Makyaj Temizlemenin Püf Noktaları

Makyaj Temizlemenin Püf Noktaları


 

 

Güzel bir için makyaj ne kadar önemliyse makyajı temizlemek de bir o kadar önemlidir. Makyajın ciltte oluşturacağı olumsuz etkilerden korunmak için temizliğine dikkat etmeli, cildimize zarar vermeden temizliğini yapmalıyız.

Peki, makyajımızı temizlerken dikkat etmemiz gereken noktalar neler? İşte makyaj temizlemenin püf noktaları…
- Makyaj temizleyici kremi yüzünüze ve boynunuza kalınca bir tabaka halinde sürün.
- Yüzünüzün ortasından başlayıp, daireler şeklinde sürerek temizleyicinin dokulara işlemesini sağlayın. - Alından başlayın, burnun başladığı yerden şakaklar yönünde dairesel hareketlerle saçların başladığı yere kadar yükselin. Daha sonra dudağın üstünden kulak memesine kadar bu işlemi sürdürün.
Cildiniz Kaç Yaşında

Cildiniz Kaç Yaşında

Cildiniz Kaç Yaşında


güzelliğiniz sizin beslenme alışkanlığınız, yaşam tarzınız ve cilt bakım yöntemlerinizle doğrudan ilişkilidir.
Sağlıklı ve genç bir cilde sahip olmanın sırrı yalnızca pahalı cilt bakım ürünlerini kullanmak değil elbette. Aşağıdaki maddeler erken cilt yaşlanmasını tetikleyen etkenler. Kalemi elinize alın ve küçük testimize başlayın!
Beslenme alışkanlıklarınızın, yaşam tarzınızın ve genlerinizin rolü oldukça önemli.
Size uyan her alışkanlık ve koşul için kendinize 1 puan verin:
• Diyabet gibi kronik hastalıklar
• Osteopenia (düşük kemik yoğunluğu)
• Uzun süreli ilaç tedavisi
• Menopoz dönemi
• 40 yaşından önce cerrahi müdahaleyle menopoz
• Başarısız akne tedavisi geçmişi
• Başarısız rosacea( yanaklarda ve burunda görülen akneye benzer deri hastalığı) tedavisi geçmişi
• Solgun, çilli bir cilt
• Gözenekli ya da benli bir cilt
• 35 yaş öncesinde fark edilir derin çizgiler
• Obezite
• Aşırı zayıflık
• Geçmişte zayıf beslenme
• Geçmişte aşırı abur cubur tüketimi
• Katkı maddesi içeren besinlerin aşırı tüketimi ve ya meyve –sebzenin az tüketimi
• Yağlı besinler tüketme
• Sigara kullanmak
• Pasif sigara içicisi olmak
• Aşırı alkol tüketmek
• Geçmişte aşırı spor yapmak
• Hareketsiz bir yaşam tarzı
• Stresli yaşam tarzı
• Kansere dönüşebilecek yaralar ve ya cilt kanseri
• Günde 6 saatten az uyumak
• Geçmişte aşırı miktarda güneş ışınlarına maruz kalma, bronzlaşamamak
• 20 yaş öncesinde su toplayacak şekilde güneş yanığı
• Nadiren güneş koruyucusu kullanmak
• Solaryuma girmek
• Yetersiz ve hijyenik olmayan cilt bakımı ya da nemlendirici kullanmamak
• Annenizin cildinin erken yaşlanmış olması


Sonuçlar:
Elde ettiğiniz puanları toplayın ve aşağıdaki sonuçlara göre cildinizin gerçek yaşını öğrenin
21’den 30’a kadar
Cildinizin yaşını öğrenmek için gerçek yaşınıza 10 ekleyin. Ortaya çıkan bu yaş cildinizi ne kadar ihmal ettiğinizi ortaya koyuyor.
14’ten 20’ye
Cildinizin yaşını öğrenmek için gerçek yaşınıza 6 ekleyin. Yeterli derecede sağlıklı bir yaşamınız olmasına rağmen, yaşam tarzınızda değiştirmeniz gereken bazı alışkanlıkların olduğu gerçek.
6’dan 13’e
Cildinizin gerçek yaşını öğrenmek için gerçek yaşınıza 3 ekleyin. Gerçek yaşınız ve cilt yaşınız arasında çok fazla bir fark olmamasına karşın, bazı sağlık alışkanlıklarına yoğunlaşmayı ihmal etmeyin.
0’dan 5’e
Cildiniz gerçek yaşınıza eşit. Tebrikler! Sağlıklı yaşlanıyorsunuz ve cildiniz sağlıklı yaşamınızın bir aynası adeta.
Doğru Makyaj Yapmanın İncelikleri

Doğru Makyaj Yapmanın İncelikleri

Doğru Yapmanın İncelikleri  


Kozmetik, bakımlı ve güzel görünmekten vazgeçemeyen bayanların en fazla önem verdiği alanlardan bir tanesidir. Makyaj yaparken doğru ürün kullanarak daha güzel görünmek ve yüzünüzde ön plana çıkmasını istemediğiniz noktaları örtmek mümkün.
Kalkık bir burun istiyorsanız, burnun ortasına açık, diğer bölgelere bir ton koyu fondöten uygulamalısınız.Fondöteni aydınlık bir yerde sürmeli ve yüzünüze eşit olarak dağıtmalısınız.Gözleriniz iri ise, göz kalemini göz içine sürmelisiniz. Gözlerinizi irileştirmek için ise, kaleminizi kirpiklerin diplerine sürmelisiniz.Rujunuzun kalıcı olmasını istiyorsanız, dudak kalemi ile dudaklarınızı iyice boyamalı ve ruju üzerine sürmelisiniz.


Burnunuz genişse, burun kenarlarına bir ton koyu fondöten ile gölgelendirme yapmalısınız.Rujunuzun kalıcı olması için dudaklara önce pudra sürün, sonra ruju uygulayın. Son olarak üzerine buz gezdirin. Göreceksiniz uzun süre dudaklarınızdan çıkmayacaktır.Kirpik kıvırıcı kullanmadan önce biraz fön makinesini tutup hafif ısınmasını sağlayın. Sonra kirpiklerinize uygulayın. Bu şekilde daha iyi kıvıracaktır.
Biten rimellerinizi kaç fırçası olarak kullanabilirsiniz.Gözaltınız ten renginizden koyu ise, fondöten sürmeden önce kapatıcı kullanmayı unutmayın.Yanaklarınızı daha belirgin hale getirmek için, allığınızı elmacık kemiklerinden başlayarak şakaklara doğru uygulayabilirsiniz.Dudaklarınız ince ise, dudak çizginizin dış kenarını dudak kalemi ile belirginleştirmeli ve ruj ile çerçevenin içini boyamalısınız.Dudaklarınız kalınsa, bir ton koyu fondöten sürerek, rujunuzu daha sonra sürmelisiniz.
Hamile Etek Modelleri 2012

Hamile Etek Modelleri 2012

Etek Modelleri 2012

Bebek bekleyen bayanlar için yeni sezon etekleri tanıtıyorum. Bu dönemde zor bulunan gebelik kıyafetlerinde sizlere fikir vermesi açısından işte o etekler..


Hamile Etekleri
Gençlik İksiri Nasıl Yapılır

Gençlik İksiri Nasıl Yapılır

 

Ciltteki leke ve akne izlerinden kurtulmak, , sıkı ve canlı bir cilde sahip olmak istemezmisiniz öyleyse buyrun gençlik iksiri nasıl yapılır öğrenelim..

Bir demet maydanozu iyice yıkadıktan sonra el ile parçalayarak, ağzını kapatabileceğiniz cam bir kaba koyun.Bir baş sarımsağı soyup tanelerini bütün olarak maydanozun içine koyun, limonları sıkarak suyunu maydanoz ve sarımsakların üstüne gelecek şekilde dökün.Kapağını kapattıktan sonra 1 gün bekletin. Ertesi gün suyunu süzerek kullanıma hazır hale getirin.Günde 1 çorba kaşığı tüketilebilir. Arzu ederseniz balla da tatlandırabilirsiniz.Bu iksir aynı zamanda vücuttaki yağların atılmasında da yardımcı oluyor.Cildinizin gençleştiğini ve parladığını göreceksiniz.
Güneş lekeleri nasıl yok edilir ?

Güneş lekeleri nasıl yok edilir ?

Güneş lekeleri nasıl yok edilir ?
Güneş lekeleri, cilde herhangi bir koruyucu faktörlü kremler sürmeden direk güneşin zararlı ışınları altına çıkmak suretiyle oluşan ve bir türlü gitmeyen cilt lekeleridir. Burada kişilerin en çok karıştırdığı nokta ise güneş lekesi ile çil lekelerini ayrıt edemiyor oluşlarıdır. Aradaki fark, güneş lekeleri ciltte oluştuktan sonra bütün mevsimlerde cildiniz öylece durur ve gitmez. Ama güneşten kaynaklanan çil lekeleri, yaz mevsimi bitip sonbahara girdiğiniz an tamamen cildinizden yok olmaya başlar. Yani çil lekesi geçici, güneş lekesi tedavi edilmez ise kendiliğinden geçmeyen kalıcı lekelerdir.
Güneş lekeleri tıp dilin de ‘’lentigo’’ diye anılan, şekil itibariyle çilden daha büyük olan, yıldız gibi uzantıları olan ve muhtemelen de birleşmeye meyilli cilt lekeleridir.
Güneş lekelerinin oluşumunda yapılan en büyük iki hata güneş koruyucu olan faktörlü kremler sürmeden güneşin altına çıplak ciltle çıkmak ve parfüm deodorant gibi ürünleri güneş görecek bölgelere sürüp güneşin altına çıkmaktır. Bu iki urumda güneş zararlı ışınlarını direk cilde uygular ve güneş lekeleri oluşmaya başlar. Bunun yanında bazen doğum kontrol hapı kullanan kadınların, yine güneş koruyucu sürmeden güneşe çıktıklarında bıyık bölgelerinde alın bölgelerinde ve yanak bölgelerinde güneş lekesi olduğu görülmektedir.

Güneş lekelerini gidermek için kesinlikle bir uzmandan yardım almalısınız. Uzmanınız size güneş lekelerinizin ne zaman ve hangi etkenlere bağlı olarak meydana geliş sebebine göre, ten renginize göre bir tedavi yöntemi belirleyecektir.
Örneğin beyaz tenli biri iseniz ve güneş lekeleriniz var ise cilt doktorunuz lazer tedavisi ile güneş lekeleri tedavisi uygulayabilir. www.benimmelegim.com  Zira beyaz tenlilerde güneş lekelerini lazerle tedavi etmek oldukça başarılı sonuçlar verir.
Bunun yanında peeling yöntemi ile güneş lekelerinin tabaka yayılımına bağlı olarak güneş lekesinin giderilmesi için işlemler yapılabilir.
Bunlar haricinde cilt doktorunuzun tavsiye edebileceği ve sizin evde kendinizin uygulayabileceği uzun vadede yavaş yavaş cildinizi soyarak güneş lekesinden kurutulabileceğiniz kremler tavsiye edebilir.
Güneş lekelerini gidermek için kesinlikle doktor önerisi ile hareket etmek gerekir.

Kaynak: http://www.benimmelegim.com/gunes-lekeleri-nasil-yok-edilir/#ixzz220UC4TOy
ahmet maranki göbek eritme diyeti

ahmet maranki göbek eritme diyeti

Ahmet Maranki göbek eritme diyeti

Ahmet Maranki tavsiye ettiği göbek eritme diyeti ile 5 hafta içinde 10 kilo verebileceğinizi söylüyor. Ahmet Maranki tarafından tavsiye edilen Göbek eriten diyetin ana besini ise elma.

Ahmet Maranki göbek eritme diyeti


Her gün öğle ve akşam yemeklerinden yarım saat önce 1 tane kabuğu soyulmuş elma ya da elma hoşafını tüketeceksiniz. Elmanın posası doygunluk verir ve tok tutma özelliği nedeni ile zayıflatma etkisi olan meyve kompostosu olduğunu zaten biliyorsunuz.

Elmanın içeriğindeki doğal meyve şekeri, kandaki glisemik indeksi yükseltir ancak kan şekeri seviyesini düşük tutar. Bu nedenle elma, doygunluk hissi vererek tok tutar. Yemeklerden 30 dakika önce elma kürü uygulanmasının nedeni ise elmada bulunan fruktoz şekerinin kana karışma süresinin en az 20 dakika gerektirmesidir.

Elma diyeti, yemeklerde daha az yemenizi sağlayarak 5 haftada 5 kilo zayıflama ve göbek bölgesinde bölgesel incelme sağlayacaktır. Elma diyeti kürünün ardından yemeklerinizde salata ya da çorba tüketimi ve de günlük 45 dakika yürüyüş, 5 hafta sonunda 10 kilo kadar zayıflama sağlayacaktır.

Ahmet Maranki resmi web sitesinde açıklanan Elma diyeti kürü, özellikle elma sezonunun 4 mevsim açık olduğu yurdumuzda kolaylıkla uygulanacak bir diyet kürüdür.

Ender Saraç göbek eriten diyet
oruç tutarken ağız kokusunu önlemek için

oruç tutarken ağız kokusunu önlemek için

oruç tutarken ağız kokusunu önlemek için...
Oruç tutarken ağzın kokması hem oruç tutan kişiyi hem de çevresini rahatsız edebiliyor. Ramazan'da ağız bakımı hakkında bilgiler veren Anadolu Sağlık Merkezi Diş Hekimi Alper Çıldır, uygulanacak basit tekniklerle oruç sırasında oluşan ağız kokusunun önlenebileceğini ifade ediyor.

Ramazan boyunca 15-16 saate varan açlık ve susuzluk ister istemez ağız kokusunu da beraberinde getiriyor. Anadolu Sağlık Merkezi Diş Hekimi Alper Çıldır, oruç sırasında oluşan ağız kokusunu önlemenin en basit ve etkili yolunun sıvıyı yutmamak koşuluyla dişleri fırçalamaktan geçtiğini söylüyor.
"Oruçluyken diş fırçalamanın hiçbir sakıncasının olmadığı din adamları tarafından da defalarca onaylanmıştır" diyen Alper Çıldır, diş fırçalamanın beslenme ile ilgili bir durum olmadığı için yutmamak kaydıyla oruca bir zararı bulunmadığını belirtiyor.
Ağız kokusunun yüzde 87'sinin dilden ve/veya dişeti iltihabından kaynaklandığını söyleyen Diş Hekimi Alper Çıldır, fizyolojik olarak her sağlıklı kişide, sabah uyandığında sindirim kanalında biriken gazlar veya dil yüzeyinde üreyen bakteriler sebebi ile ağız kokusunun meydana gelebileceğini ifade ediyor.
Ağız kokusunun önüne geçmek için...
Diş Hekimi Alper Çıldır, Ramazan boyunca ağız bakımı ve kötü ağız kokusunun önüne geçmek için şu önerilerde bulunuyor:
• Dişlerinizi 2 dakika fırçalayın: Orucunuza başlamadan önce ve orucunuzu açtıktan sonra dişlerinizi mutlaka en az iki dakika fırçalayın.
• Tarçın tüketin: İftar ve sahurda uygun yiyecek ve içeceklere tarçın ekleyin.
• Gece burnunuz tıkalı uyumayın: Gece uyurken burnunuzun tıkalı olmadığından emin
olun ve ağzınızdan nefes almamaya özen gösterin.
• Lokmalarınızı iyi çiğneyin: Lokmaların iyi çiğnenmesi sindirime yardımcı olacağından mide asidinin de daha az oluşmasını, dolayısıyla sabahları uyanıldığında ağız kokusunun oluşmamasını sağlar.
• Limonlu su için: Limon ağız kokusunun giderilmesinde etkili bir yiyecek olduğunu için yemeğin yanında limonlu su tüketin.
• Dili ve yanakların iç kısmını da fırçalayın: Ramazan'da sadece diş fırçalamak tek başına yeterli değildir. Ağız kokusunun önüne geçmek için dilin üstünü ve yanakların iç yüzeylerini de iyice fırçalamak' ta etkili olacaktır.
• Diş ipi ve ağız gargarası kullanın: Ağız bakımında sadece diş fırçası tek başına yeterli değildir. Diş ipi ve ağız gargarası da ağız kokusu oluşumunu önlemekte etkilidirler
Canan Karatay ramazan diyeti

Canan Karatay ramazan diyeti

Canan Karatay ramazan diyeti

Ramazan'da enerji kaybı yaşamadan, gündüz uyuklamadan, acıkmadan, tatlı krizine girmeden, iftar saati geldiğinde kıtlıktan çıkmış gibi yemeklere saldırmadan oruç tutabilmek için Prof. Dr. Canan Karatay'ın diyet önerileri...



Her Ramazan'da iftardan sonra tatlılara saldırır, sonra da biriken kilolardan ve halsizlikten şikâyet ederiz. Sahura kalkıp yemek yemeye özen gösterenler ise azınlıkta kalır. Bir ibadet ayı olan Ramazan’ın bitişinde, oruç tutmanın sevincini paylaştığız bayramın adını da “Şeker Bayramı” yapar, yine hastalıkları besleriz!

Peki, oruçlu iken neden daha fazla şekerli yiyecekleri yemek isteriz? Bunu önlemenin yolu ne? Diyetisyenler, “Fazla yağlı yemeyin”, “Tatlıyı yemekten hemen sonra yemeyin” gibi çeşitli önerilerde bulunsa da, neden sofraya oturunca uygulamak pek mümkün olmaz? Sahura kalmak neden zor gelir?

Ramazan ayında enerji kaybına uğramadan, gündüz uyuklamadan, acıkmadan, tatlı krizine girmeden, iftar saati geldiğinde kıtlıktan çıkmış gibi yemeklere saldırmadan oruç tutmak mümkün değil mi?

‘Türk halkına en uygun diyet’ olarak kabul gören Karatay Diyeti kitabını yazan, 50 yıllık birikimi ile bugüne kadar doğru bildiğimiz yanlışları düzeltmemizi sağlayan ve aylardır Türkiye’nin gündeminden düşmeyen Prof. Dr. M. Canan Efendigil Karatay, kitabında bu çok önemli ve hayati soruları göz önünde bulundurarak, Razaman ayında oruç tutanlara özel iftar ve sahurda yenebileceklerin listesini de veriyor.

Prof. Karatay, Ramazan ayında iftar ve sahur için merak edilen soruları okurlarımıza özel cevapladı.

Ramazan ayında pek çoğumuz sahura kalkmadan oruca niyetleniyoruz. Bunun sağlık açısından ne gibi artı ve eksileri var? Sağlıklı bir sahur sofrasında neler olmalı?


Sahur kahvaltı gibidir. Kahvaltı 24 saat içinde en önemli öğündür. Son derece kuvvetli, sağlıklı doyurucu olmalıdır. Mutlaka sağlıklı ve güçlü protein, sağlıklı yağ ve karbonhidratlar yenmelidir.

Sağlıklı protein olarak yumurta, peynir ve yoğurt yenebilir. Sağlıklı karbonhidrat olarak da fındık, fıstık, ceviz, badem ve kuru meyveler tercih edilebilir. Sağlıklı yağlar ise Karatay Diyeti kitabımızda ayrıntıları ile anlattığımız tereyağı ve zeytinyağlarıdır.

Örneğin tereyağında pişirilmiş iki yumurta, bir avuç içi kadar beyaz peynir, yanında bir çay bardağı kadar ceviz içi, 10-15 zeytin ya da bir avuç içi kadar ramazan pidesi içine peynir, domates, salatalık vb eklenerek 10-15 zeytin ile birlikte yenebilir.

Yanında bol süt, çay (şekersiz), ayran içilebilir. Bir kahve (Türk kahvesi) fincanı taze sıkılmış meyve suyu karbonhidrat (früktoz) ve günlük C-vitamini kaynağı olarak yeterli olacaktır. Fazlasına gerek yoktur. Ayrıca tatlı, bal, reçel gibi yüksek glisemik indeksli karbonhidratlar yenmemelidir.

Aç kalınarak, sahura kalkmadan oruç tutmak son derece sakıncalıdır. Kişiler kilo verseler bile ki, -genellikle ramazanda bazı kişiler kilo vermek amacıyla oruç tutmaktadır- bu doğru değildir ve son derece sakıncalıdır. Aç kalarak kilo verilmiş olsa bile daha sonra fazlasıyla geri alınmaktadır.

Bilimsel olarak, bu olay karaciğer ve pankreası yorup, yağlandırdığı için sağlığa zararlı olmaktadır. Bilimsel çalışmalar, ileri yaşlarda ortaya çıkan ‘dejeneratif hastalıkların’ tümünün artık karaciğer ve pankreas yağlanması sonucu, bu organların normal olarak çalışamadıklarından kaynaklanmakta olduğunu göstermiştir.

O zaman bu Ramazan herkesi sizin önerilerinizle sağlıklı sahur sofralarına davet ediyor ve iftar için hazırlıklara geçiyoruz. İftar sofralarımızın da olmazsa olmazı hepinizin bildiği gibi pidedir. Önce pide kuyruklarına girer, sıcacık pide ile evimize döner, soğumaması için özen gösteririz.

İftar vaktinde de tereyağını pide ile buluşturarak, afiyetle yeriz… Hatta yedikçe yemek isteriz.

Peki, neden böyle bir şey yapmak bizi mutlu eder? Doğru mu yaparız?

İftarda bir avuç içi kadar sıcak pide ile doğal köy tereyağı sağlıklı bir şekilde yenebilir. Pidenin glisemik indeksi %100 olduğu için, aniden kan şekerini yükseltir ve yemekten bir iki saat sonra halsizlik, yorgunluk ve uyku hali meydana gelir.

Aşırı miktarda pide yemek karaciğer ve pankreasta yağlanmayı artırır. Tereyağının glisemik indeksi ise sıfırdır, boş midede koruyucu etkisi vardır, bu nedenle zararlı değil faydalıdır. Tereyağı uzun süre tokluk hissi verir, oruç tutanlara güç, kuvvet ve dinçlik sağlar.

Siz tereyağı sağlıklı diyorsunuz ama diyetisyenler, “Fazla yağlı yemeyin”, “Tatlıyı yemekten hemen sonra yemeyin”, “İftara çorba ile başlayın” gibi çeşitli önerilerde bulunuyor, ancak sofraya oturunca bunları uygulamak pek mümkün olmuyor.

Peki, bu yağ konusuna kısaca açıklık getirebilir misiniz, sağlıklı bir iftar sofrası nasıl olmalı?

Transyağ denilen bozulmuş yağlar kanser yapmaktadır. Transyağlar kızartmalarda, hazır işlenmiş yiyeceklerde, margarin gibi yağlarda fazla miktarda bulunur. Evet, bu yağlar tehlikelidir!

Diyetisyenler fazla yağ yemeyin dediklerinde, bunların hangi yağlar olduğunu da belirtmeleri gerekmektedir. Her insan vücudunda bulunan bütün hücreler çift kat yağlı hücre zarı ile çevrelenmişlerdir. Çift kat hücre zarlarının temel yapı taşı, lipit dediğimiz yağlardan oluşmaktadır.

Bu lipitler, başta tereyağı olmak üzere hayvansal katı yağlar, omega-3 ve kolesteroldür. Sağlıklı yağları diyetimizden çıkardığımız zaman, hücreler zayıf düşer, hücrelerin bağışıklık sistemleri çöker ve sonuç olarak dayanıksız, güçsüz kalan hücrelerimiz kendini koruyamaz, her türlü virüs ve bakterilerin hücumunu geri çeviremeyerek hastalanmamıza neden olur. İşte bu sebeple bütün yağları bir sepete koyup konuşmak doğru değildir.

İnsan vücuduna, ‘olmazsa olmaz’ dediğimiz sağlıklı yağların doğal bir şekilde girmesi gerekmektedir. Bu yağlardan korkmamamız gerekir. Sağlıklı yağlar yenildiğinde, yağ olarak kana geçmez ki, bunu da burada belirtmek ve bir örnek vererek bu konuyu açıklamak istiyorum.

Tavuk yediğimiz zaman, tavuk mu oluyoruz? Ya da maydanoz yediğimiz zaman yeşil mi oluyoruz? Veya domates yediğimizde kırmızı mı oluyoruz? Sonuç olarak, bütün yiyecekler bağırsaklarda ufak moleküllere indirgenir, kan yolu ile karaciğere taşınır ve karaciğerde o vücudun ihtiyacına göre her türlü yapı taşları üretilir...

İftara, bir bardak ılık su ile başlanmalıdır. Sabahları kalktığımız zaman ılık bir bardak su içmemiz gerektiğimiz gibi, orucumuzu açarken de ılık suyla açmalıyız. Çorba da sulu olduğu için rahatlıkla içilebilir. Ancak, hazır çorbalar kesinlikle tüketilmemelidir.

Evde pişirilmiş tarhana, mercimek, ezogelin, yoğurt çorbası, her türlü sebze çorbası veya yuvalama gibi çorbalar olabilir. Uzun süre boş kalmış olan midemizi korumak amacıyla, suyun da, çorbanın da ne çok sıcak ne de çok soğuk olmamasına dikkat etmeliyiz. Çorba ile birlikte, bir dilim pide ve tereyağı faydalıdır. Yanında önemli lif kaynağı ve sıfır glisemik indeksli olduğu için zeytin-istenildiği kadar- tüketilebilir.

Zeytinin yağı doğaldır, mide koruyucu ve kabızlığı önleyici etkisi vardır. Orucumuzu ılık su ile açtıktan sonra, zeytinyağına pide batırıp, lezzetli ve sağlıklı bir yiyeceği tüketerek, gün boyu boş kalmış olan midemizi yormamış oluruz. Ancak zeytinyağının soğuk baskı ve sızma olmasına dikkat etmemiz gerekir.

İftar sofrasında salata tabağı mutlaka olmalıdır. Bol miktarda doğal fermantasyon sirke, limon, az miktarda kristal kaya tuzu, sızma zeytinyağı, sumak ve peynirli mevsim salatası hazırlanabilir. Cacık ve ayran da çok sağlıklıdır, istenildiği kadar tüketilebilir.

Ayrıca yemek olarak köfte, sulu sebzeli et yemeği, zeytinyağlı yemekler, yeşil mercimek yemeği, dolma, sarma, karnıyarık, imambayıldı vb gibi her türlü yemek yenebilir. Veya her türlü kırmızı et kebabı, 2-3 kaşık bulgur pilavı ile birlikte tüketilebilir. Yaz mevsiminde olduğumuz için doğal köy yumurtası, tereyağı, tarla domatesi ve biberle hazırlanmış menemen de olabilir.

Buraya kadar anlattıklarımız ile iftar açılınca, tatlı yeme ihtiyacı kalmayacaktır. Akşam geç saatlerde tatlı yemek doğru değildir. Karaciğer ve pankreas yağlanmasını başlatır ve artırır. Hazımsızlık nedenidir. Şeker ve vücuda etkileri konusunda ayrıntılı bilgiler, geniş kapsamlı olarak Karatay Diyeti kitabında yer alıyor.

Şekeri ve şekerli yiyecekleri tavsiye etmiyorsunuz. Ama oruçlu iken bu yiyecekleri daha fazla yemek istiyoruz. Hele de baklava, saray sarması, kaymaklı ekmek kadayıfı ya da güllaç! Aynen pide gibi zengin-fakir tüm sofraların baş tacı.

Böyle bir geleneksel alışkanlık bu kadar sakıncalı ise ne yapmalıyız? Bu tatlıların yerine ne yiyebiliriz?

Daha önce de belirttiğimiz gibi, geç saatlerde tatlı yemek doğru değildir. Karaciğer ve pankreas yağlanmasını başlatır ve artırır. İnsanı sık sık yemeye zorlar, aşırı miktarda insülin salgılanmasına neden olur. Tatlı yerine kuru yemişleri ve mevsim meyvelerinden düşük glisemik karbonhidrat içerenleri tüketirsek, daha dinç olur ve de dinç kalırız.

Güllaç en hafif ve midevi olduğu için iftar sofralarının en önemli tatlısıdır. Sağlıklı kalmak ve sağlıklı bir şekilde oruç tutmak amacıyla her türlü hamur tatlısından- ne kadar lezzetli olursa olsunlar- mümkün olduğu kadar kaçınmamız gerekmektedir.

Fındık, fıstık ve kuru yemişlerden, kaynatılmadan ve şeker eklenmeden hazırlanan komposto tüketerek, vitamin ve mineral değeri yüksek, düşük glisemik indeksli ve sağlıklı karbonhidratları tüketmiş oluruz.

Karatay Diyeti kitabınızda ‘sağlıklı ve pratik çok güzel tarifler’ veriyorsunuz… Peki, bu kompostonun tarifini okurlarımız için rica edebilir miyiz?

Elbette. Yaz aylarında serinletici özelliği de olan bu besleyici kompostomuzu şöyle hazırlayabilirler.

ŞEKERSİZ SOĞUK KOMPOSTO

Malzeme:
Kuru kayısı (gün kurusu)
Kuru erik (mürdüm eriği)
Kuru üzüm (çekirdekli siyah üzüm)
Kuru incir
Kuru yabanmersini
Bol ceviz ve badem


Yapılışı:
Tüm malzemeler (istenilen miktarda) cam bir tencereye konduktan sonra üzerini örtecek miktarda su eklenerek buzdolabına konur ve bir gece bekletilir. İftarda tatlı yerine tüketilebilir.

Bu kompostoya kesinlikle şeker veya tatlandırıcı eklenmez ve kesinlikle kaynatılmaz!

İftar ile sahur arasında hem yemek hem de egzersiz açısından nasıl bir program uygulamalıyız?

İftar ile sahur arasında bol likit almak şarttır. Limonlu şekersiz çaylar, limonlu bol su, ayran ve süt tüketilmelidir. İftarda kola gibi bütün asitli ve şekerli içeceklerden kaçınılması şarttır. İftardan sonra uzun yürüyüş yapmak da son derece faydalı olur.

Bildiğiniz gibi Karatay Diyeti, sıradan bir diyet kitabı değildir! Hayati konulara açıklık getirerek, sağlıklı kalmak için yeni görüşlere yer veren, doğru beslenme ve sağlıklı yaşam biçimi edinme amacına yönelik yol gösterici bir kılavuzdur.

Bu nedenle, her yaşta sağlıklı ve hasta kişilerin rahatlıkla uygulayabilecekleri, kolay öneriler ve uygulamalar içermektedir. Ramazan ayında da iftarda, sahurda ve iftar-sahur arasında uygulanırsa, daha sağlıklı ve rahat oruç tutulacaktır.

Karatay diyeti - Canan Efendigil Karatay


Ramazan diyetleri

Ramazan diyetleri

Ramazan diyetleri ve beslenme önerileri

Muzaffer Kuşhan, Taylan Kümeli, Murat topoğlu, Ender Saraç ve İbrahim Saraçoğlu'ndan Ramazan diyetleri ve örnek ramazan menüleri ve ramazanda beslenme önerilerini sizin için bu yazıda topladık.

Devamını oku >>
Ramazanda kilo vermek

Ramazanda kilo vermek

Ramazanda kilo vermek için

Ramazan ayında bir yandan oruç tutup bir yandan da fazla kilolarınızdan kurtulmanız mümkün. Ramazan kilo vermek isteyenler için iyi bir başlangıç olabilir.

Fazla kilosu olup zayıflamak isteyenler için Ramazan eşsiz bir fırsat olacak. Peki ama Ramazanda sağlıklı zayıflamak için neler yapmalıyız....

Devamını oku >>
İnsülin direncine karşı etkili çay - Dr Ümit Aktaş

İnsülin direncine karşı etkili çay - Dr Ümit Aktaş

İnsülin direncine karşı etkili çay

Kanal D'de Dr. Aytuğ Kolankaya ve Zahide Yetiş tarafından sunulan Doktorum programına konuk olan Fizyoterapi ve akapuntur uzmanı Dr. Ümit Aktaş, İnsülin direncine karşı etkili çay tarifi verdi.

İnsülin direncine karşı etkili çay tarifi


Malzemeler:

* 1 ceviz kadar taze zencefil
* 1 kaşık tarçın
* 1 kaşık zeytin yaprağı
* 1 tutam meyan kökü
* 1 su bardağı kaynar su

Hazırlanışı:
Malzemeleri bir kabın içine koyduktan sonra üstüne kaynar suyu döküp 5 dakika demlenmesini bekledikten sonra için.


Dr. Ümit Aktaş
Aşırı terleme için doğal çözümler - Dr Elif Kaya

Aşırı terleme için doğal çözümler - Dr Elif Kaya

Aşırı terleme için doğal çözümler


Kanal D'de Dr. Aytuğ Kolankaya ve Zahide Yetiş tarafından sunulan Doktorum programına konuk olan Fitoterapi ve akupuntur uzmanı Dr. Elif Kaya, ter kokusunu engelleyen içecek ve ayak kokusunu gideren karışım tarifi açıkladı.


Dr. Elif Kaya’dan terlemeye karşı doğal tarifler



Ter kokusunu engelleyen içecek


Malzemeler:


* 1 litre su
* 1-2 kabukları ile dilimlenmiş limon
* Bir tutam taze nane
* Bir tutam taze maydanoz
* 4-5 adet karanfil
* 1 dilimlenmiş salatalık


Hazırlanışı: Malzemeleri karıştırdıktan sonra gün içinde tüketin. Bu karışım vücuttaki ter kokusunu gidermeye yardımcıdır.


Ayak kokusunu gideren karışım


* 1 kahve fincanı kına
* 1 bardak sirke

* 2 litre su



Hazırlanışı: Malzemeleri bir derin bir kabın içerisinde karıştırdıktan sonra ayaklarınızı 15 dakika bu karışımın içinde bekletip durulayın ve iyice ayaklarınızı kurulayın. Bu karışımı terleyen eliniz içinde uygulayabilirsiniz.


Dr. Elif Kaya
Himalaya tırtılı mantarı faydaları

Himalaya tırtılı mantarı faydaları


Himalaya tırtılı mantarı


Himalaya tırtılı mantarı veya yaygınlaşmış adıyla “Himalaya Viagrası” Cordyceps (kordiseps), aslında parazitik organizmalar olan, Çin, Nepal ve Tibet’in yüksek platolarındaki tırtılların üzerinde yaşayan, çok sayıdaki mantar ailesinden birisidir.

Libido düşüklüğü, astım, hepatit, böbrek sağlığı, bağışıklık sistemi için faydalıdır.

Himalaya tırtılı mantarı faydaları için tıklayın



Ahmet Maranki güneş yağı

Ahmet Maranki güneş yağı

Ahmet Maranki güneş yağı

Ahmet Maranki Star tv'de yayınlanan Alişan ve Ayşe özyılmazer tarafından sunulan Ayşe & Alişan programında sağlıklı bronzlaşmak için doğal güneş yağı tarifi verdi.

Ahmet Maranki güneş yağı

zeytinyağı
kakao yağı
buğday yağı
badem yağı
biberiye yağı (az miktarda)

Yağları karıştırdıktan sonra bir şişede muhafaza edin. Denizden çıktıktan sonra sürüp güneşlenin. 3 günde sağlıklı bronzlaşın.

Ahmet Maranki

Ahmet Maranki kürleri için tıklayın.