdan kalmanın başlıca bulgularını sıralayacak olursak;


* Şiddetli baş ağrısı: Alkol ile zehirlenme beyindeki damarlarda genişlemeye sebep olur. Bu da şiddetli baş ağrıları doğurur. Alkol, serotonin veya histamin gibi maddelerin sinir hücrelerindeki seviyesini arttırarak da ağrıyı başlatabilir.


* Dehidratasyon yani susuz kalma: Çok içilen bir akşamın sabahı uyanıp, 'Neden dilim damağıma yapışmış' diye düşündünüz mü? Dehidratasyon mide bulantısı ve baş ağrısının başlıca sorumlusudur. Alkol vücudun sıvı tutmasını sağlayan hormonu durdurur ve çok sık idrara çıkmaya sebep olur. Ayrıca susama duygusu da bozulabileceğinden alkol alan biri farkında olmadan susuz kalabilir. Dehidratasyonun belirtileri baş dönmesi, yürürken yüzüyormuş hissi, ağız kuruması ve halsizliktir.


* Yorgunluk: Çok alkol tüketilen bir gecenin ertesinde hissedilen yorgunluğun önemli bir sebebi de uyku bozukluğudur. Alkol uykuya geçişi kolaylaştırsa da uyku kalitesini bozar. İnsanın asıl uykusunu aldığı uyku evresi olan REM zamanı kısalır ve insan uyandığında sanki uyumamış gibidir. Ayrıca alkol alanlar erken uyanır ve tekrar uykuya dalmakta zorlanır. 

VİSKİ YERİNE CİN İÇİN


Bunların yanı sıra, son zamanlarda yapılan araştırmalar çok içilen bir gecenin ertesi günü, kandaki alkol düzeyi sıfırın altına inse bile, hafızanın ve ince işler yapma yeteneğinin hala bozuk olduğunu ortaya koydu. Alkolün vücudun günlük ritmini bozduğu, geceleri kalp hızını azalttığı ve kalp krizi riskini arttırdığı görüldü. 

Akşamdan kalmanın cefasını çekmemek için birkaç eski tavsiyeyi akılda tutmakta fayda vardır. Öncelikle ne içeceğinize doğru karar verin. Bazı çalışmalar içinde alkol ve sudan başka bir şey bulunmayan votka, cin gibi içkilerin şarap, viski, konyak gibi katkı barındıran içkilere göre daha az akşamdan kalma bulgularına sebep olduğunu göstermiştir. 

Bira ise nispeten selim bir içecektir. İçmeden önce mutlaka bir şeyler yiyin. Midenizde yemek olursa, alkol daha yavaş emilir. İçmeye başlamadan önce ve içki aralarında bir bardak alkolsüz içki için. 

Bu hem başlangıçtaki susuzluk hissinizi giderir, hem de alkolün kaybettirdiği suyu yerine koyarak susuz kalmanızı önler. Yudumlar arasında bardağınızı masaya bırakın, devamlı elinizde tutmayın. 

KAFEİNDEN UZAK DURUN


Uyumadan önce bol bol su için ama kafeinden uzak durun. Kafein uyku düzeninizi bozar ve idrar söktürücü etkisi vardır. Başucunuza koyacağınız sürahi de gece boyunca susayıp uyandığınızda su ihtiyacınızı karşılamanıza yardımcı olacaktır. Baş ağrısı gelmeden önce bir ağrı kesici yutun. Mideniz hassas ise aspirinden, karaciğeriniz hassas ise parasetamolden uzak durun. Sabah kalktığınızda bir tane daha alırsanız iyi olur. İyi uyuyun. Alkollüyken zamansız uyanmalar sıktır. Bu nedenle mümkünse sessiz ve karanlık bir odada yatın. 

'ALKOL BUHARI' MODASI 


Klinik deneylerde, büyük umutlarla piyasaya çıkarılan enginar özü haplarının işe yaramadığı görülmüştür. Sadece Hint inciri denilen kaktüs meyveleri umut vermektedir. Bu meyvenin özünü içeren haplar bulantı, ağız kuruluğu ve iştah kaybı gibi bulguların tedavisinde faydalıdır. Bu arada, müptelalar akşamdan kalmanın sıkıntılarını yaşamadan alkol almanın bir yolunu keşfetmiş durumdalar. 
Buna da 'Susuz Alkol' ya da 'Alkol Buharı' adını vermişler. Ne içecekseniz o içki bir makinede buhar haline getirilip oksijenle karıştırılıyor ve bir tüp vasıtası ile solunuyor. 

Bu yeni aletle ani ve kuvvetli şekilde alkolün etkileri hissedilirken, akşamdan kalma bulgularına rastlanmıyor. Alkolün beyine ulaşımı o kadar hızlı ki, daha kana doğru dürüst karışmadan belirtileri başlıyor. Karaciğeri de pas geçen alkolün nefes testiyle tespiti de zor. 

Bu nedenle icat edildiği Amerika'da daha detaylı bilimsel veriler elde edilinceye kadar kullanımına kısıtlama getirilmiş durumda. Sözün özü, çok içmeyin. İçerseniz de bol su ile iki aspirin alın ve uzun bir uyku çekin.

Akşamdan Kalma Olmaya (Hangover) Çözümler

Gece farkında olmadan içtiğiniz votkalar, sabah kalktığınızda büyük bir pişmanlık yaşamanızı sağlayabilirler.

Son bir tekila shottan ölecek değiliz ya!  Tabii bu her zaman doğru olmuyor…
Yılın en hit şarkısı çalarken, dans pisti hınca hınç doluyken, son bir içki içmenin çok da kötü bir fikir gibi gelmemesi normal ama bu işin bir de sabahı var. Sersemlemiş, nefesiniz hala alkol kokarken ve cildiniz kurumaktan kavrulmuş bir şekilde uyandığınızda, acı gerçekle yüzleşiyorsunuz (ya da acı gerçeğin duvarına tosluyorsunuz demek belki daha doğru!).

Şanslısınız ki biz bu konuda  size hayatınızı kurtaracak ipuçları vereceğiz. Bunlardan ilki daha az için olacak. Şimdi uygulaması daha kolay olanları geliyor, hazır mısınız?

Yemek
Çok alkol aldığınız bir geceden sonra bazen yemek yemek en son istediğiniz şey olabilir. Ama az miktarda da olsa doğru besinler yerseniz, bu size kendinizi daha iyi hissettirecektir. Akşamdan kalmaysanız yiyebileceğiniz en iyi besinlerden biri muzdur. Çünkü muz, yüksek derecede potasyum içerir.  Alkol vücudumuzdaki potasyumu yok eder ve bu bizim susuz hissetmemize neden olur. Hızlı bir şekilde yenilen muz, vücudunuzu potasyum ile tazeler ve böylelikle vücudunuz daha iyi çalışır.

Rahatsız mide

Eğer akşamdan kalma olduğunuzda siz de gün boyunca tuvalete koşanlardansanız merak etmeyin. Bunun önüne geçmenin de yolları var.  Ağrı kesicilerden uzak durmak (tabii yapabilirseniz) iyi bir çözümdür. Çünkü ağrı kesiciler de mideyi rahatsız ederler.

Çantanızda mutlaka bir bağırsak antiseptiği ilacı bulundurun, bu hayatınızı oldukça kolaylaştıracaktır. Eğer mideniz boşsa ve rahatsızsa, karbonhidratlar ve yağlı yiyecekler yemek size iyi gelecek diye düşünebilirsiniz ama bu noktada en iyi ve sağlıklı çözüm yulaf ve sebze yemek olacaktır.  Bu sindirim sisteminizin düzelmesini sağlar. Ayrıca bolca su içmeyi de unutmayın!  

Unutmayın ki, çok içtiğiniz bir gecenin ertesinde bağırsaklarınız su emme kabiliyetlerini kaybederler. Bu da yan etkisini ishal olarak gösterir. Bu durum vücuttan alkol tamamen atılana kadar sürer. Sizi bilmiyoruz ama düşüncesi bile bize son kadehi içirmemeye yetecek gibi!

Vitamin kokteyli

Alkol sonrası yapılacak vitamin kokteyli, ertesi sabaha vücudunuzun direncini arttıracak çok zekice bir çözümdür. Boğa dikeni özü, karaciğeri alkolün zehirli etkilerinden korumada oldukça güçlüdür. Antioksidan kompleks içerir ve toksinleri etkisiz hale getirir.
Enginar ise safra üretimini tetikler ve bu alkol sonrası sabahı için oldukça yardımcıdır; mide bulantısını azaltır. Genellikle 30 dakika içinde etki eder.

Akşamdan kalma şişkinlik

Su içmek, her türlü akşamdan kalmalık için en önemli düzeltici unsurdur. Güne başlamadan mutlaka bol miktarda sıvı tüketmelisiniz. Güne sıcak su içinde limon ve zencefil ile başlayın. Zencefil bulantınızı hafifletecektir.  

Alkol yüksek derecede asidiktir ve bizim vücudumuz alkaliktir. Bu sebeple dengeyi yeniden kurmamız gerekir! 

Eğer öğleden sonra enerjinizde düşüş yaşıyorsanız, naneli çay içerek kendinizi koruyun. Naneli çay, alkali dengenizi sağlayacak ve modunuzu yükseltecektir. Bu aynı zamanda enerjinizi de yükseltir

Egzersiz

Toksik akşamdan kalma halinizin üstesinden gelmek için spor yapın! Kendinizi ölü gibi hissediyor olsanız bile spor yapınca kalp ritminiz yükselir ve terlemek toksinlerinizi atmanızı sağlar. Bu da kendinizi yenilenmiş hissetmenize neden olur. İyi haber şu ki, alkol sonrası sabahı egzersizi hafif yapılabilir ve son derece etkili olur. Sakin bir yürüyüş ve düzenli nefes alıp vermek size iyi gelecektir.

Ayrıca yürümek susamanıza neden olur ve tüm vücudunuza biriken toksini atmanızı da sağlar, sindirim sisteminiz için de son derece faydalıdır.

Zararı limitlemek

Ertesi gün ne kadar başımız ağrırsa ağrısın biliyoruz ki hepimiz bir dahaki gece çıkmamızda yine alkol içeceğiz.

Eğer hala bir önceki akşamdan kalmalığınızın kabuslarını hala görmekteyseniz, aşağıdaki ipuçlarını değerlendirip bir sonraki ertesi güne daha iyi uyanabilirsiniz;
  • İçkileri karıştırmayın.
  • Her alkollü içkiden sonra su için.
  • Yatağa geçmeden önce mutlaka meyve/sebze suyu için ki vücudunuz tekrar nemlenmeye başlasın.

Hepimiz daha az içmenin ertesi günkü kötü etkileri önlediğini biliriz ama büyük ve çılgın bir geceye hazırlanıyorsanız, kıyafet seçiminizden sonrasını da planlamaya değer!  Bu midenize bir alt baz yapmak demektir. Gün içinde akşam çıkacağınızı göz önünde bulundurarak, en azından 1 litre su için ve doyurucu bir yemek yiyerek midenizi koruyun.
Kurban bayramı için beslenme önerileri

Kurban bayramı için beslenme önerileri

Kurban bayramı için beslenme önerileri


Sevdikleriniz ile beraber mutlu ve sağlıklı bir kurban bayram geçirmek için bu bayramda da dengeli ve yeterli beslenmeyi gözardı etmeyin, sizin için hazırladığımız beslenme önerilerini okuyun. 

Hepinize  sağlıklı ve mutlu bayramlar diliyoruz.


* Kurban Bayramında Beslenme Önerileri

* Kurban bayramında dikkat edilmesi gerekenler

* Kurban eti nasıl tüketilmeli ?

* Kurban Etini Saklarken Nelere Dikkat Etmeliyiz?

* Kurban Etlerini Nasıl Pişirmeliyiz?


Etiketler:Kurban Bayramında Beslenme Önerileri, Kurban bayramında dikkat edilmesi gerekenler, Kurban eti nasıl tüketilmeli, Kurban Etini Saklarken Nelere Dikkat Etmeli, Kurban EtleriNasıl Pişirilmeli
Evde turşu yapmak için kolay tarif

Evde turşu yapmak için kolay tarif



Ev yapımı turşu yapmak için kolay tarif

Evde turşu yapmak için saatlerce uğraşmanıza hiç gerek yok. Hem kolay, hem lezzetli hem de ucuz turşu yapmak istiyorsanız bu tarif tam size göre. 
Değişik sebzelerden yapılmış turşular sofralarımızın vazgeçilmezidir. Sonbahar mevsimine girdiğimiz şu günlerde  yavaş yavaş evlerde turşu yapma hazırlıkları başladı bile. 

Eğer daha önce turşu yapmayı hiç denemediyseniz, evde turşu yapmak size zor geliyor olabilir. Aslında işin sırrı, malzemeleri doğru ölçülerde kullanmakta. 


Evinizde kolayca hazırlayabileceğiniz turşu tarifi:

Malzemeler
  • Salatalık, havuç, patlıcan, lahana, biber, domates,  gibi turşuluk sebzeler
  • Deniz veya kaya tuzu
  • Sirke
  • Su

Yapılışı
1 çay bardağı sirke ile 2,5 çorba kaşığı deniz veya kaya tuzunu 1 litre suya koyup karıştırın.

Dikkat! İyi bir turşu yapmanın ön şartı bu ölçüyü bozmamaktır.

  • Kullanacağınız sebzeleri ne kadar birbirine yakın dizerseniz görüntüsü de tadı da o kadar güzel olacaktır. 

  • Turşuyu yapacağınız kavanozun steril olmasına özen gösterin. Eğer temiz olduğundan emin değilseniz kaynar su ile yıkayın.

  • Turşu kavanozunun içine alternatif olarak dereotu, nohut, sarmısak koyabilirsiniz. Böylece turşuya farklı bir tat katmış olursunuz.

  • Kavanozun dibine nohut mutlaka ekleyin. Bu, turşunun daha çabuk mayalanmasını sağlayacaktır.

  • Turşu yapacağınız malzemeleri kavanoza dizdikten sonra kapağını sıkıca kapatın. Turşunuzu ne kadar iyi muhafaza ederseniz ömrü de o kadar uzun olur.

Yaklaşık 1 hafta-10 gün kadar beklettikten sonra ev yapımı turşunuz artık hazır.

Afiyet olsun...

Saçlarım neden dökülüyor?

Saçlarım neden dökülüyor?

Saçlarınız neden dökülüyor?
 
Saçlarınız dökülmeye başladıysa aman dikkat! Buna sağlığınız ile ilgili önemli değişiklikler neden oluyor olabilir..
 
Hızlı kilo kaybetmek saçların dökülmesine neden olmakta
 
Kullandığınız ilaçlardan beslenme alışkanlıklarınıza kadar bir çok faktör saçlarınızın dökülmesine  neden olabilir.

 

Saç dökülmelerinin yaygın sebepleri arasında kan sulandırıcı, tansiyon düşürücü, guatr ilaçları ve lipid düşürücülerin de aralarında yeraldığı ilaçların dışında kemoterapi ve radyasyon gibi kimyasal maddelere maruz kalmak  yer almaktadır. 

Sıkı diyetler, hormonal nedenler  ve hızlı kilo kaybetmek gibi beslenme faktörleri, gebelik, ateşli hastalıklarve anemi de saç dökülmelerinde etkili olmaktadır. Vitamin ve özellikle çinko ve selenyum gibi mineral eksiklikleri, yaşlılık, tiroid ve bağışıklık sistemi hastalıkları, yaygın veya bölgesel deri hastalıkları, psikolojik veya fiziksel stres gibi sebepler de saç dökülmelerine yol açıyor."
 
Saçı  her gün yıkamak doğru değil
 
Saçınızın dökülmesini önlemek için önce buna sebep olan hastalıkların tedavi edilmesi gerekir.
 
Bunun dışında beslenme alışkanlıklarına, özellikle proteinden zengin, karbonhidrattan fakir beslenmeye, yeşil sebze, süt, yumurta, baklagiller tüketimine dikkat edilmeli. 

Saçınıza mümkün olduğu kadar jöle, boya, fön gibi fiziksel ve kimyasal uygulamalar yapmayın. Yazın güneş ve deniz suyunun oluşturduğu kuruluğa, kışın ise soğuğa  karşı gerekli önlemleri alın. 

Saçı her gün yıkamak doğru değil. İki üç günde bir PH değeri 5,5 olan şampuanlar ile yıkamak yeterli. Saçı sık yıkamak saçın yağ dengesini bozar. Eğer bu hususlara dikkat edilirse zaten saç dökülmesi de en aza indirilir."
 
Sağlıklı saçlara sahip olmak için deniz mahsulleri tüketin
 
Saç dökülmesinin en önemli sebeplerinden birisi dengesiz beslenmektir. 

Sağlıklı saçlara sahip olmak için öncelikle;
 
* Folik asit (yeşil yapraklı sebzeler, mısır ve mercimek),

* B12 vitamini (karaciğer, börek gibi sakatatlar, deniz ürünleri ve süt),

* Bakır (lahana, karnabahar ve diğer yeşil yapraklı sezeler)

* Yeterli protein ve çinko (özellikle yumurta, deniz ürünleri, fasulye, ceviz ve süt),
 
* Selenyum (deniz ürünleri, soğan, sarımsak) gibi vitamin ve minerallerin yeterli düzeyde almaya dikkat eetmeniz gerekiyor.
 
Ayrıca saç sağlığınız için sigarayı bırakmak da önem taşıyor.
 
Sanılanın aksine saçların gürleşmesi için saçları kısa kestirmenin doğrudan bir bağlantısı bulunmuyor. Sadece saçların uzaması ile saç telleri daha kırılgan bir hale geliyor. 


etiketler: Saç bakımı, saç dökülmesi, sağlıklı saçlar için, saç kırılması, saç dökülmesinin nedenleri


Doğal bronzlaştırıcılar

Doğal bronzlaştırıcılar

Doğal bronzlaştırıcı besinler

Karpuz: Karpuz
ferahlatıcı bir yaz meyvesi olmasının yanısıra aynı zamanda içeriğinde C vitamini de bulunur.
 
Kavun: Kavun tatlı tadıyla en sevilen yaz meyvelerden biridir. Kavun içeriğinde bulunan yüksek karotenile bronzlaştıran besinlerin başında gelmektedir.
 
Kayısı: Kabızlığı önleme etkisisinin yanı sıra içeriğinde bulunan yüksek potasyum sayesinde kas kramplarını önleyici etkiye de sahip.

 

Şeftali: Yaz ishallerine karşı koruyucu olmasının yanında şeftalinin bronzlaştırıcı etkisi vardır.
 
Havuç: Bronzlaştırıcı besinler listesinin en başında yüksek karoten içeriği nedeni ile havuç yer alıyor.
 
Peynir: Peynirin iyi bir kalsiyum kaynağı olmasının yanısıra  bronzlaşmayı hızlandıran etkisi olduğu bilinmektedir.
 
Ispanak: iyi bir folik asit kaynağı olan ıspanak aynı zamanda bronlaşmayı kolaylaştırır.
 
Bu besinlerden oluşan zengin bir beslenme planı uygulayan kişilerin, bu besinleri nadir tüketen kişilere göre ten renklerinin bronz renge daha yakın olduğu saptanmıştır.

Sağlıklı bronzluk için E vitamini


Güneş ışınlarının cildimiz üstünde yıpratıcı etkileri de olmaktadır. Bu yıpratıcı etkilerden korunmak için E vitamininden zenginleştirilmiş kremler haricinde beslenmemizde de E vitaminine yer vermemiz gerekmektedir. E vitamini bakımından zengin olan yiyecekler; bitkisel sıvı yağlar ve kuruyemişlerdir. 

Salatalarınıza az miktarda da olsa sıvı yağ eklemeli, günlük beslenmenize de 1 avuç kadar fındık, badem ve ceviz gibi kuruyemişler ilave etmelisiniz.

Etiketler: Doğal bronzlaştırıcı besinler, Doğal bronzlaştırıcı, Doğal bronzlaşma, Doğal bronzluk, sağlıklı bronzluk, Doğal bronzlaştırıcılar

 
Urmu dutunun faydaları

Urmu dutunun faydaları

Urmu dutunun faydaları

Ülkemizde Kahramanmaraş'ın yüksek yaylarında yetişen Urmu dutu doğal antibiyotik olarak bilinir.
 
Urmu dutu ile yapılan şerbet yaz aylarında serinleticidir hem de sıcak havanın verdiği olumsuz ruh halinden kurtarıcıdır.

Urmu dutu ile yapılan reçel ve pekmez ise kış mevsiminin getirdiği hastalıklara karşı koruyucudur.

Urmu dutu ağız yaralarına, öksürüğe, bronşite, karaciğere, bademciğe, astım hastalığına ve şeker hastalığına faydalıdır.  

Urmu dut pekmezi bir beze sürülüp boğaza sarıldığında  boğaz şişkinliğini giderir. 

Bir kaşık urmu dut pekmezi yutulursa, boğazdaki tahriş olan bölgeler hızla iyileşir.

Urmu dutu % 90 kan yapma özelliğine sahiptir.

Karadutun faydaları

Karadut Şurubu ve Faydaları  

Etiketler: Urmu dutu, Urmu dutunun faydaları, Urmu dutu suyu
Alkali su nasıl yapılır? - Ender Saraç

Alkali su nasıl yapılır? - Ender Saraç

Evde Alkali su nasıl yapılır? 
 
Doktor Ender Saraç vücudumuzu alkali hale getirmek, hücrelerin yenilenmesini sağlamak için evde Alkali suyun nasıl yapılacağını anlattı.

Alkali su  tarifi

Alkali su elde etmek için 2 litre suyun içine 1 yemek kaşığı kadar karbonat koyduktan sonra karbonat eriyene kadar iyice karıştırın. Gün boyunca hazırlamış olduğunuz bu Alkali suyu için. 

Hatta  soğuk ya da sıcak  içeceklerinizde bile bu suyu kullanabilirsiniz.

Alkali beslenme ve alkali suyun önemi video izleyin







Gece görüş kabiliyetini artırmak için Mavi yemiş tüketin

Gece görüş kabiliyetini artırmak için Mavi yemiş tüketin

Gece görüş kabiliyetini artırmak için Mavi yemiş olarak bilinen yaban mersini tüketin.

Daha önceki yazılarımızda faydalarını anlattığımız Mavi yemiş olarak da bilinen Yaban mersini- Bilberry Exract'ın faydalarına bir yenisi daha eklendi.


Ordu Üniversitesi (ODÜ) Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turan Karadeniz, mavi yemişin en özel yönünün bu meyveyi tüketen kişilerin gece görüş kabiliyetini artırması olduğunu belirtti. 

Bu sebeple gece araç kullanacak kişilerin seyahat öncesi yaban mersini (Mavi yemiş) tüketmelerini tavsiye etti...


Halk arasında "yaban mersini" olarak da bilinen mavi yemiş  pek çok hastalığa iyi gelmektedir.

Mavi yemişin yapraklarından çorba da yapılabilmektedir. Mavi yemiş ile yapılan çorbaların özellikle gribal enfeksiyonlara karşı koruyucu ve tedavi edici özelliği vardır. Mavi yemişin kış aylarında tüketilmesi mutlaka tavsiye edilir. 

Mavi yemişin hem yapraklarında hem de meyvesinde C vitamini oranı oldukça yüksektir. Yaban mersini insan vücuduna oldukça yarar sağlamaktadır.  Yaban mersini Kanser yapıcı bileşiklerin vücuttan atılmasını sağlayan bir meyve olarak da bilinmektedir. 

İshale karşı oldukça yararlıdır. Mavi yemişin aynı zamanda mikrop öldürücü özelliği de bulunmaktadır. Kanı temizler, bağırsak metabolizmasını da düzenler. Mavi yemiş şeker hastaları için de birebir faydalı ve tavsiye edebileceğimiz bir meyvedir, aynı zamanda bu ürünün kalp krizi önleyici özelliği de bilinmektedir. Çünkü Mavi yemiş kan şekerini, kolesterolü düşürmektedir

Mavi yemiş özellikle sürücüler için çok çok yararlıdır. Mavi yemiş tüketildiğinde oldukça kaliteli bir görüş sağlanabiliyor. Her öğünde olmasa bile haftada bir kaç defa Mavi yemiş tüketmekte yarar var. 

Sürücülerimizin seyahate çıkmadan önce bu üründen mutlaka tüketmelerini tavsiye ediyoruz. Seyahatin oldukça fazla yapıldığı yaz ayındayız ve önümüzde de bir bayram var. İnsanlar ailelerinin yanlarına ya da tatile gitmek için yollara çıkacak. Sürücülere tavsiyemiz, mavi yemişi seyahatlerden önce tüketsinler."


Bulgur nasıl yapılır?

Bulgur nasıl yapılır?

Bulgurun faydalarıBulgur nasıl yapılır?

Bulgur buğdaya çeşitli aşamalar uygulanarak elde edilir. Bu aşamaların neler olduğunu anlatalım. Biz size   bulgurun fabrika ortamında değil, köylerde nasıl yapıldığını anlatacağız.

Sonbahar mevsimi geldiği zaman köy evlerinde kışa hazırlık telaşı başlar. Tabii ki bulgur yapmak da bu telaşlardan birisidir. 

Öncelikle bulgur yapmak için iri taneli ve sert olan kaliteli buğday kullanılmaktadır.



Buğday ayıklanıp haşlandıktan sonra süzülerek güneş altında kurumaya bırakılır. Buğday kuruduktan sonra dibeklere konur, ıslatılarak köylüler tarafından tokmaklarla dövülür. 

Tekrar güneş altında kurumaya bırakılır. Kuruduktan sonra savrulmak suretiyle kepeklerinden arındırılır. Kalburlarda elenerekabancı maddelerden ayrılan buğday  bulgur halini alır.   

Bulgurun faydaları için tıklayınız

bulgur nasıl üretilir?  bulgur nasıl yapılır?  bulgur nasıl elde edilir?
Kinoa ve Kinoanın faydaları

Kinoa ve Kinoanın faydaları

Kinoa ve Kinoanın faydaları
Kinoa,  Chenopodioideae alt familyasından bitkidir. Tahıllara benzer yönleri olmasına rağmen Buğdaygillerden değildir, ıspanak ve pancar gibi bitkilere daha yakındır.
 
Tahıllara oranla Kinoa'nın besin değeri oldukça iyidir. Lizin gibi temel amino asitler ve bol miktarda kalsiyum, demir ve fosfor içerir.100 gram kinoa 372 kalori, 5,8 gram yağ, 69 gram karbonhidrat, 6 gram lif içerir.


Hasattan sonra tohumların saponin içerdiği için tadı acı olan kabuklarından ayrılması gerekir. Kinoa genellikle pirinç ile aynı şekilde pişirilir ve çok çeşitli yemeklerde kullanılır. Kinoa yaprakları, ıspanak gibi bir yapraklı sebze olarak da tüketilebilir.
 
Kinoa Nasıl Pişirilir?
 
Kinoadan; pilav, salata, kahvaltılık, hatta un haline getirirseniz tatlı bile yapabilirsiniz.  Pişirmeden önce kinoayı birkaç saat suda bekletmek içindeki enzimleri harekete geçirir. Kinoa, 15 dakika gibi kısa bir sürede pişer. Eğer suda bekletmek için vaktiniz yoksa pişirmeden önce bolca yıkamalısınız. Her koşulda pişme süresi 15 dakikayı geçmiyor. Kinoa pirinç ve bulgurun kullanıldığı her yerde kullanılabilir.
 
Kinoa bulgur kıvamında bir tahıl olduğu için Türk damak tadına çok uygun. Baskın bir tadı ya da kokusu yok. Kendine özgün bir aroması var. Haşlandıktan sonra salatalara eklenerek soğuk da yenilebiliyor. Aynı zamanda sebze, et, balık, tavuk gibi yemeklere hoş bir tat veriyor.
 
Kinoa pilavdan salataya kadar birçok yemeğe yakışıyor. Çorbaların içerisine konulabiliyor. Kavurup iri iri dövüldüğünde müslilere katılabiliyor. Un haline getirilirse, kurabiye, kek, hamur işlerinde, ekmek yapımında kullanılabiliyor. 

Garnitür olarak ise yemeklere lezzet veriyor. Taze soğan, nar ekşisi, maydanoz, domates ile kısır gibi yapılırsa çok lezzetli oluyor. Kuskus gibi pişirilip hafif sade yağ ile döndürülüp pembeleşene kadar çevirilirse de yemek gibi yenilebiliyor.
 
Kinoanın Besin değeri
 
100 gram kinoada 372 kalori var. 5.80 gram yağ, 69 gram karbonhidrat, 6 gram lif içeriyor. Bu nedenle de yağ bakımından fakir. A, B, C, D ve K gibi neredeyse tüm vitaminleri içeren kinoada kolesterol yok. 100 gram kinoanın bazı türlerinin yüzde 20’si protein.


- Eğer filizlendirirseniz besin değeri daha da artıyor. Filizlendirilmiş quinoa’nın protein gücü etinkinden yüksek.
 
- Proteinden zengin, yağdan fakir, kolesterol yok.
 
- A , B, C , D,E, K vitaminleri içeriyor.
- Güçlü bir demir kaynağı; kansızlığa birebir.
- Kalsiyumdan zengin; kemik ve dişleri güçlendiriyor.
- Tüm zorunlu aminoasitleri içeriyor.
- Lifi bol; kabızlığa iyi geliyor.


- İçerdiği bitkisl kimyasalların meme kanserine karşı koruyucu olduğu düşünülüyor.
- 100 gramında 372 kalori var.
 
Kinoayı kimler tüketiyor?
 
Kinoa zengin protein kaynağı olduğu için vegan beslenenler için ideal. Yüksek demir içerdiği için de demir eksikliği nedeniyle kansızlık problemi yaşayanlar kinoayı sıklıkla tüketebiliyor. Kinoa kabızlık çekenlere de tavsiye ediliyor. Peru ve Bolivya’dan ithal edilen kinoa Avrupa ve Amerika’da birkaç yıldır büyük ilgi görüyor.Yurt dışında marketlerden sağlıklı ürün satan mağazalara kadar her yerde bulunabiliyor. Yurt dışına gidenlerin keşfettiği kinoanın Türkiye’de henüz kullanımı yaygın değil ama faydalarına bakılırsa yakında her yerde bulunabilecek gibi görünüyor...
 
Tam tahıllarda genelde hayvanlarda bulunan amino asitler yok ya da yok denecek kadar azdır. Kinoa ise adeta hayvansal gıda kaynakları kadar değerli tek tahıl. Süt, yoğurt, tavuk, et gibi hayvansal ürünlerde bulunan amino asitler, ayrıca ete yakın hatta filizlendirilmişse etten bile daha kıymetli protein emilim gücü var.
 
Buğdaydan iki misli, pirinçten de çok daha fazla tahıl içeriyor. Susam ailesinden gelen kinoa aynı zamanda bir magnezyum kaynağı. Modern çağda rafine yağlar tüketiyoruz. Bu nedenle sık sık magnezyum eksikliğiyle karşılaşıyoruz. Birçok kişi adet sancıları, ödem, şişlik, yüksek tansiyon problemi yaşıyor. Kinoa tüm bunlara birebir. Magnezyum deposu olduğu için birçok hastalığın da önüne kinoa ile geçilebiliyor.

Kinoa Yaşlanmayı geciktiriyor
 
Kinoanın en önemli özelliği süper oksit dismutaz enzimi içermesi. Bu enzim yaşlanmayı geciktiriyor, cildi yıpranmaya karşı koruyor. Doku yenilenmesini sağlarken, serbest radikallerin verdiği zarardan modern yaşamın hücreleri hırpalamasına kadar koruyor.
 
Böylece çağın veremi denilen kanser hastalığını da önlemiş oluyor. Kinoa içeriğindeki lignin hormonunun sebep olduğu kanser türlerine karşı da koruyor. Meme kanserini önleyici özelliğe sahip; kalbi de kuvvetlendiriyor. Kuersetin adlı madde de kinoayı vazgeçilmez kılıyor.
 
Kuersetin anti oksidan olmasının yanısıra, bahar alerjilerine karşı da iyi bir destek. Gluten tahıllarda bulunan ve un yoğurulduğunda hamura yapışkan formu veren proteindir. Bu sayede hamur maya tutar. Çölyak hastaları glutene karşı alerjiktir. Unlu mamüller tükettiklerinde sorunlar yaşayabilirler.
 
Kinoa gluten içermediği için alerjisi olanların protein ve karbonhidrat ihtiyaçlarını karşılıyor.
Kinoa, elzem amino asitleri içeren harika bir protein kaynağıdır. Yüksek demir içeriği nedeni ile vegan yaşayanlara, kansızlık problemi olanlara ve kabızlık problemiyle karşılaşanlara önerdiğim bir besin.

 
Son üç yıldır Amerika'da büyük rağbet gören ve sağlık mağazalarında tonlarca satılan kinoa; Peru ve Bolivya gibi ülkelerden ABD'ye bol miktarda ithal ediliyor. 

* Özellikle veganlar günde bir öğün, kinoayla yapılmış pilav, kısır veya dolmayı tercih edebilirler. Zayıflamak için de pişmişi yenebilir.
 
* Günlük kalsiyum ihtiyacını karşılamak amacıyla salataların içine eklenerek tüketilebilir. İçindeki kalsiyum ise bir bardak sütteki kalsiyumdan daha fazla.
 
* Kinoa,  pirinç, un, mercimek gibi temel gıdalarınızın arasında mutfağınızda yerini almalı


* Kinoanın çok baskın bir tadı ve kokusu olmadığından çeşitli tariflerde kullanmanız mümkün.
Hiç şeker ve un kullanmadan yulaf ve kinoa ile harika kurabiyeler yapabilirsiniz.


* Kinoa, Et kadar proteinli, ayrıca vücutta sütten daha iyi kullanılabilen yüksek miktarda kalsiyuma sahip.


* Üstelik kolestrol içermediği, az yağlı ve sindirimi kolay olduğu için bebekler ve çocuklar için de çok besleyici bir tahıldır.